Sezon sonu, sezon başı

Dr. Hakan ÇINAR
Dr. Hakan ÇINAR SIRADIŞI [email protected]

Geçtiğimiz hafta dünyada pek çok ilginç olayı üstüste ve bir anda yaşadık. Suri­ye’de bir devrin sonuna gelinmesi, Gürcis­tan’da hükümete karşı oluşan direniş hareketi, Güney Kore’den gelen askeri darbe haberi ve ardından geri adım atılması, Fransa’da hükü­metiin düşmesi, Trump’ın tehditleri ile göreve ısınması.

Hepsi de birbirinden önemli olaylar ve hepsi bir hafta içerisinde gerçekleşti. Hani derler ya gözümüzün önünden film şeridi gi­bi geçti, adeta öyle oldu. Bir haftada bir dolu vaka. Bunlardan en önemlisi ülkemizi de hiç şüphesiz çok yakından ilgilendiren Suriye’de olup bitenler olsa gerek. Suriye’de Şam düşer­ken, 61 yıllık rejim de çökmüş oldu. Esad re­jimi karşıtı muhalif gruplar, 12 günlük ilerle­yişin ardından Şam’a girdi, 1963’de başa gelen Baas iktidarı sona erdi. Muhaliflerin Şam’ın kontrolünü ele geçirmesi, başkentte mutlu­lukla karşılanırken, Esad’ın nerede olduğu da halen bilinmiyor. Şimdi akıllarda pek çok so­ru var.

Amerikan askerleri bölgede kalacak mı, HTŞ ile SDG’nin ilişkileri nasıl olacak, Suri­yeli Kürtler bundan sonra ne yapacak, petrol zengini Deyrizor kenti HTŞ’de mi kalacak, ve tabi Suriye’de geçiş yönetimi ne kadar görev­de kalacak ve ülke ne zaman normale dönecek. Bizim bu sorulara ilave olarak merak ettiğimiz asıl soru, Türkiye’deki Suriye’liler ülkelerine geri dönecek mi? Konu henüz çok taze olma­sına rağmen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın verdiği bilgiye göre, Türkiye’de geçici koruma altındaki Suriyelilerin kendi ülkelerine geri dönüş sayısı 1,5 - 2 katına çıkmış durumda.

Bir haftada bir dolu vaka

Gelelim diğer gelişmelere. Gürcistan’da hü­kümetin Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik süreci­ni askıya almasından sonra, AB yanlısı göste­riciler eyleme başladılar. Ülkenin Batı yanlısı Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili eylemleri desteklerken, Başbakan İrakli Kobakhidze ise yeni seçim çağrılarını reddederek protestocu­ların muhalefetin yalanlarına kurban gittiğini söyledi.

Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, Salı günü ülkedeki muhalefeti parlamen­toyu kontrol etmekle, Kuzey Kore’ye sempa­ti duymakla ve devlet karşıtı faaliyetlerle hü­kümeti felç etmekle suçlayarak sıkıyönetim ilan etti. Sıkıyönetim duyurusunu televizyon­da yapan Yoon, atılan adımın ülkenin anayasal düzeninin korunması açısından kritik oldu­ğunu belirtirken, “Kuzey Kore’nin komünist güçlerinin oluşturduğu tehditlerden liberal bir Güney Kore’yi korumak ve devlet karşıtı unsurları ortadan kaldırmak için olağanüstü sıkıyönetim ilan ediyorum açıklamasını yaptı.

Gel gelelim muhalefet lideri Lee Jae-myung, Yoon’un halka karşı yasadışı ve anayasaya ay­kırı bir şekilde sıkıyönetim ilan ettiğini belirt­ti. Ardından Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, sıkıyönetim konusunda geri adım attı. Gelişmelerle beraber para birimi won, do­lar karşısında 2 yıldan uzun sürenin en düşük seviyesine indi. Şimdi artık Kore’de Yoon’un azli isteniyor.

Fransa’dan da şaşırtan bir haber geldi

1962’den bu yana ilk kez bir Fransız hükü­meti güvensizlik oylamasının ardından düş­tü. Fransa Başbakanı Michel Barnier’in hü­kümeti Çarşamba günü Ulusal Meclis’te yapı­lan güvensizlik oylamasının ardından çöktü. Sol koalisyon NFP ve aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisi, Barnier’nin 2025 sosyal güven­lik bütçe planını parlamentodan kaçınarak ka­bul ettirmek için Anayasa’nın 49.3 maddesini kullanmasının ardından oylarını toplu halde eski Brexit baş müzakerecisine karşı kullan­dı.

Gözler ve kulaklar Fransa Cumhurbaşka­nı Emmanuel Macron’da. Eski Başbakan Gab­riel Attal’ın yaptığı gibi, çok muhtemel mevcut hükümetten geçici bir hükümet olarak görev­de kalmasını isteyecek. Yine geçtiğimiz haf­ta değişmeyen tek şey Trump’tır sözümü doğ­rular bir tehdit tabi ki Trump’dan geldi.

He­nüz göreve başlamasa, BRICS ülkelerinin tamamını tehdit eden Trump, Brics ülkele­rinin doları terk etmeye ve rezerv para ola­rak kullanmamaya kalkışmaları halinde bu ülkelere yüzde 100 gümrük vergisi uygulaya­cağını söyledi. Öte yandan aynı ABD, Çin›in teknolojik erişimini kontrol altına almak amacıyla, çipler ve yapay zeka için hayati önem taşıyan bileşenlere erişimine yönelik yeni kısıtlamalar getirdi. Ve yine geçen hafta Putin, doğalgaz ödemelerinin Gazprombank’a yapılma zorunluluğunu kaldırdı.

Başta da söyledim ya, bir haftaya adeta bir yıla sığacak gelişmelerin gerçekleşme­si şaşkınlık verici. Ve aynı zamanda bizi nasıl bir 2025’in beklediğinin de işareti. Sanki bir dizinin sezon sonuna yaklaşırken, merakla ye­ni sezonda neler olacağını merak eder gibiyiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Devalüasyon olmadan olmaz 06 Aralık 2024
Sermaye göçü 29 Kasım 2024