Şenzen: Balıkçı Köyünden Ar-Ge Merkezine

Bir dönemler Türkiye'de hummalı bir faaliyet vardı.Çin Halk Cumhuriyeti'nin ilk uygulayıcılarından olduğu, serbest bölgeleri benzerini yapmak için.Basınımız her gün bu mucize yaratan girişi ele alır, ülkemize neler kazandıracağını, çarşaf çarşaf yazar ve okurlarıyla paylaşırdı.Yıl 1970'lerin sonu ile 1980'lerin başındaydı.

İşte o sıralarda yani 1979 yılında Çin Halk Cumhuriyeti'nin ilk serbest bölge (Free Trade Zone) başarı hikayesinin temelleri atılıyordu.Bir mahalle büyüklüğünde olan ve 1979 yılı nüfusu 30 binlik Şenzen (Shen-Chen) yani balıkçı köyü, Dünya'ya örnek olmak için yelken açıyordu.O yıllarda, Çin'de seçili dört serbest bölge olan, Zhuhai, Xiamen, Shanthou gibi yörelerden biri Şenzen, en büyük ilerlemeyi kaydederek, günümüzde ki konumunu yakaladı.Çin'in Güney Doğusunda yer alan Hong Kong'un adeta kapı komşusu bu yakın yılların balıkçı köyü artık, ülkenin nüfus anlamında da en büyük dört kentinden biri. Bir serbest bölge ve ticaret kenti olma özelliğini de aşarak, 10 milyon insanı barındıran kent, artık Çin Dev'inin bir Ar-Ge merkezi konumuna yükselmiş bulunuyor.

40 yılda köyden, dev bir metropole dönüşen bu kent çarpık kentleşmeye de izin vermemiş, tam bir modern ve planlı kalkınmayı da sağlamıştır.

Kent, Çin kıtasının her yerinden aldığı göçlerle, kültürde, ülkenin bir mozayik yapısını yaratır bir şekil almıştır.

Çok eski bir geçmiş sahip olamaması nedeniyle, tarihsel mirasa sahip olmayan kent, buna karşılık modern kent anlayışını, planlanmayı mükemmel benimsemesiyle ve ekonomide ki öncü rolüyle, örnek alınacak bir gelişim göstermiştir...

Kentin bu başarıyı sağlamasında, konumu, yerinin seçimi, planlamadan ödün verilmemesi, uzun vadeli planlamanın yapılması gibi etkenler de göz ardı edilmemelidir.