Serviste hurdaya izin vermeyin
Mutlaka duymuşsunuzdur bugünden itibaren çocuklarımızı evlerinden okullarına 20 yaşındaki ne idüğü belirsiz servis araçları taşıyacak. Niye, çünkü, okul servis araçlarında yaş sınırının 20’ye yükseltilmesiydi. ‘Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’ Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Böylece daha önce 12 olan yaş sınırı 20’ye yükseldi. Bununla da kalmadı, servis içinde istihdam edilmesi zorunlu personelde bulunması gereken diploma sınıfı da liseden ilköğretime çekildi. Bu değişiklik niye yapıldı bilmiyorum. Kimin ne şekilde bir rant sağlayacağını da bilmiyorum ama nasıl yapıldığını biliyorum. Farklı gazetelerdeki meslektaşlarımız da yazdı.
Servis sektörü krizde olduğu için, servisçi esnafına destek vermek gibi ulvi bir amaçla gerçekleştirilen iyi niyetli bir uygulama!
Hadi lobi yapılıyor, birileri de bu lobinin tesirinde kalıyor ve bir önerge veriliyor. Benim anlamadığım nokta bir milletin en değerli varlığı çocuklarını korumakla yükümlü olması gereken vekillerden bir tanesi bile buna itiraz etmiyor mu?
Ben kimim?
Bu milletin bir ferdi. Benim için hayatta en değerli varlık, bir tanem olan oğlumdur. Tahminim tüm ebeveynler için yeryüzündeki en değerli hazine çocuklarıdır. Yeri geldiğinde Türk aile yapısı diye esip gürleyenler, ailenin en değerli varlığının üzerinden nasıl böyle bir ranta izin verebilirler, bu milletin bir ferdi olarak merak ediyorum.
Trafikteki araçların zaten yarısı kusurlu...
Bir bayramda 100’e yakın vatandaşımız yollarda can verdi. Benim milletimin vekilleri trafik güvenliğini artıracak önlemler alacağına, çocuklarımızın (hadi bıraktık yetişkinleri biz ormanda yolumuzu öyle ya da böyle buluyoruz), hayatına kastediyorlar.
Türkiye’deki trafik kültürü nedeniyle tahminim tüm ebeveynlerin içlerinde bir tedirginlik vardır, çocukları yoldayken. Bu yetmezmiş gibi şimdi devlet eliyle çocuklarımız kelimenin tam anlamıyla saatli bombaların üzerinde seyahat etmeye zorlanıyor.
İşim gereği Amerika’dan Çin’e, Kuzey Kutup Bölgesi’nden Ümit Burnu’na kadar çok geniş bir coğrafyada araç kullandım. Emin olun trafikte en kutsal, araç okul servisleriydi...
Amerika’da bırakın hurda servisle okul taşımacılığı yapmayı, yolun sağında ya da solunda bir okul servisi durmuşsa, iki yönlü olarak bütün şeritlerde sürücüler durup bekler...
Yurtdışında bir okul servisini sollamanın ya da bir okulun önünden tam gaz geçmenin düşünülmesi bile suçtur. Yurtdışında, bir servisin freni patlayacak ve kaza yapacak...
Kimsenin başına birşey gelmese bile o servisi kullananadan başlayarak, en tepeye kadar soruşturma açılır mutlaka.
Ama burası Türkiye...
Kapısında okul servisi yazan aracın şoförü sabahtan pikniğe adam taşır, akşamında kına gecesine kız tarafını götürür, sabah ezanıyla kalkar fabrikaya işçileri bırakır, sonra da gelir evin kapısından canımızı alır okula bırakır...
Bunu yapan, kötü bir uygulama olduğunu bilir. Doğru olmadığını bilir ama ekmek parası peşindedir...
70 bin servis aracını kullanan en az 70 bin şoförün ekmek parası peşinde olduğu gibi...
Böyle söyler, biz de pek çoğumuzda affederiz...
Kusurunu, hatasını insanlığına veririz, hangimiz hata yapmıyor ki deriz...
Ama, kaza, bırakın çocuk taşımayı, trafikte olmaması gereken bir aracın, kusurundan
kaynaklanıyorsa?
Daha açık sorayım, çocuğunuzu taşıyan ve bu yönetmelikten önce okul servisi olarak kullanılması mümkün olmayan 17 yaşında bir araç, mesela fren kusuru nedeniyle kaza yapsa...
Ne yaparsınız?
Bu yönetmeliği yapanların, ekonomik bir hesabı var anladığım kadarıyla...
Mutlaka bir hesap yapmışlardır, 70 bin aracın yenilenme değeri şu kadar, şöyle faiz ödeniyor, yakıt tüketimi bu kadar vs...
Bu hesapları yapanlardan ricam, hurdaya ayrılması gereken araçlarda taşınan tüm çocukların değil, sadece bir çocuğun değerini hesap etmeleri...
Sonra da bu kararı yenide gözden geçirmeleri...