Serbest bölgelerde %100'ün üzerinde kar edilebilir mi?

Değerli DÜNYA okurları, sizinle benim de varlığını bildiğim ancak daha önce yazılı olarak görmediğim bir bilgiyi paylaşmak istiyorum. Bildiğiniz gibi bu bölümde serbest bölgelerle ilgili uygulamalar sıkça çeşitli yönleriyle yazı konusu yapılmaktadır. Son zamanlarda serbest bölgelerde kurulu ilişkili şirketlere mal satan veya mal alan şirketlerle ilgili vergi incelemeleri de malumunuzdur.

Vergi incelemeleri önce işalatçı şirketlere yönelik olarak başlamış şimdi ihracatçı şirketleri de içine alır şekilde kapsam genişletilmiştir. Bu incelemelerde bu bölgelerde hiç kar bırakılamayacağı iddia edilmektedir.

Oysa serbest bölgeler idaresi açısından bu bölgeye giriş ve çıkış fiyatları arasında bir fark olması zorunluluktur. Ayrıca Gümrükler Genel Müdürlüğü de resmi yazılarında bu bölgelerde yüzde 100 ün üzerinde edilen k‰rlarla ilgili teşkilatına bir takım talimatlar vermiştir.

İlgili birim                                                  Tarih                      Sayı

Gümrük Müsteşarlığı                                 25.1.2000              2411

Gümrükler Genel Müdürlüğü (GMGGM)                  

GMGGM                                                   26.9.2001              24824

GMGGM                                                   18.6.2002              13613

Bu yazılarda GMGGM kendi teşkilatına bu bölgelerde faaliyette bulunan firmaların bu malları yüzde 100'ü aşan karlarla yurtdışına satmaları halinde durumun Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü ve Maliye Bakanlığı'na bildirilmesini bildirmektedir.

Bu yazılardan bahsetmemizin nedeni konunun gerek gümrük, gerek Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü gerekse de Mali İdare tarafından izlendiğini sizlerle paylaşmak. Bu paylaşım sırasında yüzde 100'ü aşan kar marjları problemli gibi değerlendirilirken şimdilerde 'yüzde 0' kar marjı olması gerektiği iddia edilmektedir.

Değerli DÜNYA okurları biz bu durumu anlamakta ve izahta zorlanıyoruz.

Günün Sözü :

'Atasına Bak Torununu Al'

Aslında, belki atalarımızın günahını almamak lazım. Zamanında çok farklı amaçlarla kullanılan sözler, öğütler bugünlerde torunlarca farklı yorumlanmaya başlanmış olabilir. Aşağıya ataların değişesi sözlerini derledik.

Ataların değişesi sözleri

"Önce can sonra canan.

"Can cümleden azizdir.

"Rabbena hep bana.

"Helal kazanç ile pilav yenmez.

"Devletliye dokun geç, fakirden sakın geç.

"Gelen ağam giden paşam.

"Bedava sirke baldan tatlıdır.

"Yağmur yağarken küpleri doldurmak.

"Böyle gelmiş böyle gider.

"Büyük balık küçük balığı yutar.

"Söz gümüşse sükut altındır.

"Küpünü doldurmak.

"Nabza göre şerbet vermek.

"Ne etliye karış ne sütlüye.

"At binenin kılıç kuşananın.

"Altta kalanın canı çıksın.

"Bal tutan parmağını yalar.

"Gemisini kurtaran kaptan.

"Her koyun kendi bacağından asılır.

"Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.

"Kitabına uydurmak.

"Bükemediğin eli öp.

"Kol kırılır yen içinde kalır.

"Bana gelinceye kadar sabah olur.

"Herkesin geçtiği köprüden sen de geç.

"Herkesin uyduğu imama sende uy.

"Maşa varken elini yakma.

"Mühür kimdeyse Süleyman odur.

"Tekkeyi bekleyen çorbayı içer.

"Rahat etmek isteyen kör, sağır, dilsiz olmalı.

"Karıştırma altından çapanoğlu çıkar.

"Deliyle devletli bildiğini yapar.

"Sürüden ayrılanı kurt kapar.