Seller ve orman yangınları çevre sorununun önemini haykırıyor…
Gün geçmiyor ki yurdun bir yada birkaç yöresinden sel ve orman yangını haberi almayalım. Hatta geçen hafta sonu olduğu gibi aynı günde üç dört orman yangını, üç dört sel haberiyle karşılaştığımız günleri bile yaşıyoruz. Bir yandan iklim değişikliğine karşı duyarsızlığımız, bir yandan aşırı betonlaşma bu felaketleri artırıyor. Yeterince önlem alınmadığı için de bu felaketlerin faturaları her geçen yıl ülkemizde de bütün dünyada da artıyor. Çevre sorunu sellerle de orman yangınlarıyla daha yüksek sesle haykırmaya devam ediyor. Buna karşın yeterince önlem alınmıyor ve sağırlıklar sürüyor.
Sel felaketlerinin artışı konusunda bir uzman şu dikkat çekici sonuçları açıklıyor:
“40 yılda yaz aylarında 19 derece ortalama olan deniz suyu sıcaklığı 26 dereceye yükseldi. Bu deniz suyu sıcaklığı artışı ısınan suyun buharlaşmasına yüksekte atmosfer dengesinin bozulmasına ve şiddetli yağışlara, sellere sebep olmasına neden oluyor. Özellikle yeterli altyapısı olmayan merkezlerde ani şiddetli yağışlar ve seller hem maddi zararlara hem de can kaybına neden oluyor. Buna engel olmak için aşırı betonlaşmadan vazgeçmeliyiz. Doğal dere yataklarını zorlayıcı yapılaşmalara ve dağlardan gelen suların denizlere ulaşmasını engelleyen sahil yollarına ve sahildeki yapılaşmalara son vermeliyiz. Doğanın doğal yapısını bozucu girişimlerden vazgeçmeliyiz“
Sel felaketleriyle yurdumuzda daha çok ilkbahar ve yaz aylarında karşılaşıyoruz. Daha çok sel felaketini Karadeniz, Akdeniz, Marmara ve Ege bölgelerinde görüyoruz.
İç Anadolu’da biraz daha az, Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu’da ise daha düşük oranda görüyoruz. Araştırmalar son yıllarda yılda ortalama 4 bin orman yangını olduğunu, 10 bin hektar ormanın yandığını, doğurduğu maddi zararın yılda 300 milyon dolar seviyesinde olduğunu ortala koyuyor. Yangınların sıcaklı, düşük nem ve rüzgar nedeniyle arttığı, yüzde 95’inin insan kaynaklı olduğu da belirtiliyor. Son yıllarda yerleşim ormanların yakınında artması nedeniyle yangın riskinin yüzde 60’a çıktığı bölgeler olduğu belirtilirken, en çok yangın görülen 5 ilin Antalya, Muğla, İzmir, Manisa ve Hatay olduğu açıklanıyor.
Uzmanlar sel ve orman yangını felaketlerinin azaltılmasının tak yolunun çevre duyarlığının ve saygısının artırılmasından geçtiğini belirtiyorlar. Çevre bilincinin küçük yaşta başlamasını ve eğitim yapısı içerisinde yer verilmesinin öneminin altını çiziyorlar. Çevre bilinci olan bireyler yetiştirilerek, her gün artan çevre sorunlarıyla baş edilebileceğini açıklıyorlar.