Serbest bölgede çalışan ücretlilerde vergi istisnası sürüyor mu?
Dr. Mehmet ŞAFAK
Bilindiği üzere, 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu ile bölgede faaliyette bulunan kullanıcılara hiçbir koşula bağlı olmaksızın sınırsız ve süresiz vergi teşvikleri sağlanmıştı. Bu bölgelerde vergi, resim ve harç mükellefiyetlerine ilişkin vergi kanunları hükümleri uygulanmıyor ve Türkiye'deki tam ve dar mükellef gerçek ve tüzel kişilerin serbest bölgelerdeki faaliyetleri dolayısıyla elde ettikleri kazanç ve iratlar, Türkiye'nin diğer yerlerine getirildiğinin kambiyo mevzuatına göre tevsiki halinde de gelir ve kurumlar vergisinden muaf tutuluyordu.
Ancak, 06.02.2004 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 5084 sayılı kanunun iki maddesiyle 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu'nda vergi teşviklerine ilişkin sınırlandırıcı düzenlemeler yapılmıştı. Yapılan bu düzenlemeler ile serbest bölgelerde Türk vergi kanunları geçerli hale getirilmişti. Ancak, kazanılmış hakların devam ettirilmesi amacıyla, Serbest Bölgeler Kanunu'na geçici madde eklenmişti.
Serbest Bölgeler Kanunu'na eklenmiş olan söz konusu geçici 3'üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca, 06.02.2004 tarihine kadar (bu tarih dahil) serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere faaliyet ruhsatı almış mükelleflerin, ruhsatlarında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere, bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetler dolayısıyla elde ettikleri kazançlar gelir veya kurumlar vergisinden müstesna olmaya devam etmektedir. Serbest bölgelerde imalat faaliyetinde bulunan mükelleflerin ise bu bölgelerde imal ettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançları, Türkiye'nin Avrupa Birliğine tam üyeliğinin gerçekleştiği tarihi içeren yıllık vergileme döneminin sonuna kadar gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır. Bu bölgelerde öteden beri imalat faaliyetinde bulunanların yanı sıra, yeni faaliyete başlayan imalatçılar da Avrupa Birliğine tam üyeliğin gerçekleşeceği tarihi içeren yıllık vergileme döneminin sonuna kadar bu istisnadan yararlanmaktadırlar.
Öte yandan, Serbest Bölgeler Kanunu'nun geçici 3'üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmüne göre, 06.02.2004 tarihine kadar (bu tarih dahil) faaliyet ruhsatı almış mükelleflerin serbest bölgelerde istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler, 31.12.2008 tarihine kadar gelir vergisinden müstesna tutulmuştu.
Bölgelerde faaliyet gösteren mükelleflerin 06.02.2004 tarihine kadar alınmış faaliyet ruhsatlarında belirtilen süre;
- 31.12.2008 tarihinden daha önceki bir tarihte sona eriyorsa ücretlilere ilişkin söz konusu istisna faaliyet ruhsatlarında yer alan sürenin bitiş tarihine kadar,
- 31.12.2008 tarihinden daha sonraki bir tarihte sona eriyorsa söz konusu istisna 31.12.2008 tarihine kadar, uygulanmıştı.
25 Kasım 2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 5810 sayılı "Serbest Bölgeler Kanunu ile Gümrük Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile bu sürenin uzatılmasına imkan tanınmıştır. Anılan kanunun 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 7. maddesi ile Serbest Bölgeler Kanunu'nun geçici 3. maddesinde değişiklik yapılmış olup, anılan değişiklik uyarınca; serbest bölgelerde üretilen ürünlerin FOB bedelinin en az yüzde 85'ini yurtdışına ihraç eden mükelleflerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler Avrupa Birliği'ne tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yılın vergilendirme döneminin sonuna kadar gelir vergisinden müstesna olacaktır.
Dolayısıyla, serbest bölgede faaliyette bulunan tüm mükellefler, 01 Ocak 2009 tarihinden itibaren, serbest bölgede ürettikleri ürünlerin FOB bedelinin en az yüzde 85'ini ihraç ederlerse, bunların istihdam ettikleri personele ödeyecekleri ücretler vergiden istisna olacaktır. Bu istisna, ihracat şartını devam ettirdikleri müddetçe, 01 Ocak 2009 tarihinden Avrupa Birliği'ne tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yılın vergilendirme döneminin sonuna kadar sürecektir. İhracat şartının sağlanıp sağlanılmadığına yıllık bazda bakılacaktır. Dolayısıyla, eğer ihracat şartının sağlanabileceği düşünülüyorsa, yılın ilk ayından itibaren, ücretlerde vergi istisnası uygulanabilir. Yıllık satış tutarı bu oranın altında kalan mükelleflerden, zamanında tahsil edilmeyen vergiler, cezasız olarak, gecikme zammıyla birlikte tahsil edilecektir.
Maddede yer alan, ihracat için aranan yüzde 85'lik oran Bakanlar Kurulu'nca yüzde 50'ye kadar indirilebilecektir. Ancak, Bakanlar Kurulu henüz böyle bir indirim yapmamıştır.