Selçuk da olmasa

Cem TOP
Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

 

Fenerbahçe'yi kupadaki Bursaspor randevusunda sıkıntıya düşmekten tıpkı Sivasspor, Galatasaray ve Beşiktaş maçlarında olduğu gibi sezonun formda ismi Selçuk Şahin kurtardı. Sarı-lacivertli ekip karşılaşmadan 2-0'lık galibiyetle ayrılırken, Ertuğrul Sağlam'ın yeni takımı Bursaspor ise Yusuf'un yokluğunda organize olmakta epey zorlandı.

Karşılaşmaya ilişkin göze çarpan ilk husus teknik direktör Aragones'in Alex konusundaki davranış biçimi. Birincil önceliği 4-4-2 oynamak olan İspanyol teknik adamın Alex'ten de bu oyun şeklini istediği; Alex-Deivid ikilisini arkalarından Selçuk ile tahkim etmesinden bile belli oluyor. Bu aslında hem tribünlere hem de Alex'e Fenerbahçe'de süper kahraman kostümü giymiş bir 10 numaraya artık ihtiyaç olmadığı yönünde bir mesaj. Günlerdir Türk spor basınının değişik köşelerinden yükselen "Modern futbolda 10 numara yok" nidalarını hep birlikte dinliyoruz. Aslına işin gerçeği Avrupalı'nın uzun zamandır bizim anladığımız manada "playmaker" kullanmıyor oluşu. Bir de bunun "Artık dünya futbolunda eskisi kadar yetenekli yıldızlar çıkmıyor" şeklindeki başka bir versiyonu da var, ancak günümüzde maç başına 10-12 kilometre civarında yol kat etmek durumunda kalan yetenekli ayakların becerilerini tartışmaya açmak da enteresan. Artık orta saha oyuncularının atlet olması ara pası yapmasına tercih ediliyor ki, bunların ikisini birden becerebilen futbolcuların arkasında zaten Gerard, Lampard, Pirlo ya da Xavi vb. yazıyor. Ayrıca bu noktada altı çizilmesi gereken bir başka husus; bu tür orta saha oyuncularının kalite bakımından kendilerine yakın futbolcularla desteklenmeyip tek başlarına "payanda" olmaya zorlandıklarında hayal kırıklığı yaratma potansiyelleri. İşte bu sebepten Gerard ve Xabi Alonso'yu, Lampard ve Deco'yu, Pirlo ve Gattuso'yu ya da Xavi ile Iniesta'yı birlikte telaffuz ediyoruz.

İşte Fenerbahçe'nin de Aragones'in gelişiyle birlikte geçmeye hazırlandığı bu kadro yapılanması, Alex'lerin barınmasına fazlaca izin vermeyen aynı zamanda iki adet de birinci sınıf orta saha oyuncusunun varlığını gerektiren bir model. Bu yapılanmaya geçmek için Fenerbahçe'nin hem kayda değer maddi kaynağa hem de geniş çaplı transfer manevralarına ihtiyacı var. Orta sahanın ortasını Maldonado-Josico şeklinde kurup 4-4-2 oynamak mümkün olmadığına göre…

Aslına bakarsanız tüm bu fikir jimnastiğini yönetimin "Yabancı transferi düşünmüyoruz" açıklamasıyla ve Bursaspor maçındaki futbolla bağdaştırınca yukarıda bahsettiğimiz hamlelerin lig sonuna bırakıldığı anlaşılıyor. Sarı-lacivertli takımın Bursaspor kalesi önünde yarattığı tüm tehlikelerde kaptan Alex'in bir şekilde payı vardı. Bilinen performansıyla Alex'in ligde de Fenerbahçe'ye ciddi katkı sağlayabileceğini, dolayısıyla şampiyonluk yolunda etken olabileceğini söylemek mümkün. Fakat Fenerbahçe'nin efsaneleşen 10 numarası önümüzdeki sezon başka bir takımın formasını giyecek olursa buna da şaşırmam. Neden derseniz Zico'nun aksine bu sezon Fenerbahçe'yi çalıştıran teknik adam yetenekten çok kolektiviteye inanırken; Aziz Yıldırım da Zico'ya inandığından çok Aragones'e inanıyor. Ve kim ne derse desin önümüzdeki dönemde de Fenerbahçe futbol takımında Aragones ve Alex'in etrafında dönen tartışmalar süreceğe benziyor.

Beşiktaş'a kıyak

Şu Gaziantep Büyükşehir Belediyespor ve teknik direktörü Bünyamin Süral'ın Mustafa Denizli'ye yaptığı kıyağı sanıyorum çok az kişi yapmıştır. Süral, İnönü Stadı'na çıkarken henüz bir maç oynamış takımını puan almak maksadıyla ceza sahasına hapsetse ve direnmeyi denese belki de maçı bambaşka bir atmosfere çekebilirdi. O durumda Beşiktaş sağlı sollu bindirecek, topu istediği gibi çevirecek ve muhtemelen de rakip kaleye çökecekti. Elbette biz de bu yazıda değineceğimiz problemlere bu denli güçlü biçimde vakıf olamayacaktık. Anlayacağınız maçı klasik kupa maçı olmaktan çıkaran ve siyah-beyazlı takımdaki arazları Beşiktaşlılar'ın gözüne sokan Bünyamin Süral ile futbolcuları oldu.

Göreve geldiği günden bu yana "Beşiktaş kadrosu şampiyonluk için yeterlidir", "Transfer gereksiz", "İdeal kadrom 20 kişi olmalı" beyanatlarını dinlediğimiz Mustafa Denizli, çok da üst düzey olmayan bu rakibi karşısında aslında kadrosunun hiç de yeterli olmadığını gördü. Ya da umarım görmüştür mü demeliyiz? Maça -muhtemelen Delgado'nun yokluğundan hareketle- 4-4-2 gibi başlayan Beşiktaş'ta işler ilk yarı boyunca istenildiği gibi gitmedi. Serdar Kurtuluş, Toraman, Sivok ve Ekrem'den müteşekkil savunmanın birlikte oynama uyumunu kazanmamış olduğu Gaziantep temsilcisinin geliştirdiği her atakta açıkça görüldü. İlk 45 dakikada oluşan her tehlikeyi savuşturan İbrahim Toraman olurken, partneri Sivok'u ne savunmada ne de orta alanda görebildik. Orta dörtlüde ise Tello, Zapotocny, Uğur ve Serdar Özkan vardı. Bu dörtlüde en fazla dikkat çeken futbolcu ise kuşkusuz Zapotocny idi. Mustafa Denizli Çek futbolcuda yıllar evvelki jokeri Ogün Temizkanoğlu'nu mü görüyor bilemiyorum ama Zapotocny'de oyunu çift yönlü oynayabilecek meziyetler maalesef yok. Uğur'un da gerekli defansif direnişi gösterebildiğini söylemek mümkün değil. Açıkçası, bu orta sahada zaman zaman şampiyonluk için yetersiz dediğimiz Cisse bile mumla arandı. Hal böyleyken "Beşiktaş orta sahasının takviyeye ihtiyacı yok" diyebilir miyiz? Keza defans da öyle. Gerek ilk yarıdaki tablonun vahametinden gerekse de son dakikalarda Bobo'nun sakatlanmasından dolayı Mustafa Denizli ikinci yarıya bilindik 3-4-3 dizilişinde başladı. Savunmadaki üçlü Sivok, Toraman, Zapotocny halini alınca bu kez de kanatlardaki defansif sıkıntılar hortladı. Sağda Serdar'ın tempo yoksunu futbolu solda Ekrem'in hırslı ama yetersiz çabalarıyla birleşince ileriyi üçleyerek Nobre'ye destek olan Tello ve Holosko'nun arkasında geniş boşluklar oluştu.

Maç boyunca Gaziantep Büyükşehir Belediyespor'un Beşiktaş'a yaşattığı sıkıntıları doğru analiz etmek gerek. Siyah-beyazlı takımın biri sol bek diğeri de orta sahanın ortası olmak üzere minimum iki mevkide transfere ihtiyacı var. Oysa şimdiye kadar gündeme gelen Yıldıray Baştürk, Zafer Yelen gibi isimler daha çok Delgado'ya alternatif bakıldığının göstergesi. Delgado'nun asla bir Alex ya da Lincoln olmadığı görüşüne katılıyorum hatta Beşiktaş'ın bu futbolcuyla yollarını ayırmasını da olumlu karşılarım. Fakat şu anda acil takviye gerektiren mevki "forvet arkası" tabir ettiğimiz bölge değil. Zaten Beşiktaş'ın da bizim kendimizce saptadığımız çapta bir transfer harekâtına girişmeyeceği belli oluyor. Bu da büyük ölçüde şampiyonluk mücadelesinin akışına bırakılması demek. Her ne kadar Mustafa Denizli "26. haftada herkes Beşiktaş'ı görecek" şeklinde iddialı demeçler verse de bence bu transfer ataleti ile siyah-beyazlılar yine Türkiye Kupası'na oynayacaklar.

Kupanın seyri

Trabzonspor kupada kayıp

Fortis Türkiye Kupası'nda bir üst tura çıkma umutlarını devam ettirmek isteyen Trabzonspor kırmızı-beyazlı rakibi karşısında mutlak galibiyeti hedefliyordu. Antalyaspor ise kendi evinde 3 puanı alarak avantaj sağlama niyetindeydi. Maça iyi başlayan ekip Trabzonspor oldu. 4. dakikada Colman'ın ortasında arka direkte topla buluşan Ceyhun, topu Fevzi'nin üstünden ağlarla buluşturdu. Golden sonra baskısını artıran Antalyaspor, yaklaşık 30 metreden kazandığı serbest vuruşu iyi değerlendiren Djehoua ile beraberliği yakaladı. İlk yarıda başka gol olmayınca taraflar 1-1'lik eşitlikle soyunma odasının yolunu tuttular.

İkinci 45 dakikada Antalyaspor daha etkili olan taraftı. Gol de gecikmedi. 57. dakikada Fatih Ceylan'ın ortasına hareketlenen Ahmet Kuru, ön direkte rahat bir vuruşla topu ağlara gönderdi ve takımını üstünlüğe taşıdı. Bu dakikadan sonra Trabzonspor yavaş yavaş ümidini kaybetmeye başlamıştı ki 78. dakikada kendi kalesine ters bir vuruş yapan Hakan maçı dengeye getirdi. Bu golün ardından Ceyhun'la bir kafa golü daha bulan Trabzonspor tekrar üstünlüğü yakaladı. Fakat maça son noktayı Hakan koydu. Kendi kalesine attığı golü uzatma dakikalarında attığı golle telafi eden oyuncu, takımına gruptaki ilk puanını getirmiş oldu.

Ankaragücü'nden tek kurşun

Fortis Türkiye Kupası D Grubu 3. hafta maçında Ankaragücü evinde TFF 2. Lig ekibi Tokatspor'u 1-0 mağlup etti. Ankara 19 Mayıs Stadı'nda ilk yarısı golsüz eşitlikle sona eren karşılaşmanın tek golü 81. dakikada Burak'tan geldi. İlk iki maçında puanla tanışamayan Ankaragücü bu galibiyetle ilk puanlarıyla tanışıp iddiasını son maçlara taşırken, Tokatspor ikinci maçı sonrasında 1 puanda kaldı.

Manisa göz doldurdu

Fortis Türkiye Kupası C Grubu 3. hafta maçında Manisaspor, Manisa 19 Mayıs Stadı'nda Konyaspor'u 1-0 yendi. Maçın tek golünü 77. dakikada Sezer Öztürk kaydetti. Bu sonuçla Konyaspor 3 maç sonunda hiç puan alamazken, kupaya veda etti. Manisaspor ise başarılı futbol sergilediği 2 maç sonunda puanını 4'e yükselterek, gruptan çıkma şansını sürdürdü.

Denizlispor 3 puanı kaptı

C grubunda gündüz oynanan bir diğer karşılaşmada Denizlispor 20. dakikada İzzet'in ayağından bulduğu golle 1-0 üstünlüğü yakaladı. Avantajını maçın sonuna dek koruyan Ege temsilcisi, bir üst tura çıkma konusunda büyük bir avantaj yakaladı.

Kayseri umut tazeledi

Grupta ilk iki maçta galibiyet alamayan Kayserispor, Malatya'yı mağlup ederek gruptan çıkma şansını son maça taşımasını bildi. Adana'da oynanan maçın henüz yedinci dakikasında Abdullah ile öne geçen Kayseri, devre bitmeden 45. dakikada Cangele ile farkı ikiye çıkardı ve soyunma odasına 2-0 önde girdi. İkinci yarıda maç rölantide devam ederken 82. Dakikada Malatyaspor, Mert ile farkı bire indirdi. Son dakikalara sıkıntılı girmek istemeyen Kayseri 85. dakikada Mehmet Topuz ile farkı yeniden ikiye çıkardı. Kalan dakikalarda başka gol olmazken maç  Kayseri'nin 3-1 üstünlüğü ile sona erdi.  

Bu sonuçla Kayseri puanını yediye çıkarmaya başardı. Kayseri gruptaki son maçında ilk iki için mücadele ettiği Ankaraspor ile cumartesi günü karşılaşacak ve grup maçlarını tamamlayacak.

GRUPLARDA PUAN DURUMU

A Grubu

  TAKIMLAR O G B M A Y P

1 Besiktas 3 3 0 0 8 2 9

2 Gaziantepspor 2 2 0 0 6 2 6

3 Trabzonspor 3 0 1 2 5 8 1

4 Antalyaspor 2 0 1 1 3 6 1

5 B.B. Gaziantep 2 0 0 2 2 6 0

B Grubu

  TAKIMLAR O G B M A Y P

1 Ankaraspor 2 1 1 0 5 3 4

2 Kayserispor 3 1 1 1 4 3 4

3 Galatasaray 2 1 1 0 2 1 4

4 Altay 1 0 1 0 1 1 1

5 Malatyaspor 2 0 0 2 3 7 0

C Grubu

  TAKIMLAR O G B M A Y P

1 Denizlispor 3 2 1 0 4 2 7

2 Sivasspor 2 1 1 0 3 2 4

3 Manisaspor 2 1 1 0 3 2 4

4 Alanyaspor 2 0 1 1 2 3 1

5 Konyaspor 3 0 0 3 0 3 0

D Grubu

 TAKIMLAR O G B M A Y P

1 Fenerbahce 2 2 0 0 3 0 6

2 Bursaspor 3 2 0 1 3 2 6

3 Ankaragucu 3 1 0 2 1 2 3

4 Tokatspor 2 0 1 1 1 2 1

5 Eskisehirspor 2 0 1 1 1 3 1

NOT: B Grubu'nda üçüncü hafta maçı olan Altay - Galatasaray maçı değerlendirmeye alınmamıştır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Derbi kadar zor 03 Mart 2016
Düğüm çözülecek mi? 25 Şubat 2016
Skandalın daniskası 23 Şubat 2016
Maçın şifresi: Savunma 18 Şubat 2016
Öp Quaresma’nın elini 16 Şubat 2016
Taktik savaşı 11 Şubat 2016
Maça geç kaldılar 09 Şubat 2016
Ciddiyet şart 02 Şubat 2016