Sepp Blatter bir mafya babasıdır

Başlıktaki ifade bana değil ödüllü gazeteci Andrew Jennings’e ait. Bizdeki tabiriyle araştırmacı gazetecilik yapan ve uzun zamandır sporun içindeki suç örgütleriyle ilgili çalışmalar yürüten İskoç yazar, yayınladığı son kitabı Omerta’da hedef tahtasına FIFA Başkanı Sepp Blatter’i koymuş. Her şeyden önce Omerta ne anlama geliyor, bilmeyenler için onu izah edelim. Omerta, mafya içindeki suskunluk yasasını ifade ediyor. Eğer adına “mafya” dediğimiz organize suç örgütü içinde yer almışsanız; gördükleriniz, duyduklarınız ve bildikleriniz sizinle birlikte mezara gider. Bilindiği gibi ünlü romancı ve senarist Mario Puzo’nun mafya üzerine kaleme aldığı üçlemeden biri de aynı adı taşıyor ve aynı suskunluk yasasını konu alıyordu.

Mafya işin içinde

Kitabın ana konusu Brezilya mafyası ve bu örgütün Brezilya dışındaki futbol mafyasıyla olan ilişkileri. Yazar, FIFA içindeki yolsuzlukların bu örgütlerle bağlantılı olduğunu iddia ederken, ahbap-çavuş ilişkisi içinde FIFA ile bağlar kurmuş gazeteciler tarafından bazı olayların kamuoyundan gizlendiğini de savunuyor. Jennings, kendi tabiriyle “FIFA içindeki mafya yapılanmasının” üzerine gidilmesi gerektiğini yazmaktan da çekinmemiş. Blatter’in “kaba, zorba ve saldırgan” olarak tanımladığı Andrew Jennings, bundan önce yayınladığı kitaplarında da FIFA ve IOC içindeki yolsuzlukları, hukuksuzlukları ve usulsüzlükleri konu etmişti. Öyle ki, uzun zamandır kendisinin FIFA ve IOC tarafından organize edilen toplantılara, basın açıklamalarına ve bu kuruluşların genel merkezlerine alınmadığını da biliyoruz. Kitapta Brezilyalıların neden 2014 Dünya Kupası ve 2016 Rio Olimpiyatları’nı protesto etmek için sokaklara döküldüğü ve direniş gösterdikleri sorularını soran yazar, cevapların 1964-1985 arası Brezilya’da hüküm süren diktatör yönetimde aranması gerektiğini savunuyor. O tarihlerde “fado, fiesta (ya da fatima), futbol” üçlemesinin sahne önüne konduğu; sahnenin arkasında ise işkencelerin, baskının ve tek sesliliğin geçer akçe sayıldığı Güney Amerika’da, diktatör yönetimler futbol vasıtasıyla hem yolsuzluklarını örtme şansı buldular hem politik kontrolü çok daha rahat sağladılar. Tüm bunlar yaşanırken FIFA’nın yapılan usulsüzlüklere bilerek göz yumduğunu anlatan Jennings, kitabında bu örtülü desteğin gelmiş geçmiş yönetimler tarafından uzun zamandır devam ettirildiğini anlatıyor. Yolsuzlukların yaşanmadığı bir ortamda dahi Dünya Kupası düzenlemenin oldukça masraflı bir yükümlülük sayıldığına vurgu yapan yazar, ortak yürütülen yolsuzluklar nedeniyle Brezilya ekonomisinde devasa bir açık oluştuğuna ve bunun da futbol yüzünden göz ardı edildiğine dikkatleri çekiyor. Örneğin 1974’te inşa edilen ve 2013’te yenilenen 68 bin kapasiteli Mane Garrincha stadyumu için ayrılan bütçe 300 milyon dolarken, stat tamamlandığında 900 milyon dolara mal olduğu açıklanmış. Bir başka örnek de Brezilya’da evsiz nüfusun en yoğun olduğu şehirlerden biri olan Sao Paolo’daki 48 bin koltuklu stada 450 milyon dolar harcanması. İnşa ve yenileme süreçlerine müdahalede bulunan FIFA’nın Brezilya hükümetine sürekli yeni talepler dayattığı ve yeni masraflar çıkardığı da her Brezilyalının dilinde. Kitaba önsöz yazan geçmişin büyük golcüsü, şimdinin politikacısı Romario da bu tür organizasyonlar için harcanan paraların sıkı bir mali kontrolden geçirilmesi gerektiğine inanıyor. Romario’ya göre; 1000 kişiye 1.7 doktorun ve 2.3 hastane yatağının düştüğü ülkede milyarlarca doları Dünya Kupası için harcayabilmek pek akılcı bir davranış tarzı değil.

Almanya'nın 1 oyla kazanması şüpheli

Andrew Jennings’in ortaya attığı iddialar bununla da sınırlı değil. Geçmiş FIFA başkanlarının televizyon yayın hakları ve bilet satışları üzerinden haksız kazanç elde ettiklerini iddia eden yazara göre, Sepp Blatter ile 2006 Dünya Kupası’nın Almanya’dan düzenlenmesi kararından sonra iflas açıklayan ve milyonlarca dolar rüşvet dağıttığı ortaya çıkan İsviçre’nin ISL (International Sport and Leisure) şirketi arasında da organik bağlar mevcut. (Bilindiği gibi 2006 Dünya Kupası’nı düzenlemek için aday olan Güney Afrika, birlikte finale kaldığı Almanya’ya sadece bir oyla geçilmişti. 2010 için ise sadece Afrika ülkelerinin aday olabilecekleri açıklanmış ve organizasyon Güney Afrika’ya verilmişti. Acaba bu seçim 2006’nın diyeti miydi?)

2015 seçimlerinde de aday olacak

Peki, Jennings yenilir yutulur cinsten olmayan bu iddiaları ortaya atarken hangi kaynaklara dayanıyor? Kendi ifadesine göre, mahkemelere intikal etmiş davalarda yer alan bilgilere ve FIFA içindeki haber kaynaklarına. Elinde şüpheli olduğunu iddia ettiği 175 farklı para transferine ait belgeler var. Özellikle 1997’de ISL tarafından yanlışlıkla FIFA genel merkezi hesabına transfer edilen 160 bin euroluk rüşvetin, hata dolayısıyla başkan João Havelange’ın Uzakdoğu’daki şahsi hesabı yerine FIFA’nın resmi hesabına ulaşması üzeri örtülmeye çalışılan skandallardan biri. (O tarihte Blatter genel sekreter) Bizim de boy gösterdiğimiz 2002 Dünya Kupası’nda Güney Kore’nin İtalya ve İspanya’yı hakem yardımıyla ve FIFA’nın hakemler üzerindeki baskısıyla elediğini iddia eden Jennings, Blatter’in geçtiğimiz günlerde yaptığı “2022 Dünya Kupası için Katar’ı seçmek büyük bir hataydı” açıklamasını da “sadece elini güçlendirmek” olarak yorumluyor.
Andrew Jennings’e göre, Blatter 2015’in Haziran ayında yapılacak seçimlerde yeniden FIFA başkanı olacak. Çünkü tüm olayların şahidi olan delegelerden farklı bir ses yükselmesi mümkün değil. Neden mi? Cevap tek kelimelik: Omerta! 

Dünya liglerinden haberler

- Barcelona başkanı Bartomeu, hakkında Juventus’a transfer olacağına dair haberler yapılan Alexis Sanchez’i satmayacaklarını açıkladı. Bartomeu El Mercurio’ya yaptığı açıklamada “Alexis satılık değil. Takımın önemli bir parçası. Juventus’un teklifi olduğu hakkında bilgim yok, kulübe bu transferle ilgili resmi bir teklif gelmedi. Alexis iyi bir sezon geçirdi ve önümüzdeki sezon da Barcelona’da devam edecek.” dedi.

- UEFA, Şampiyonlar Ligi finalinde çıkan olaylar nedeniyle hem Aletico Madrid hem de Real Madrid hakkında soruşturma başlattı. Uzatmaların son dakikalarında sahaya girerek kırmızı kart gören Diego Simeone ve Gareth Bale’in golü sonrası tribünden atlayarak saha kenarında arkadaşlarının gol sevincine katılan Xabi Alonso’ya ceza gelmesi bekleniyor.

- Son dönemlerde adı sıkça Paris Saint-Germain ile anılan Chelsea’nin yıldız futbolcusu Eden Hazard, dedikodulara kulak asmadığını ilginç bir ifadeyle dile getirdi. Hazard, “Beni bilenler bu tip dedikodulardan rahatsız olmayacağımı da bilir. Gazeteler beni her yıl başka bir takıma gönderiyor. Bu işimin bir parçası. Şu anda gazetelerin yazdığından çok daha önemli olan Dünya Kupası’na odaklanmış durumdayım.” ifadelerini kullandı.

- La Gazzetta dello Sport’un haberine göre, geride kalan sezonu kötü geçiren ve gelecek sezon Avrupa kupalarında mücadele edemeyecek Milan’da fatura, Hollandalı teknik adam Seedorf’a kesildi. Seedorf’un yerine en güçlü adayın, eski takım arkadaşı Filippo Inzaghi olduğu kaydedildi. Milan genç takımını çalıştıran Inzaghi’nin, geçtiğimiz günlerde Silvio Berlusconi’nin konutunda bir görüşme gerçekleştirdiği de öne sürüldü.

- Hırvatistan Milli Takımı’nın orta saha oyuncusu Niko Kranjcar’ın, sakatlığı nedeniyle Brezilya’da düzenlenecek 2014 FIFA Dünya Kupası’nda oynayamayacağı açıklandı. QPR’ın İngiltere Premier Lig’e yükselme maçında Derby County ile karşılaştığı maçta sakatlanan 29 yaşındaki orta saha oyuncusunun, diz ardı kirişinde sorun olduğu ve iyileşmesinin 1 ila 1,5 ay süreceği için 12 Haziran’da başlayacak Dünya Kupası’nda forma giyemeyeceği belirtildi.

Türkiye liglerinden haberler

- Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Galatasaray, golcü futbolcusu Burak Yılmaz’ın sözleşmesini 2019 yılına kadar uzattığını açıkladı. Sarı-kırmızılı kulüp, 2019 yılına kadar milli futbolcuya 14 milyon 250 bin euro garanti para ödeyecek ve maç başına da 25 bin euro verecek. Öte yandan sarı-kırmızılı kulübün ödemeleri Türk Lirası olarak yapacağı da KAP’a bildirildi.

- Beşiktaş’ta Almeida’nın ayrılmasından sonra menajerlerin kulübe çeşitli ülkelerden oyuncu önerdikleri öğrenildi. Siyah-beyazlı takımın forvetinde eksik bulunması nedeniyle geçtiğimiz günlerde Çin’in Guangzhou takımında forma giyen forvet oyuncusu Elkeson teklif edildi. Beşiktaşlı yöneticiler ise transfer konusunda Biliç’in tam yetkili olduğunu belirterek, menajerlere bu oyuncu için araştırma yapacaklarını söylediler.

- Spor Toto Süper Lig takımlarından Fenerbahçe Kulübü, KAP’a yaptığı bildirim ile CAS tarafından aldığı cezanın durdurulması için dava açtığını duyurdu. CAS’ın verdiği kararla Avrupa Kupaları’ndan men cezası alan Fenerbahçe, bu davanın kazanılmasıyla gelecek sezon Şampiyonlar Ligi’nde yer almayı hedefliyor. Bilindiği gibi geçtiğimiz günlerde sarı-lacivertli yöneticiler de Avrupa kupalarına katılım konusunda umutlu olduklarını ifade etmişlerdi.

- Spor Toto Süper Lig takımlarından Kayseri Erciyesspor, Hikmet Karaman ile yolların ayrılması kararı alındığını açıkladı. Açıklamada, “İlk yarı takımımızın teknik yönetimini çok zor şartlarda üstlenip, kulübümüzü Süper ligde tutma başarısını göstererek tüm Kayseri halkını ve Erciyesspor camiasını sevince boğan hocamıza ve teknik heyetimize ne kadar teşekkür etsek azdır.” denildi.

- Akhisar Belediyespor’un yıldızları Uğur Demirok, Oumar Niasse ve Bilal Kısa’ya aralarında üç büyüklerin de yer aldığı pek çok kulüpten transfer teklifi gelirken, Basın Sözcüsü İbrahim Evren Acar, “Satılık futbolcumuz yok. Kimse kapımızı çalmasın” dedi. Yazılı ve görsel medyada hemen her gün bir iki futbolcuları hakkında transfer haberi çıktığını hatırlatan Acar, hiçbir oyuncu için görüşme yapmadıklarını söyledi.