Sermaye kaybına uğrayan şirketler ne yapacaklar?
Değerli DÜNYA okurları, bu konu üzerinde daha önce de durmuştum. Bugün SPK'nın yeni bir açıklaması nedeniyle konu üzerinde tekrar duruyorum.
Bugün konu SPK'nın yeni kararı çerçevesinde ele alınıyor olmakla birlikte konunun sadece halka açık şirketleri değil tüm şirketleri ilgilendirmektedir.
Bu düzenleme ile ilgili olarak, diğer şirketler açısından özellikle vergi uygulamaları sırasında yaşanan sorunları da içeren ayrı bir yazı konusu yapılacaktır.
SPK düzenlemeleri çerçevesinde Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 324'üncü maddesinin uygulanmasına ilişkin olarak SPK'nın 09.10.2009 tarih ve 31/876 sayılı kararıyla açıklama ve düzenlemeler yapılmıştır.
Şirket sermayesinin yarısının karşılıksız kaldığı hangi mali tablolara bakılarak tespit edilecek?
TTK'nın 324'üncü maddesinin 1'inci fıkrası uyarınca, şirketin sermayesinin yarısının karşılıksız kaldığına ilişkin tespitin şirketin,
i. Kurulun Seri: XI, No:29 "Sermaye Piyasasında Finansal Raporlamaya İlişkin Esaslar Tebliği" (Seri:XI, No:29 Tebliği) çerçevesinde finansal raporlama yapılmakta ise söz konusu tebliğ kapsamında periyodik olarak hazırlayıp kamuya açıkladığı bilançolardan yapılacağı,
ii. Kurulun Seri: XI, No:1 "Sermaye Piyasasında Mali Tablo ve Raporlara İlişkin İlke ve Kurallar Hakkında Tebliğ"i çerçevesinde finansal raporlama yapılmakta ise söz konusu tebliğ kapsamında periyodik olarak hazırlayıp kamuya açıkladığı bilançolardan yapılacağı, böyle bir tespitin yapılması halinde şirket yönetim kurulunun özel bir raporda veya yıllık raporda durumu genel kurula bildirmekle yükümlü olduğu ifade edilmiştir.
Şirket sermayesinin üçte ikisinin karşılıksız kalması durumunda ne yapılacak?
a. Satış fiyatları esas alınarak bilanço dışı değer tespiti
SPK'nın finansal raporlama standartlarına uygun olarak hazırlanan periyodik finansal tablolardan bağımsız olarak ve kurulun finansal raporlama standartlarına tabi olmaksızın, aktiflerin satış fiyatları esas olmak üzere bir ara bilanço tanzim edilmesi gerekeceği aksi taktirde şirketin feshedilmiş sayılacağı, ancak kurulun finansal raporlama standartlarına göre hazırlanan bilançosu üçte iki oranında sermaye kaybını gösteriyorken, TTK'nın 324'üncü maddesi kapsamında düzenlenen (aktiflerin piyasa değerleri esas alınarak hazırlanan) ara bilançoda (TTK 324 bilançosu) bu oranda bir sermaye kaybı veya borca batiklik görülmemesi halinde TTK'nın 324'üncü maddesinde öngörülen tedbirlerin alınmasına gerek bulunmadığı ifade edilmiştir.
b. Gayrimenkulleri kim değerleyecek?
Kurulun seri: XI, No:29 Tebliği çerçevesinde finansal raporlama yapan şirketlerin TTK 324 bilançosunda yer alan duran varlıklardan gayrimenkul niteliğinde olanların kurulun yetkilendirdiği "Gayrimenkul Değerleme Şirketleri"nden biri tarafından, geri kalan maddi ve maddi olmayan duran varlıkların ise kurulun 17.07.2003 tarih ve 37/875 sayılı kararında belirtilen şirketlerden biri tarafından kurulun değerlemeye ilişkin düzenlemeleri kapsamında değerleme yapılmış olması gerektiği ve konuya ilişkin dipnotlarda değerlemesi yapılan duran varlığın cinsi, uygulanan değerleme metodolojisi ve değerleme yapan şirketin ticaret unvanı basta olmak üzere gerekli açıklamalara yer verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Özel durum açıklaması zorunluluğu
TTK'nin 324'üncü maddesi uyarınca satış fiyatları esas alınarak hazırlanan bilançoların, düzenleme esaslarının kurulun finansal raporlama standartlarından tümüyle bağımsız olup kurulun finansal raporlama standartlarına göre hazırlanan finansal tabloların yerine geçemeyecek, özel durumların açıklanmasına ilişkin düzenlemeleri kapsamında kamuya duyurulması gerekecektir.
Hangi sermaye dikkate alınacak?
TTK'nin 324'üncü maddesi kapsamında sermayenin kaybına ilişkin değerlendirme yapılırken tescil edilmiş sermaye rakamının dikkate alınması gerekmektedir.
Hangi sıklıkla değerleme ve özel durum açıklaması yapılmalı?
Esas alınan aktiflerde satış, genel ekonomik durum, şirkete özel gelişmeler ve benzeri nedenlerle değişme olmadığı ve değerleme sonucunda oluşan fon gelecek dönemlerde oluşan/oluşacak sermaye kaybını karşılamaya yeterli olduğu sürece, yeni bir TTK 324 bilançosu düzenlenmesi gerekmeyecektir. Ancak konuya ilişkin olarak periyodik finansal tabloların Borsa Günlük Bülteni'nde ilan edildiği tarihler itibariyle özel durum açıklamasında bulunulması gerekmektedir.
Tasfiye veya iflas süreci başlamışsa
Borca batiklik sonucunda tasfiye veya iflas sürecine girilmesi durumunda, kurulun finansal raporlamaya ilişkin düzenlemeleri kapsamında periyodik olarak konsolide olmayan finansal tablo düzenlenmesi gerekecektir.
Yönetim kurulunun sorumluluğu
TTK'nin 324'üncü maddesinin 2. fıkrası kapsamına girilmesi (sermayenin üçte ikisinin kaybedilmiş olması)durumunda, madde hükmü uyarınca yapılan/yapılacak işlemlerin yönetim kurulunun sorumluluğunda olacaktır.