Seri değişti, mertlik bozuldu!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Türkiye İstatistik Kurumu, aylık sanayi üretimine ilişkin seriyi geçen yılın sonunda değiştirdi. Daha önce 1997 baz alınarak oluşturulan endeksin, zaman içinde ekonomideki gelişmeler nedeniyle güncelliğini kaybettiği, seçilen ürünlerde kalite farklılaşması olduğu ve sektör ağırlıklarının değiştiği, bu yüzden de yenilenmesine karar verildiği belirtildi. Endeks, kasım ayını kapsayacak biçimde yenilendi ve 2005 baz yılı esas alınarak açıklanmaya başlandı.

Hani "bayram değil, seyran değil", yıl ortasında neden böyle bir değişikliğe gidiliyor, acaba oranlarda ciddi bir farklılaşma mı söz konusu, diye düşünerek ilk on ayın oranlarını karşılaştırınca iki endeksin değişim oranları arasında kayda değer bir fark olmadığını gördük. Ancak, kasım ayı oranlarında fark belirginleşti. Toplam sanayi üretimindeki gerileme yeni endeksle yüzde 13.9 oldu, oysa bu oran eski endekse göre yüzde 17.2'ydi. Aynı şekilde, imalat sanayindeki gerileme de yeni endekse göre yüzde 15.5, eski endekse göre yüzde 19.5 olarak hesaplandı.

Sanayi üretiminin nasıl seyrettiğine ilişkin en önemli ipucu, kapasite kullanım oranındaki gerçekleşme. Nitekim, kapasite kullanım oranından yola çıkarak toplam sanayi ve imalat sanayinde üretim değişiminin ne ölçüde olacağı iyi kötü tahmin edilebilir. Ya da edilebiliyordu. Serideki bu değişiklik, tahmin yapmayı zorlaştıran bir etken oldu.

TÜİK'in önceki gün yaptığı açıklamaya göre, imalat sanayinde kapasite kullanım oranı aralık ayında yüzde 64.7 düzeyinde gerçekleşti. Bu oran, dün de vurguladığımız gibi, kapasite kullanım oranına ilişkin veri açıklanan şubat 1991'den beri oluşan en düşük orana işaret ediyor. Kapasite kullanım oranı, kasım ayına göre yüzde 11 geriledi. Normalde, aralık ayındaki sanayi üretim endeksinin de kasıma göre yüzde 11 dolayında gerilemesi beklenir.

Peki, sanayi üretiminde de aynı paralelde bir gerileme yaşanırsa, yani aralık ayı üretimi kasımın yüzde 11 kadar altında kalırsa karşımıza nasıl bir tablo çıkar? Sanayi üretimine ilişkin 1995 bazlı seriye göre aralık ayında imalat sanayi üretiminde 2007 yılının aralık ayına göre yüzde 18 dolayında bir gerileme görürüz. Toplam sanayi üretimindeki gerilemenin oranı ise yüzde 15 dolayında olur.

Ancak bu tahminler bir anlamda geçerliliğini yitirmiş ya da geçerliliği ikinci planda kalmış eski seriye göre olan tahminler. Artık geçerli olan 2005 bazlı yeni seri. Bu seriye göre tahmin yapmanın zorluğunu kabul etmek gerekiyor, çünkü 2005 bazlı sanayi üretim endeksi ile kapasite kullanımı arasındaki bağ bir anlamda kopmuş, en azından zayıflamış durumda. Şu kadarı söylenebilir; eski seride toplamda yüzde 15, imalat sanayinde yüzde 18 dolayında tahmin edilen aralık ayı üretim gerilemesi, yeni seride en az 3-4 puan daha düşük olacak demektir.

Aslında görünen köy pek kılavuz da istemiyor. Yani, üretimdeki değişim oranının bir puan yukarıda, bir puan aşağıda açıklanması çok da önemli değil. Çünkü sanayi yangın yerine dönmüş durumda, bu da ticareti yakıp kavuruyor. Ve şu gerçek ortada. Tüketim canlanmadan, tüketimdeki canlanma ticareti ayağa kaldırmadan, sanayinin kendini toparlaması mümkün değil. İşlerin yarın daha kötü olacağına dönük kaygılar giderilmeden de ne tüketimi canlandırmak mümkün görünüyor, ne de tüketime bağlı olarak ticareti ve üretimi. Tabii ki üretimdeki bu gerilemenin dış ayağını da unutmamak gerekiyor. İç piyasayı canlandırmak da ancak bir yere kadar yarar sağlayacak. Dünya ticaretindeki daralma yüzünden ihraç pazarlarının bir bir kaybediliyor olması, sanayinin kendini toparlamasının önündeki en büyük engellerden biri konumunda.   

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar