Sektörler en kötüyü "belirsizliği" yaşıyorlar
Sektör temsilcilerinin Amerika'nın notunun düşürülmesi ardından dövizdeki hızlı yükselişi ve gelişmeleri değerlendirirken birleştikleri nokta, "Belirsizliğin yaşanmakta olduğu'. Sektör temsilcileri ağırlıklı olarak "belirsizliği yaşanan en kötü durum" olarak değerlendiriyorlar. Kur yükselişinin sektörleri ve ihracatları açısından olumlu olduğunu söyleyenler "yarın ne olur?'' beklentisinin tedirginliğini ortaya koyuyorlar. İthal girdi ile üretim yapanlar ise "zorluk içinde olduklarını" öne sürüyorlar.
Arkadaşımız Volkan Özsoy, farklı sektör temsilcilerine "Yaşamakta olduğumuz gelişmelerin etkilerini sormuş". Önce hepsinin yanıtlarının ortak paydasının ne olduğunu söyleyelim: Belirsizlik ve yarın endişesi. Bu "Dövizle alıp TL ile satanlar" için de böyle, "TL ile üretip dövizle satanlar" için de böyle.
Beklenilmeyen Amerika'nın notunun düşürülmesinin ardından dövizin hızla yükselmesi ile "Belirsiz bir ortama girildiği" konusunda sektör temsilcileri hemfikirler. Altın büyük yükseliş gösterirken kuyumcular içinde bulundukları durumu "Alışta yok satışta yok" değerlendirmesiyle ortaya koyarlarken, emlakçılar " Ne alan var ne satan" diyerek benzer yorumu kendi sektörleri adına yapıyorlar.
Otelcilik sektörünün temsilcisi kur yükselişini uzun süreli isteklerine paralel bir gelişme olarak görürken, bu kez "Kriz olur mu ? Dövizde hızlı geri dönüş olur mu?" kuşkusu içersinde bir belirsizlik yaşardıklarını dile getiriyor.
İthal girdisi yüksek olan sektörler gibi boyacılık sektör temsilcisi, girdi maliyetlerinin yüzde 60'ının dışa bağımlı olması nedeniyle, kendilerine bağlı olmayan maliyet artışını "Tüketiciye yansıtamaz duruma geldiklerini" belirterek, belirsizlik içersinde çok güç bir dönem yaşadıklarını söylüyor.
Tekstil-konfeksiyoncular ihracatçı firmaların yeni kur seviyesi nedeniyle yüzde 15 ihraç artışı sağlayabileceklerini, buna karşın ithal ederek iç piyasada çalışanların ise hem Tekstil Tebliği ile gelen ek vergiler, hem artan girdi maliyetleri ile zor durumda olduklarını belirtiyorlar. Ayrıca mağazacılık yapan firmaların AVM'lerde dövize bağlı kiralar nedeniyle olumsuzlukla karşılaştıklarını da söylüyorlar.
Makine sektör temsilcisi kurlardaki yükselişin yarattığı belirsizlikle yatırımların durma noktasına geldiğini, ayrıca alınmış siparişler nedeniyle, sektörde etkinin daha sonra hissedileceğini öne sürüyor. Avrupa'daki gelişmelerin neler olduğunu kestirememenin yarattığı belirsizliğin de altını çiziyor. Ve bunun işadamlarını " öldük bittik demek yerine" daha iyi hesap yapmaya ve "iş yapma biçimlerini yeni yapıya uygun hale getiren arayışlara" yöneltmesi gerektiğini öne sürüyor.
Demir Çelik sektörünün temsilcisi kurlardaki hızlı hareketin bir yandan belirsizlik yarattığını diğer yandan ihracata zarar verecek sonuçlar doğurabileceğini düşündüklerini öne sürüyor. Kur artışı sonrası yeni bir gerileme yaşanıp yaşamayacağı konusunun belirsizlik taşıdığını, artışın ilk dönemde rahatlama yaşatsa da ardından zarar verecek bir duruma yol açabileceğini öne sürüyor.
Bütün sektör temsilcilerinin ortak görüşü daha önce de belirttiğim gibi son gelişmelerin "belirsizlik ve tedirginliğe" sebep olduğu. Kurda ani iniş çıkışlar yerine "İstikrarın" kendileri için daha yaralı olacağı.
Burada son bir ekte ben yapmak istiyorum. Bu son gelişme bir kez daha bize yurt içinde üretimin esas olduğunu, aramalı üretiminin ve yerli girdinin önemini hatırlatmalı. Bu hem üretimde yer alan işadamlarımız, hem de ekonomi yönetimince sürekli gündemde tutulmalıdır. Bu bizi, " Üretim ve ihracat içinde içersindeki yerli katkıyı ve katma değer artışını nasıl sağlarız?" sorusunu daima sorduran bir sonuca götürmelidir.
Daha güvenli, istikrarlı, krizlere dayanıklı, dış etkilerden fazla zarar görmeyen bir ekonomik modele sahip olmamız için "TL girdilerle üretip, dövizle satan" ağırlıklı bir yapıya sahip olmamız gerektiği ortadadır. Dünkü yazımda yer alan işadamlarının "Bu dönem bize fırsat yaratır" düşünceleri için buna gerek vardır. Aksine "Dövizle ithal girdiyle alıp, ağırlıklı olarak TL ile satan üretim modeli" ise bizi daima krizlere açık, belirsizlikler içersinde bir yapıya iter…