Serbest bölgelere hassas ayar
Serbest bölgelere mal giriş çıkışlarında alınan "özel hesap ücreti"nde "bindelik" ayarın doğrudan yabancı sermaye girişiyle doğrudan veya dolaylı ilgisini anlamak kolay olmasa da "gerekçede" aynen şöyle yazıyor:
"3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun 'Serbest Bölgelerin Gelir ve Harcamaları' başlıklı 7'inci maddesinin 1'inci fıkrasının (b) bendindeki hüküm ile, yurtdışından serbest bölgelere getirilen malların CIF, serbest bölgelerden Türkiye'ye çıkarılan malların FOB değeri üzerinden peşin olmak üzere binde 5 özel hesap ücreti ödenmektedir."
"Ancak, ödenen bu özel hesap ücreti neticesinde özellikle küresel finansal krizin de etkisiyle doğrudan yabancı sermaye girişlerinde azalma olduğu gözlenmekte, krizin tesirini azaltmak amacıyla yatırımların artırılmasına yönelik olarak firmalara cazip bir yatırım ortamının oluşturulması ihtiyacı ortaya çıkmaktadır."
AKP Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş ile Ankara Milletvekili Reha Denemeç'in imzalarını taşıyan ve TBMM Genel Kurulunda kabul edilen 3218 sayılı Kanunda değişiklik teklifi de bu "ihtiyacın" karşılanması için "özel hesap ücreti" oranlarını yeniden düzenliyor.
En hızlı teklif
Elitaş-Denemeç teklifi, TBMM sürecini "yüksek hızla" geçerek kanunlaştırılmasıyla dikkati çekiyor. Bu, çoğu milletvekili için "özlenen" fakat kolay erişilemeyen bir şans! Özellikle muhalefet milletvekilleri, herhangi bir konuda verdikleri yasa teklifinin bu hızla kabul edildiğini görseler, hayra yormazlar!
Nitekim, teklif 4 Aralık 2009 tarihinde TBMM Başkanlığına sunuluyor. Başkanlık, aynı tarihte Plan ve Bütçe Komisyonu'na sevkediyor. Komisyon teklifi aynı tarihte gündemine alıyor ve aynı gün saat 18.00'den sonra üyelere 8 Aralık 2009 günü için toplantı davetinde bulunuyor. Teklifin komisyondan TBMM Genel Kuruluna sevk tarihi de 10 Aralık 2009.
Teklifin yasama hızında dikkati çeken diğer bir husus şu: Plan ve Bütçe Komisyonunun 8 Aralık'taki toplantısında hükümeti temsilen Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz; Sanayi ile Maliye Bakanlıkları; Dış Ticaret, Devlet Planlama ve Gümrük Müsteşarlıkları temsilcileri var, serbest bölgelerdeki özel sektörü temsilen kimse yok.Oysa sektör bu gibi durumlarda sesine, önerilerine kulak verilmesini istiyor.
Muhalefetin şerhleri
Plan ve Bütçe Komisyonunun muhalefet kanadı herhangi bir yasa teklifinin TBMM'den bu kadar yüksek hızla geçmesine pek alışkın değil. Yanısıra, serbest bölgelere ilişkin bu düzenlemenin "mânâsını" kavramakta da güçlük çekmiş olmalılar ki; CHP, MHP ve DSP'li üyeler eleştirilerini muhalefet şerhlerine yansıtıyorlar.
CHP'den Akif Hamzaçebi, Bülent Baratalı, Gürol Ergin, Osman Kaptan "Teklif bu şekliyle yasalaştığı takdirde toplam ihracatın ağırlıkta olduğu serbest bölgelerde işleticilerine gelir kayıpları oluşacaktır. Gelir kayıplarına ilişkin idari düzenlemelerin yasal altyapısı oluşturulmamıştır" diyorlar.
MHP'den Münir Kutluata, Emen Haluk Ayhan, Mehmet Günal, Mustafa Kalaycı, Erkan Akçay'a göre "… ileriye yönelik olarak tasarının hangi acil ihtiyaçtan doğduğu, hangi firmaları etkileyeceği, binden 4'lük marjın hangi sektörlere rekabet imkânı sağladığı, bölge şirketlerinin kayıp ve kazançlarının ne olacağının hesaplanamadığı bir ortamda böyle bir teklif getirilmesi son derece manidar." DSP'den Harun Öztürk de teklifin gerekçesinde amaçlanan hedefler için yetersiz olduğunu belirtirken; hükümetin kritik düzenlemeler için kanun tasarısı hazırlamak yerine partili milletvekillerine kanun teklifi verdirme yolunu tercih ettiğini; bu yönteme tekliflerde yer alan kritik konuların bürokraside, kamuoyunda ve Bakanlar Kurulu'nda tartışılmaması için başvurduğunu" savunuyor.