Sektörlerin özelliklerini bilirsek iyi yönetebiliriz
PERFORMANS VE YÖNETİMİMİZ / Rüştü Bozkurt
Bir hafta önceki yazıda, "köklerini Mümtaz Zeytinoğlu'ndan aldığım, sonra çok sayıda insanın entelektüel katkısı ile zenginleştirdiğim bir yargım, çalıştığım sektörde 'ortak dil' oluşturma için beni motive ediyordu" demiştim. Söz konusu yargı, aynı zamanda iş yaşamı için kullandığım bir ölçü: "Bir meslek insanı, üstelik orta ve üst kademede görev yapıyorsa, kendisine sorulduğunda, bir çırpıda çalıştığı sektörün yapısal ve ekonomik özellikleriyle ilgili en az beş temel belirleyici etkeni sayamıyorsa, eksiklidir; bütünsel analiz yapma şansı yoktur; kurumla ilgili yararlı iş yapabilme olasılığı düşüktür."
Çok iş insanı ile paylaştığım bu "temel varsayımı" test etmeyi hâlâ bugün sürdürüyorum. Sürekli "doğrulandığını" gözlüyorum. Bu nedenle kişisel genellemem olarak görmüyor; sağlam bir olgu ve ölçü olduğuna ilişkin düşüncem giderek pekişiyor.
Cam sektörünün özellikleri
Kurumda "ortak dil" yaratma çalışmalarını ilerlettikçe gördük ki, bizim masamızda bardak, penceremizde düzcam, gıdalarımızı saklamada cam ambalaj olarak kullandığımız, adına "cam" deyip geçtiğimiz üretim alanı, ayırtedici bir dizi özelliğe sahip.
"Cam Sektörünün Yapısal ve Ekonomik Özellikleri" başlıklı metin, sektörün özelliklerini yazılı olarak derli toplu bir araya getirerek ortak adlandırma, ortak kavram ve terimler kullanma, ortak düşüncelere ulaşma ve ortak davranışlar yaratabilme için araç olmalıydı.
Zaman içinde gördüm ki, sektörün çok temel özelliği olan "cam sektörü izabe teknolojisine dayanır" cümlesinin altını dolduramayan yönetim kurulu başkanı, genel müdür, başkan, üst ve orta kademe yöneticisi, sendika başkanı, rekabet kurulunda uzman, dış ticaretten sorumlu yönetici, fabrikada kontrol panosunun başındaki teknisyen, fırınları yöneten mühendis, planlama yetkilisi vb. çalışanlar kuruluşun uzun dönemli geleceğini güven altına alacak "bütünsel analiz" ve o analizlere uygun "davranış" gösteremiyor. En azından, doğru davranışların "sürdürülebilirliğini" sağlayamıyor. Bir cam fırını bir kere ateşlendikten sonra, şimdilerde ömrü 15 yıllara çıkan bir zaman kesitinde durmaksızın 1500-1600 derecede sıcak tutulmasının hangi "kaldıraçlar" bağlamında ele alınabileceği ancak, izabe teknolojisinin ne anlama geldiği çok iyi anlaşıldığı zaman kavranabilir.
Hayat dediğimiz düzenin, "bütünü görme" ve "ayrıntı dinamiğinin" bütünle ilişkisini yakalama işi olduğunu hep akılda tutmak gerekiyor.
"İzabe teknolojisi" kavramının bütün bileşenlerini, olanca ayrıntılarıyla burada anlatma imkânımız yok. Merak edenler, saklı ve gizli olmayan metne kolaylıkla ulaşabilir; ayrıntı özenlerini geliştirebilirler.
İzabe teknolojisinin özellikleri yanında, cam sektörünün daha bir dizi özelliğini saptadık: "Hammadde bağımlılığı", "kesintisiz üretim", "sürekli yatırım ihtiyacı", "entegrasyon zorunluluğu", "esneklik yaratma güçlükleri", " Dünün, bugünün ve geleceğin ürünü olma", "kalite yaratma hassasiyeti", "basamaklı kapasite yaratma ve marjinal maliyetle satışlar", " başa baş noktasının yüksek kapasite kullanmayı gerektirmesi", "ülke altyapısına bağımlılık", " yatırımların sermaye-yoğun karakteri", "üretimin emek-yoğun karakteri", "yaratıcı yeniliklere bağımlılık", " gelişmekte olan ülkelerde talep uyarma zorunluluğu", " marka ve imaj bağımlılığı", " oligopolleşme eğilimi", "olgunluk dönemi ürün hastalıkları", "ürün karışımı ve yüksek stok düzeyleri", " mevsimsel hareketlilik" ," sektörün hassasiyetini artıran özellikler" vb.
Bugün yeniden üzerinde çalışsak, değişen iş çevresine göre söz konusu özelliklere yenilerini ekleyebilir; bağlamı değişen özelliklerin içeriklerini de yenileyebiliriz.
Üzerinde çalışıldığında her bir özelliğin çok sayıda değişkeni içerdiğini saptadık. Bu saptamalar o zaman yılda iki kez toplanan Uzun Vadeli Plan Komiteleri'nde, geniş katılımlı tartışmalarda dillendirildiği için, jargonun bir süre sonra kurumsal anlatım diline yansıdığını gözledim; söz konusu çalışmayı kurum tarihine bıraktığımız iyi miraslardan biri olarak değerlendiriyorum.
Çıkarılması gereken ders
Yaşadığımız krizi değerlendiren bilim insanları ve uygulamacılar ortak bir yargı olarak şu hususları dile getiriyorlar:
"Sektörlerin yapısal ve ekonomik özelliklerini iyi kavramayan, sektörlerdeki değişmeleri yeterince anlamayan yöneticiler 'akıllı yatırım' yapamıyor. Bir de kurum içinde demokratik sabır yoksa, sorunlar geniş katılımlı toplantılarda geriye dönük irdelenmiyorsa, 'kol kırılır yen içinde kalır ' mantığı ile 'ilkesiz gizlilik saplantısı' sürdürülorsa; başarısızlıkların üstü kutsal şallarla örtülüyorsa, ciddi insan ve sermaye kaynağı israf edilir. Kurumları gözleyen yönetim bilimcileri, kurumların resmi açıklamalarından kurum kültürünün anlaşılamayacağını söylüyor. Kurumların içinde üst-orta ve alt kademe yöneticileri arasındaki şeffaflık ve tartışma iklimi kültürün gerçek görtergesi sayılıyor. Özgüveni olan, yaptığı işten emin olan yöneticiler de demokratik sabırla konuları tartışma özeni gösteriyor. Bu özen, sektörlerdeki değişmelerin yönü ve hızını da anlamamızı kolaylaştırıyor."
Şişecam'da öncülük ettiğim, ama çok sayıda insanın katkısı ile hazırlanan "Cam Sektörünün Yapısal ve Ekonomik Özellikleri" çalışmasının birçok resmi belgeye yansıyan bir "ortak dil" yaratılmasında katkısını kolaylıkla kanıtlayabiliriz. Kullanılan ortak dil çok sayıda raporda, hatta sendikanın yaptığı analizlerde yerini alıyor.
Sadece yeni yatırımlar, tevsii ve modernizasyon yatırımları değil, işletme dönemlerinde de sektörlerin özelliklerini bilerek kararlar üretmek "kaynak verimini" artırmanın önemli araçlarından biridir. Yaşadığımız krizi ," …sektörün yapısal ve ekonomik özellikleri açısından irdeleme" cesareti gösteren, bunu da geniş katılımlı toplantılarda değerlendiren kurumlar etkili sonuçlar alacaktır.