Serbest bölgeden yapılan ithalatta yeni KKDF uygulaması

Hasan AKDOĞAN
Hasan AKDOĞAN GÜMRÜK VE DIŞ TİCARET [email protected]

Serbest bölgelerde yapılan ithalatta yaşanan sorunlara çözüm bulmak için Gümrükler Genel Müdürlüğünün yoğun mesai sarf ettiğini biliyoruz.

Genel müdürlük yeni düzenleme yaparken neleri göz önüne aldı? Bu sorunun cevabı yaşanan sorun-larda yatıyor. Şöyle ki; aynı sektörde faaliyet gösteren üç ayrı ithalatçı firma (X, Y, Z) tarafından, Çin’de yerleşik AG firmasından gerçekleştirilen aynı cins ve kıymette eşya ithalatlarının KKDF kar-şısındaki durumu farklı olabiliyordu.

1. X Firmasının İthalatı: X firması Türkiye’de yerleşik ve doğrudan üçüncü ülkeden, Vadeli Akreditif ödeme şekli ile ithalat yapan bir firmadır. Ödeme vadesi 9 aydır.

- SDGB tarihi: 10.09.2010,

- İthalat bedelinin AG firmasına transfer tarihi: 10.06.2011

2. Y Firmasının İthalatı: Y firması Türkiye’de yerleşik olan ve C tipi Antreposu bulunan, üçüncü ülkeden satın aldığı malları antreposunda 6 ay süresince depolayan ve bilahare serbest dolaşıma sokan bir firmadır.

- Antrepo beyannamesi tarihi: 10.09.2010,

- İthalat bedelinin AG firmasına transfer tarihi: 10.03.2011,

- SDGB tarihi: 11.03.2011.

3. Z Firmasının İthalatı: Z firması Türkiye’de yerleşik olan ve A serbest bölgesinde şubesi bulunan bir firmadır. Z-şubenin faaliyet ruhsatı bulunmakta ve serbest bölgede kiraladığı 100 m2’lik bir deposu bulunmaktadır. Z firması ithalatlarını serbest bölgede bulunan şubesi üzerinden yapmaktadır. Z Şube, AG firmasından alımını vadeli akreditif üzerinden yapmakta ve akreditif ödeme vadesi 9 ay olarak belirlenmiştir.

- Eşyanın serbest bölgeye girişi: 10.09.2010,

- İthalat bedelinin Z şubeye transfer tarihi: 10.09.2010

- SDGB tarihi: 10.09.2010,

- İthalata konu mal bedelinin Z şube tarafından AG firmasına ödenme tarihi: 10.06.2011

Bu ithalat işlemlerinden hangilerinde KKDF kesintisi uygulanması yapıldığına bakalım.

1) X firmasının ithalatında KKDF kesintisi uygulanıyor. Zira ödeme şekli Vadeli Akreditiftir ve buna göre ithalat bedeli, ithalattan 9 ay sonra ödenecektir. İthalatçı söz konusu tarih itibariyle %3 KKDF kesintisini yatırmak durumundadır ve böylelikle ithalatçı açısından malın maliyeti %3 artmıştır.

2) Y firması diğer firmalarla aynı tarihte Türkiye’ye varmış olmakla birlikte antreposunda depoladığı ve hiçbir şekilde kullanamadığı eşyanın ithalatını 6 ay sonra gerçekleştirmiş ve ithalat öncesinde it-halat bedelini AG firmasına transfer etmiştir. Bu itibarla, Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesinde ödeme şekli Peşin Ödemedir ve KKDF kesintisi söz konusu olmuyor.

3) Z firması 10.09.2010 tarihinde A Serbest Bölgesinde bulunan şubesine ulaşan eşyanın ithalatını aynı gün gerçekleştirmekte ve Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesi’ne Z merkez firmanın Z şubeye yaptığı transfere ilişkin banka yazısını ekleyerek ödeme şeklini peşin ödeme olarak beyan etmektedir. Ödeme şeklinin peşin ödeme olmasından dolayı KKDF kesintisi söz konusu olmuyor.

Oysa; ihracatçı AG firması ile yapılan anlaşmaya göre ödeme şekli vadeli akreditif olarak belirlenmiş ve ödemenin vadesi 9 ay olarak belirlenmiştir. Vade tarihi olan 10.06.2011 tarihinde de Z şube tara-fından AG firmasına mal bedeli ödenecektir.

Yukarıdaki örnek ithalat işlemlerinde, X firmasının ithalatı ile Z firmasının ithalatı arasında ithalat bedelinin AG firmasına ödenmesi açısından hiçbir farklılık bulunmamasına, her iki firmanın ithala-tında da gerçekte Vadeli Akreditif ödeme şekli benimsenmiş olmasına karşın; X firması ithalatını doğrudan yapmasından dolayı KKDF kesintisi ödemek durumunda kalmakta, Z firması ise sadece ithal edilen eşyayı A serbest bölgesi üzerinden şubesi aracılığıyla aktarmak suretiyle KKDF kesintisi ödemekten kurtuluyor.

Z firmasının ithalatına benzer şekilde, serbest bölgeler üzerinden gerçekleştirilen ithalatlarda çoğu zaman ithalat bedelinin merkez firma tarafından şubeye transfer edildikten ve bankadan transfer ya-zısının alınmasından sonra, ithalat bedeli olarak gönderilen tutarın, aynı gün veya bir müddet sonra başka adlar altında (yurt içi satın alma operasyonlarında kullanmak üzere, yurt içi finansman amacıy-la) tekrar merkeze gönderilmiş olması da elbette şaşırtıcı bir durum olmuyor.

Dolayısıyla, yaşanan bu sorunlara son vermek amacıyla getirilen yeni kurallar; Türkiye’de yerleşik bulunan firmalar tarafından serbest bölgelerde faaliyette bulunan şubeleri veya ilişkili oldukları fir-malar üzerinden yapılan ithalatlarda KKDF kesintisinden kurtulma yolundaki çabalara engel konul-muş oluyor.

Keza; X ve Z firmaları arasında vuku bulan, bugün itibariyle %6 oranındaki KKDF kesintisine daya-nan maliyet farkından mütevellit oluşan haksız rekabetin de engellenmesi yeni düzenleme ile sağ-lanmış oluyor. Konu ile ilgili detaylı bilgiler Gümrük Başmüfettişi Soner Tuttal’ın makalelerinde yer alıyor. Dış ticaretle iştigal eden şirketlerin geçmiş işlemlerine son dönemde cezaların yağmış olması konuyu iyice hassaslaştırmış bulunuyor. Serbest bölgelerin avantajlarının olup olmadığının tartışıldığı günümüzde %6’lık bir KKDF uygulamasının oldukça önemli olduğu anlaşılıyor.

Not: Bir önceki yazımın konusunu oluşturan Maliye ve Gümrükte Pişmanlıkla Beyan konusunda detaylı bilginin Gümrük Müfettişi Sezai Kaya’nın makalesinden alınması tavsiye edilecekken başka isim yazılmıştır. Düzeltirim.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar