Semahat Hoca

Baktığınızda, asil duruşlu, mütevaziliği ise her halinden belli olan; sempatik tavırları ile de beğeni toplayan bir Türk kadını. İlköğretim Hayat Bilgisi ders kitaplarında adı “İnsanlığa hizmet etmiş yaşayan Türk” olarak geçiyor olmasından ne kadar gururlansa az, anlatırken gözleri doluyor. Doğrudan Beyaz Saray’da Obama’ya bağlı olarak çalışan Ulusal Bilim Vakfı’nın tek Türk direktörü iken, bu görevini bırakıp Türkiye’ye dönen ve bugün Kültür Üniversitesi’nin Rektör’ü olan, geçmişi ödüller ve başarılar ile dolu bir kadın. Prof. Dr. Sıddıka Semahat Demir.

Geçtiğimiz günlerde; benim de profesyonel yaşamımı sürdürdüğüm firmamızın; “Kadın Liderliği ve Gelişim Komitesi" tarafından bir konferans vermesi için davet edildiğinde yakından tanıma fırsatı elde ettim Semahat hocayı. Özgeçmişine bakınca, korkunç işler yapmış. Sadece bilim kadını değil, pek çok da sosyal aktiviteye yer vermiş hayatında; buna rağmen, son derece mütevazi. Rektör Demir, yaklaşık bir saat süren bir sunumda, kendi yaşam deneyimlerinden söz ederken, 23 yıl ABD’de yaşadıktan sonra neden bırakıp Türkiye’ye döndüğünden, bir kadınının iş yaşantısında hangi zorluklar ile bir yerlere gelebileceğinden ve yaşanılan zorluklardan da bahsetti zaman zaman. Prof. Dr. Sıddıka Semahat Demir, akademisyen bir aileden geliyor. Kendisi de Robert Koleji'nin ardından, İTÜ Elektronik Mühendisliği, Boğaziçi Üniversitesi’nde Biyomedikal Yüksek Lisansı, ABD Rice Üniversitesi’nde elektronik alanında Yüksek Lisans, yine Rice Üniversitesi’nde doktorasını tamamlamış. ABD ve Kanada’da pek çok farklı üniversitede araştırmalar ve öğretim görevlilikleri yapan Demir, çeşitli zaman aralıklarında açtığı 7 yeni alan ile 20 bilim dalını yönetme başarısına sahip, ve sürekli başarılara imza atmış aydın bir Türk kadını, akademisyeni. Ben kendisini dinlerken adeta büyülendim. Uluslararası bazda, bugüne dek 678 farklı konferans ve alanında 131 uluslararası yayın ve ödül, 200’e yakın bilimsel toplantı ve kongrede oturum başkanlığı, 15 meslek ve yayın kuruluşunda hakemlik. Bir de bunların üzerine; ABD’de bir ilki de başararak, Society of Women Engineers (Kadın Mühendisler Derneği) Ödüllerini kız kardeşi ile alan tek kız kardeşler olma başarısı. Saymakla bitmiyor. Üniversite’nin kendisi için yayınlamış olduğu biyografisinde yer alan bilgiye göre Demir, 2010’da basılan Atatürk’ün Mühendis Kızları başlıklı yayında yer alan 32 kişiden birisi iken, 2011’de Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayınladığı Hayat Bilgisi kitabında “Sanat, Spor ve Bilim Dallarında İnsanlığa Hizmet Etmiş İsimler” arasındaki dört kişiden biri. Bu kadar yoğun hayata rağmen Sıddıka Demir, lise yıllarında basketbol oyunculuğu, Washington DC’de Türk-Amerikan televizyonunda sunuculuk, Türk Halk Müziği Korosu’nda Koristlik yapmaya da zaman bulabilmiş. Aslında özetle Semahat hoca bize, bir Türk kadınının ne denli güçlü ve başarılı olabileceğini öylesine güzel anlattı ve sergiledi ki, fazla da söze gerek kalmadı. Ondan etkilenmemek ve hayran kalmamak da işte bu yüzden mümkün değildi.

Yaklaşık 10 gün önce Öğretmenler Günü idi. Öğreten herkesi öğretmen kabul ettiğimi söylerim hep; bu yüzden birilerine bir şeyler öğretmeye çalışan herkesi tebrik etmek gerekir, zaten insanlar bildiklerini öğretmese ve aktarmasalar idi, bugünlere varmak da mümkün olmazdı. Ben de bugün öyle yaptım ve sizlere ülkemizde yaşayan ve kendisiyle gurur duyacağımız müthiş bir kadının var olduğunu öğretmiş, bilgisini aktarmış oldum. Teşekkürler Semahat hocam, iyi ki varsınız…