Serbest bölgelerdeki eşyanın gümrük işlemleri/serbest dolaşıma girmesi

Hasan AKDOĞAN
Hasan AKDOĞAN GÜMRÜK VE DIŞ TİCARET [email protected]

Serbest bölgeler; buralarda yapılan sınai ve ticari faaliyetler için daha geniş muafiyet ve teşviklerin tanındığı, ülkenin diğer kısımlarından fiziki olarak ayrılan ve ticari, endüstriyel ve hizmet faaliyetlerinin yapıldığı yerler olarak tanımlanabilir.

Öte yandan, serbest bölgeleri, kanun metinlerinde yer alan ibarelerle tanımlamak gerekirse,

4458 Sayılı Gümrük Kanunu'na göre, Türkiye gümrük bölgesinin parçaları olmakla beraber;

a) Serbest dolaşımda olmayan eşyanın herhangi bir gümrük rejimine tabi tutulmaksızın ve serbest dolaşıma sokulmaksızın, gümrük mevzuatında öngörülen haller dışında kullanılmamak ya da tüketilmemek kaydıyla konulduğu, ithalat vergileri ile ticaret politikası önlemlerinin ve kambiyo mevzuatının uygulanması bakımından, Türkiye gümrük bölgesi dışında olduğu kabul edilen;

b) Serbest dolaşımdaki eşyanın, bir serbest bölgeye konulması nedeniyle normal olarak eşyanın ihracına bağlı olanaklardan yararlandığı;

Serbest Bölgeler Kanunu'na göre de;

Gümrük bölgesi dışında sayılıp ve gümrük ve kambiyo mükellefiyetine dair mevzuat hükümlerinin uygulanmadığı,

yerler olarak tanımlanıyor.

Serbest bölgelerin, kuruluş amaçları arasında, Türkiye'ye ihracat için yatırım ve üretimi artırmak, yabancı sermaye ve teknoloji girişini hızlandırmak, ekonominin girdi ihtiyacını ucuz ve düzenli bir şekilde temin etmek, dış ticaret ve finansman imkanlarından daha fazla yararlanmak sayılabilir. Hoş.. yapılan değişikliklerle bu bölgelerin başlangıçtaki avantajların bir bölümü budanmış durumdadır.

Serbest bölgelere gelen ve buralardan gerek yurt içine gerekse yurt dışına gönderilen eşyalarla ilgili gümrük işlemlerinin nasıl yürütüldüğüne örnekler üzerinden bakmaya çalışalım.

1. Yurt dışından deniz yolu ile AAA Gümrük Müdürlüğü'ne gelen bir eşyanın XXX Serbest Bölgesi'ne getirilmek istenilmesi halinde;

AAA Gümrük Müdürlüğü'nde özet beyan verilir, müteakiben eşya transit beyannamesi eşliğinde serbest bölgeye gönderilir, burada serbest bölge işlem formu (giriş) ve ayrıca eşyanın serbest dolaşımda bulunup bulunmadığının tespiti maksadıyla ön statü belgesi ile bölgeye alınır.

2. İstanbul Deri Serbest Bölgesi'nden Türkiye'ye mal satışı yapıldığında;

Türkiye'deki firma tarafından verilen serbest dolaşıma giriş beyannamesi ve serbest bölge işlem formu (çıkış) eşliğinde çıkış yapılır.

3. İstanbul Deri Serbest Bölgesi'nden yurt dışına mal satışı yapıldığında;

Eşya serbest bölge işlem formu (çıkış) düzenlenerek, transit rejimi kapsamında transit beyannamesi eşliğinde yurt dışına gönderilir.

Serbest Bölgedeki eşyanın satışını esas alarak konuya baktığımızda;

a) Bölgede faaliyet gösteren firmalardan, üretici firmalar dışındaki diğer firmaların bölgeye getirdikleri ve bölgeden gerek yurt içine gerekse yurt dışına satmış oldukları ürünler, nihai ürünler oldukları ve herhangi bir değişikliğe uğramadıkları için, gümrük tarifelerinin belirlenmesi ve gümrük kıymetlerinin doğruluğunun kontrol edilmesi, bölgede üretilen eşyalara göre nispeten daha kolay olacaktır. Çünkü, transit beyannamesi ya da TIR karnesi kapsamında serbest bölge işlem formu ile bölgeye gelen eşya, tek bir seferde ya da pey der pey bölgeden çıkartılmakta, bu durumda da eşyanın bölgeye girişinde kullanılan serbest bölge giriş formu, transit beyannamesi veya TIR karnesi ile serbest dolaşıma giriş beyannamesi karşılaştırılarak, eşyanın gümrük kıymeti ve tarife pozisyonu konusunda sağlıklı verilere ulaşılabiliyor.

b) Bölgede üretilen eşyalar konusunda aynı şeyi söylemek pek mümkün değildir. Çünkü bu eşyalar, bölgedeki firmalarca Avrupa Birliği'ne üye ülkelerden, Türkiye'den veya diğer ülkelerden getirilen farklı hammaddelerin, işçilik ve diğer üretim unsurları da katılmak suretiyle farklı oranlarda bir araya getirilmesiyle elde ediliyor.

Bu durumun eşyanın gümrük kıymetinin ve tarifesinin doğruluğunun kontrolü açısından ne gibi sakıncaları vardır?

Bunlardan birincisi, eşyanın gümrük kıymetinin doğru olarak beyan edilip edilmediğini araştırmanın oldukça zor ve uzun bir süreç gerektiriyor olması (özellikle nihai ürünün bünyesine giren hammadde ve yarı mamul madde sayısının fazla olduğu durumlarda), ikincisi ise mer'i mevzuat hükümlerine göre elde edilen bu ürünün nasıl vergilendirileceği konusunda birbiri ile çelişen yada birbirini tamamlamayan bir çok ikincil düzenleme bulunmasıdır.

Serbest bölgelerde bulunan gerek serbest dolaşımdaki hammadde (Avrupa Birliği'nden veya Türkiye'den serbest bölgelere getirilen) gerekse üçüncü ülke menşeli girdiler kullanılarak elde edilen nihai ürünün Türkiye'de serbest dolaşıma sokulmak istenilmesi halinde esas alınacak gümrük vergileri matrahı ile oranları şöyle belirleniyor:

Mamul eşyanın beyan ve tespit edilen CIF kıymetinden, A.TR ve ön statü belgelerini (serbest dolaşımda bulunan) haiz eşyanın CIF bedelinin düşülmesiyle hesaplanacak kıymeti üzerinden, eşyanın beyan veya tespit edilen GTİP'ine karşılık gelen diğer ülkeler sütunundaki oranın uygulanarak gümrük vergisi hesaplanıyor.

Nihai ürünün bünyesinde kullanılan üçüncü ülke menşeli ürünün CIF değeri belirlenerek, bunların GTİP'i üzerinden İthalat Rejim Kararı eki listelerdeki ''Diğer ülkeler'' sütununda kayıtlı gümrük vergisi oranında vergi tahsilatı yapılıyor.

Serbest bölgede mutat elleçlemelere, yani eşyanın asli nitelikleri değiştirilmeden istiflenmesi, yerinin değiştirilmesi, büyük kaplardan küçük kaplara aktarılması, kapların yenilenmesi veya tamiri, havalandırılması, kalburlanması, karıştırılması ve benzeri işlemlere tabi tutulan eşyanın gümrük vergilerinin hesaplanmasında) beyan sahibinin talebinin olması halinde üçüncü ülke menşeli ürünün CIF değerinin belirlenerek bunların Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu'na göre İthalat Rejimi Kararı eki listelerde "Diğer ülkeler" sütununda kayıtlı gümrük vergisi oranının vergi tahsilatının yapılması KDV'nin ise mamul eşyanın beyan ve tespit edilen kıymeti (herhangi bir düşüm yapılmadan) üzerinden tahsil ediliyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar