Sektörler için kötünün iyisi olmak
2011'deki yüksek büyümenin ardından özellikle AB'deki kriz nedeniyle birçok sektörde bir daralma yaşayacağımız tahmin ediliyordu. Yılın ilk yarısında sektörlerindeki gelişmeleri anlatan ve ikinci yarı beklentilerini ortaya koyan sektör temsilcileri bu yılla ilgili tahminlerinde ya çok küçük bir daralma yada yüzde 4'ler yüzde 10'lar seviyesinde bir büyüme öngörüyorlar. Bu da Türkiye'nin bu yıl OVP yer alan yüzde 4'lük büyümeyi sağlayarak, büyümesini sürdüreceğini gösteriyor.
İstihbarat servisimizden arkadaşlarımız sektör temsilcileriyle yılbaşından bu yana sektörlerinde olan gelişmeleri ve ikinci yarı beklentilerini konuşarak haberlyeştirrdiler. Sektör temsilcilerinin bir bölümü geçen yılki büyümenin ardından ilk yarıda önemli daralma yaşadıklarını, ikinci yarının biraz daha iyi olabileceği tahminini ortaya koyuyorlar. Bu sektörler arasında ihracatın ilk sıralarında yer alan otomotiv, tekstil ve kimya gibi sektörler yer alıyor. Daralmaya önemli neden olarak AB pazarındaki gerilemeyi gösteriyorlar. Giyim sanayicileri arasında farklı düşünenler, AB krizinin bu yıl da olumlu yansıyacağına inandıklarını belirtiyorlar. Deri sanayicileri ise AB pazarında bir daralma olmasına karşın diğer pazarlara dönük bavul ticaretinin ise süreceğini söylüyorlar.
Turizm sektöründe yılın ikinci yarısında hem ramazan, hem kurban bayramının yaşanacak olması ile hem iç turizm de, hem de AB'de yaşanan kriz nedeniyle Ortadoğu ve Arap turistlerdeki artışa bağlı olarak yurt dışından gelen turistlerde artış olacağı ve canlı bir turizm dönemi yaşanacağını sektör temsilcileri tahmin ediyorlar.
Turizmin canlılığının perakende sektörünü de olumlu etkileyeceği tahmini yapılıyor. Sektör temsilcileri ilk iki çeyrekteki zor bir dönemin atlatıldığını yılın ikinci yarısında önemli bir olumsuzluk yaşanmazsa çok iyi bir süreç beklediklerini, bunda kurban ve ramazan bayramları turizminin yaratacağı canlılığın önemli katkısı olacağına inandıklarını açıklıyorlar.
İlk yarıda bekledikleri satışları yapamadıklarını belirten mobilyacılar, ikinci yarıda bir canlanma olacağına inandıklarını üç yıl üst üste yüzde 20 büyüme ve son yılda yüzde 19 ihracat artışı sağlayan sektörlerinin bu yılı ikinci yarıdaki canlanma ile kimi sektör temsilcilerine göre yüzde 4, kimilerine göre yüzde 10'luk bir büyüme ile kapatabilecekleri tahmini ortaya konuluyor.
Gıdacılar ikinci yarıda küresel krizin tüketime de yansıyacağını düşünerek, önlerini iyi göremediklerini söylüyorlar. 9 milyar dolarlık sektörel ihracatlarında bir daralma yaşayacaklarına inandıklarını, iç piyasada ise yıllık yüzde 3-4'lük bir büyüme olacağını tahmin ettiklerini belirtiyorlar.
Son iki yılda yüzde 30'luk büyüme kaydettiklerini belirten beyaz eşyacılar, geçen yıl pazarın 6.5 milyonluk satışla rekor kırdığını, bu yıl bir yavaşlama yaşadıklarını belirterek, bu yıl Türkiye'nin yüzde 3 büyüyeceğini tahmin ederlerken, kendi sektörlerinin ya stabl kalacağını ya da yüzde 1 küçüleceğini söylüyorlar.
Kimya sektörü temsilcileri AB ülkelerine ihracatlarının yüzde 60'tan yüzde 40'lara gerilediğini, diğer pazarlara ihracatla bunun tam olarak kapatılamadığını bu nedenle geçen yıl yüzde 8 olan büyümelerinin bu yıl yüzde 4 seviyesinde kalacağını tahmin ediyorlar. Tüketim kimyasallarında büyümenin sürmesinin sektörel büyümelerinin daha da aşağıya inmesini frenlediğini belirtiyorlar.
Geçen yıl 864 bin ile bir rekora imza atan otomotiv sektörü, sektör temsilcilerine göre bu yılın ilk iki ayında yüzde 30'un üzerinde bir daralma yaşadılar. Beş aylık ihracat rakamlarında da yüzde 20'lik bir gerileme oldu. Yılsonu beklentileri ise geçen yıla göre yüzde 10 daralma, binek ve ticari araç pazarının 750-800 binlik bir satışla yılın kapatması.
Makineciler geçtiğimiz yıla göre iç pazarda bir daralma olduğunu belirtirlerken, ikinci el makine de yüzde 4'ler seviyesinde bir büyüme olacağını, ihracatlarını ise yüzde 15-20 oranında artıracaklarını tahminini ortaya koyuyorlar. Lojistik sektörü ise bu yıl için yüzde 18'lik bir büyüme tahmin ediyor.
Sektör temsilcilerinin ilk yarı için açıklamaları ve ikinci yarı için ortaya koyduğu tahminler, Türkiye'nin bu yıl da büyümesini geçen yıl gibi olmasa da küresel kriz ve AB daralmasına karşın sürdüreceğini gösteriyor. Ve büyüme rakamının bazı uluslararası kuruluşların tahmini gibi yüzde 0-2 arasında kalmayacağını OVP ki beklenti gibi yüzde 4'ler seviyesini bulacağını ortaya koyuyor.