SGK idari para cezaları konusunda Anayasa Mahkemesi
SGK idari para cezaları konusunda Anayasa Mahkemesi önemli bir iptal kararı verdi!
Celal ÖZCAN / PwC İş ve Sosyal Güvenlik Kıdemli Danışmanı
İdari para cezası; kabahat olarak nitelendirilen ve kanunla düzenlenen haksız fiiller karşılığında uygulanan; türü, miktarı ve süresi ancak kanunla belirlenen belli miktardaki paranın, kabahat fiilini işleyen gerçek veya tüzel kişiden alınarak kamuya geçirilmesi olarak tanımlanmaktadır.
Bu çerçevede, idari para cezaları, idarenin, bir yargı kararı olmaksızın kanunların açıkça verdiği yetkiye dayanarak idare hukukuna özgü yöntemlerle, doğrudan doğruya uyguladığı yaptırımlardır.
Sosyal güvenlik mevzuatı ile işverenlere ve diğer kurumlara işyeri bildirimi, sigortalı işe giriş bildirimi, sigortalı işten çıkış bildirimi, aylık prim ve hizmetlerin bildirimi, ay içindeki eksik günlerin bildirimi, istirahatli sigortalıların işyerinde çalışmadığına dair bildirimi, işyeri kayıt ve belgelerinin usulüne uygun düzenlenmesi, talep edilen defter ve belgelerin süresinde ibraz edilmesi gibi çok sayıda yükümlülük getirilmiş ve belirtilen yükümlülüklerin süresi içerisinde yerine getirilmemesi halinde de asgari ücrete bağlı olarak değişik oranlarda idari para cezası uygulanması öngörülmüştür.
15 gün içinde peşin ödenen idari para cezalarına %25 indirim yapılmakta
Sosyal güvenlik mevzuatında idari para cezalarına ilişkin bütün hükümler 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 102'nci maddesinde düzenlenmiştir.
Bu çerçevede, 5510 sayılı Kanun'un 102'nci maddesinin beşinci fıkrasında; “İdarî para cezalarının, kuruma itiraz edilmeden veya yargı yoluna başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde peşin ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme idari para cezasına karşı yargı yoluna başvurma hakkını etkilemez. Ancak kurumca veya mahkemece kurum lehine karar verilmesi halinde, daha önce tahsil edilmemiş olan dörtte birlik ceza tutarı, 89'uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü de dikkate alınarak tahsil edilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Bu düzenleme uyarınca, uygulanan idari para cezalarını SGK’ya itiraz etmeden veya yargı yoluna başvurmadan 15 gün içinde peşin ödeyen işveren ve kurumlara %25 oranında indirim yapılmaktadır. Peşin ödeme halinde idari para cezalarında %25 oranında indirim yapılmasının nedeni, peşin ödemenin özendirilmek suretiyle alacağın bir an önce tahsil edilmek istenmesinden kaynaklanmaktadır.
Yasal düzenlemede, %25 oranındaki indirimden yararlanmış olan işverenlerin ve kurumların SGK’ya itiraz etme ve yargı yoluna başvurma yolu açık tutulmuş olmakla birlikte, yapılan itirazın SGK idari para cezası itiraz komisyonu tarafından veya açılan davanın idare mahkemesi tarafından işverenlerin ve kurumların aleyhine sonuçlanması halinde, daha önce yapılmış olan %25 oranındaki indirim gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte ilgili işveren ve kurumlardan tahsil edilmekteydi.
Esasen, cezanın dörtte üçü ödendikten sonra, SGK’ya itiraz edilmesi veya mahkemeye başvurulması sonrasında, SGK lehine karar verilmesi halinde cezanın ödenmeyen dörtte birinin tahsil edileceğinin öngörülmesinde ilgililere yeni bir yükümlülük getirilmemekte, daha önce SGK tarafından tahsilinden vazgeçilmiş paranın haksız çıkma durumunda geri alınması söz konusudur.
Bu düzenlemedeki temel amaç da, işverenlerin ve diğer ilgili kişilerin gereksiz başvurularının önlenerek SGK’nın ve mahkemelerin iş yükünün azaltılmak istenmesidir.
Ancak, SGK tarafından tahsilinden vazgeçilen %25 oranındaki idari para cezasının, itiraz veya dava sonunda haksız çıkma durumunda gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte geri alınması riski, işverenlerin ve diğer ilgili kişilerin idari para cezalarına karşı SGK’ya itiraz etmekten veya dava açmaktan çekinmelerine/vazgeçmelerine yol açmaktaydı.
Bu çerçevede, görülmekte olan bir dava nedeniyle Edirne İş Mahkemesi’nin iptale yönelik başvurusunu değerlendiren Anayasa Mahkemesi, Anayasa’nın 36. maddesinin birinci fıkrasında, “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” hükmüne yer verildiğini, maddeyle güvence altına alınan hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkının, kendisi bir temel hak niteliği taşımasının yanında, diğer temel hak ve özgürlüklerden gereken şekilde yararlanılmasını ve bunların korunmasını sağlayan en etkili güvencelerden birisi olduğunu, mahkemeye erişim hakkının, hak arama özgürlüğünün bir gereği olmakla birlikte, hak arama özgürlüğünün varlığının kabulü için tek başına yeterli bulunmadığını, kişilere yargı mercileri önünde dava açma hakkı tanıyan bir düzenlemenin, mahkemeye erişimi etkisiz kılacak ya da yargı yoluna başvurmayı önemli ölçüde zorlaştırıcı veya caydırıcı nitelikte kurallar içermesi halinde bu düzenlemenin hak arama özgürlüğüne uygun olduğundan söz edilemeyeceğini belirterek 5510 sayılı Kanun'un 102'nci maddesinin beşinci fıkrasındaki “…..Ancak, kurumca veya mahkemece kurum lehine karar verilmesi halinde, daha önce tahsil edilmemiş olan dörtte birlik ceza tutarı, 89'uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü de dikkate alınarak tahsil edilir.” şeklindeki cümlenin Anayasa ile güvence altına alınmış “hak arama özgürlüğünün” ihlaline yol açan açık bir müdahale olduğu gerekçesiyle iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin konuya ilişkin kararı (Esas Sayısı : 2013/40 Karar Sayısı: 2013/139 Karar Günü: 28.11.2013) 9 Mayıs 2014 tarihli ve 28995 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı uyarınca, artık işverenler ve diğer kurumlar, kendilerine tebliğ edilen idari para cezalarını 15 gün içinde peşin ödemeleri halinde hem %25 oranındaki peşin ödeme indiriminden yararlanabilecekler, hem de bu indirimden yararlandıktan sonra SGK’ya yaptıkları itirazlarda veya idare mahkemesinde açmış oldukları davalarda haksız çıkmış olsalar dahi, daha önce yararlanmış oldukları %25 oranındaki indirim hakkını kaybetmeyecek ve SGK’ya gecikme cezası/gecikme zammı ile birlikte geri ödemek zorunda kalmayacaklardır.