SGK emekli aylığını hukuksuz kesiyor!
3201 sayılı Kanun’a göre, yurtdışı borçlanması yapmak suretiyle yaşlılık aylığı bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanların, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilmektedir. Türkiye'de sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışılmasına ilişkin hükümleri uygulanmaktadır.
Yurt içinde veya yurt dışında çalışması sona erenlerin veya ikamete dayalı bir ödenek alanlardan ödenekleri sona erenlerin, aylıklarının tekrar ödenmesi için yazılı talepte bulunmaları halinde, talep tarihini izleyen aybaşından itibaren aylıkları tekrar ödenmeye başlanmaktadır.
Yurtdışı borçlanması yapmak suretiyle emekli olan (yaşlılık aylığı bağlanmış olan) sigortalıların yurtdışında çalışması, ikamete dayalı bir sosyal yardım ödeneği alması halinde yurt dışı borçlanması yapıp emekli olanların maaşı kesilmektedir. Burada yapılan işlem her ne kadar yanlış olsa da en azından yürürlükteki mevzuata uygundur.
Ancak, SGK yurtdışı borçlanması yapmamış olanlar için dahi SGK 01.10.2008 tarihinden önce veya sonra sigortalı olduğuna bakmaksızın “yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların aylıklarını” kesmektedir.
Borçlanma yapmayanlar da mağdur
5510 sayılı Kanun’a göre, 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten (01.10.2008) sonra ilk defa sigortalı olanlardan yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra bu kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilmesi gerekmektedir.
SGK uygulamasında, bu maddede yer alan 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten (01.10.2008) sonra ilk defa sigortalı olanlar ibaresi dikkate alınmadan “yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların aylıkları” kesileceği hükmüne göre işlem yapılmaktadır.
SGK, 5510 sayılı Kanun’un geçici 14. maddesi hükmüne göre işlem yaptığını söyleyerek aylıkları kesiyor olsa da hiçbir yasal dayanağı olmadığını belirtmeliyiz. İlgili 5510 sayılı Kanun’un geçici 14. maddesinde, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olanlar, vazife malullük, malullük ve yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlar ve bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından bu kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edileceği” belirtilmektedir. Maddenin hiçbir yerinde aylığın kesileceği yönünde hüküm yoktur.
Bir an için SGK’nın haklı olduğunu düşünsek bile, madem “yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların aylıkları” kesilebiliyor o zaman neden 3201 sayılı Kanun’a özel olarak “yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanların” aylıklarının kesileceği yönünde özel hüküm konuldu? SGK bu soruya cevap verebilecek mi merak ediyorum.
Bu haksız ve adaletsiz uygulamayı yargıya taşıyan herkes davayı kazanıyor, alacağını faiziyle ve vekalet ücretiyle birlikte alıyor. Olan hakkını arayamayan mağdur, gariban vatandaşa oluyor. Çalışma Bakanımız umarız bu haksız ve hukuksuz uygulamaya bir dur der.