Sert kemer sıkmaya hazır olun
Tartışmalı seçim süreci nihayet sona erdi. Üstelik siyaset cephesinde ciddi artçı sarsıntılar yaratmaya aday bir sonuçla… Siyasetin bundan sonra nasıl evrileceğini, yaşayıp göreceğiz. Geride kalan seçim süreci gibi önümüzdeki siyasi sürecin de oynak ve sarsıntılı geçme olasılığı epey yüksek.
Şimdi kaçınılmaz olarak ekonomi gündemi de öne çıkacak. Bugüne kadar sadece ekonomik krizin öne çıkan görünür yanlarını geçici olarak bastırmaya yönelik kısa vadeli paketlerle vaziyet “idare” edildi. Bu kısa vadeli paketler, çoğu kez asıl sorunları daha da derinleştiren veya yeni sorunlar yaratan bir karakter taşıyordu. Belki günü “idare” ediyordu ama temel sorunları ileriye yığarak daha da büyütüyordu.
Artık bu tür politikalarla yola devam etme olanağı kalmadı.
Bunun en net ifadesini bütçe dengelerindeki hızlı ve aşırı bozulmada görüyoruz.
12 aylık toplam bütçe açığı, adete roket hızıyla yükselerek Mayıs 2019 itibarıyla 120 milyar TL sınırına tırmandı. Bütçe dengesi ve borçlanma ihtiyacı açısından kritik bir gösterge olan faiz dışı bütçe dengesi, açık vermekle kalmadı, açık 30 milyar TL gibi ürkütücü bir düzeye ulaştı.
Faiz dışı bütçe dengesinin açık vermesi kaçınılmaz olarak Hazine’nin ödediği borçtan çok daha fazla borçlanmasına yol açıyor. Bu yüzden son 12 aydaki net borçlanma miktarı 100 milyar lirayı aştı.
Hazine daha fazla borçlanmak zorunda kalınca, borçlanmanın maliyeti de doğal olarak artıyor. Hazine’nin son 12 ayda ödediği faiz gideri 90 milyar lirayı buldu. Grafik buradaki artışın bu yıl içinde nasıl hızlandığını net şekilde gösteriyor.
Bütçe dengelerinde sadece hızlı bir bozulma yok, buna bağlı olarak büyük bir sıkışma var.
2019 yılı tamamı için hedeflenen bütçe açığı 80.62 milyar TL idi. İlk 5 aydaki açık 66.53 milyar TL oldu. Yani yıllık hedefin yüzde 82.5’i kadar açık 5 ayda ortaya çıktı.
Sıkışmanın diğer boyutunda borçlanma var. Hazine’nin ilk 5 aydaki ek borçlanması geçen yıla göre yüzde 273 artarak 67.78 milyar liraya ulaştı.
Hazine’nin yasal olarak yıllık bütçe açığının en fazla yüzde 10’u kadar fazla borçlanma olanağı var. Yani 2019 yılı için borçlanma tavanı 88.68 milyar TL ile sınırlanmış durumda. Bu durumda yılın 5 ayında 66.7 milyar lira ek borçlanma yapan Hazine’nin kalan 7 ayda sadece 20.9 milyar TL ek borçlanma yapma imkanı var.
Bu açmaz, kamu maliyesini sert bir kemer sıkmaya mahkum ediyor.
Bir yandan mümkün olan her alanda kamu harcamaları ciddi şekilde kısılacak. Diğer yandan bütçe gelirlerini toparlayabilmek için vergi artışları ve kamu zamları devreye girecek.
Kamu harcamalarındaki kesintiler ekonomik küçülmenin hızlanması ve işsizliğin artmasına, vergi ve zamlar ise enflasyonun artmasına yol açacak.
Ölçüsüz ve plansız seçim harcamalarının faturası ağır bir şekilde çıkacak.