Serbest ticaret anlaşması neye yarar?
Önce " Serbest Ticaret Anlaşması ( STA) " nedir, onu basit bir şekilde tanımlayalım. İnternet üzerinden alıntı olan bir tarife göre, serbest ticaret anlaşması, iki ya da daha fazla ülke arasında, ticareti etkileyen tarife ve tarife dışı engellerin kaldırılarak, taraflar arasında bir serbest ticaret alanı oluşturulmasını sağlayan, ancak taraf ülkelerin üçüncü ülkeler ile ticaretlerinde mevcut ulusal düzenlemelerini sürdürmesine izin veren anlaşmalardır.
Bu anlaşmaların temel hedefi, anlaşmalara taraf olan ülkeler arasındaki ticaretin, karşılıklı menfaatler korunarak arttırılmasıdır. Buna göre taraf ülkelerin firmaları, bu anlaşmaya taraf olmayan ülkelerin firmalarına göre daha avantajlı duruma gelmektedir. Nedeni de serbest ticaret anlaşması imzalayan ülkelerin birbirlerine indirimli gümrük vergileri, kotaların azaltması veya kaldırması ve koruma duvarlarını aşağı çekmeleri gibi kolaylıklar sağlayacak uygulamalar getirmesidir. Bu anlaşmaların koşullarının ve bunlardan sağlayabilecekleri menfaatlerin ihracatçılarımız tarafından bilinmesinin oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. İş insanlarımız ile bir araya geldiğimiz seminerler ve panellerde yaptığım sohbetlerde, bu anlaşmalar ve faydaları hakkındaki bilgilerin, maalesef çok az olduğunu görüyorum. Öte yandan bu anlaşmaları dikkate alan firma sayısının ise, çok daha az olduğunu üzülerek müşahede ediyorum.
Geçtiğimiz günlerde elime geçen bir araştırma, beni bu konuyu sohbetimizin gündemine taşımaya yönlendirdi. Küresel piyasa temelinde ve yoğunluğu ABD pazarı olan bir çerçevede yapılan araştırmaya katılan firmaların STA bilgileri ve kullanım düzeyleri sorgulanmış. Birinci grafikte ankete katılan firmaların yüzde kaçının, STA kullanarak ticaret yaptıklarını görüyoruz. İkinci grafik ise bu firmalardan yüzde kaçının, kaç ülkede STA kullanarak ticaret yaptıklarını görüyoruz.
Araştırmanın diğer bir ilginç sonucu ise, ankete katılan firmaların % 60 kadarının son 5/6 yıldan fazla bir süredir ihracatlarında STA kullandıklarını görmemiz. Varılan sonuç şu ki, uluslararası ticareti tam anlamıyla ciddiye alan firmalar, rekabet güçlerini arttıracak her konuya eğilip, mevcut her aracı kullanmak için çaba göstermektedirler.
İhracat yaparken hedef ülkemizle Türkiye arasında STA olup olmadığını bilmek ve varsa koşullarını inceleyerek buna göre teklif hazırlamak bizi daha kârlı ve daha rekabetçi ticarete götürecektir. Çünkü ithalatçımızın bizden alacağı mala ödeyeceği ithalat vergileri, aralarında STA olmayan ülkelerden yapacakları ithalata göre daha az olacağından, fiyatımız ithalatçıya uygun gelecek ve alıcımızın maliyeti düşecektir. Aynı konuyu yapacağımız ithalatlar için de düşünmeliyiz. Zira STA olan ülkelerden, bu anlaşmalara dâhil edilen ürünleri ithal etmemiz halinde, aramızda STA olmayan ülkelerden yapacağımız ithalatlara göre daha kârlı olacağımız çok açıktır.
Dikkat etmemiz gereken çok önemli bir nokta da, STA koşullarının gerek anlaşma çerçevesinde, gerekse anlaşmaların yenilenmeleri çerçevesinde değişebileceğidir. Bu nedenle dikkate aldığınız STA koşullarının değişip değişmediğini izlemek gereklidir. STA kullandığımız ihracatlarımızda, ithalatçımızın daha az gümrük vergisi ödemesini sağlayacak belgeleri de eksiksiz ve zamanında vermeliyiz ki beklediğimiz rekabet gücünü elde edelim. Verilmesi gereken menşe belgelerini, tutulması gereken zorunlu kayıtları, varsa ambalajların markalanması için gerekenleri, ihracatçı kadar ithalatçının yükümlülüklerini, taşıma için özel kurallar olup olmadığını dikkatle belirleyip uygulamada sıkıntı yaşanmamasını sağlamalıyız.
Her şey kârlılığımızı arttıracak rekabet gücünü elde etmek için…