Sektörden çok ”projelere” bakılmalı

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ [email protected]

Kendi kişisel gözlemlerimize bakarak "genelleme" yapmanın doğru bir tutum olmadığını çoğumuz biliriz.

Burada yazacaklarımın, kişisel gözlemlerimden arındırılmış; konu uzmanlarının farklı bakışlarının bileşkesi olduğunu da söylemek istemiyorum.

Her zaman altını çizdiğim gibi, başkalarının anlattıklarına "inanma" doğru bir yol değil. Söylenenleri ve yazılanları "anlamaya çalışma" bizi daha sağlıklı düşüncelere ve davranışlara taşıyabilir.

Birbirinden bağımsız birçok araştırma göstermektedir ki, iş yaşamında başarıyı, sektörlerin yapısal ve ekonomik özelliklerinden çok, işyerlerini yönetenlerin "zihni modelleri" belirliyor.

Geçenlerde Recep Şenyurt, Adana'da çelik hasır ve tel üretimi yapan bir tesisi gezmemizi önerdi. Osman S. Arolat ile tesisi gezdik; Genel Müdür Ferhat Akgüngör'den ayrıntılı bilgiler edindik.

Başlangıç noktasına hassas bağlılık

Hasır çelik ve tel üretimi dünyanın eski, olgun, girişi kolay, rekabeti yoğun ve deyim yerinde ise "...sinekten yağ çıkarılması" gereken üretim alanlarından biri. Böyle bir üretim alanında, bugünün koşullarında nasıl ayakta durulduğunu anlamak istiyordum.

Ferhat Akgüngör'un açıklamalarında beş temel özelliğin öne çıktığını saptadım:

" Sahip-yöneticiler sadece hedeflerle ilgileniyor; ayrıntıda boğulmuyordu.

" Birikiminin önemli bir bölümü tesisin uzun dönemli geleceğini güven altına almak için yatırıma dönüştürüyordu.

" Başlangıç noktasına hassas bağlılık bilinci gelişmişti; kararlar verilmeden önce ince ayrıntıları ile araştırmalar yapıyor; öngörme ve önlem alma için gerekli zaman ve para harcanıyordu.

" Yaşadığımız dönemin temel eğilimleri iyi kavranmıştı; fiyat-odaklı rekabetin arka planını oluşturan maliyet düşürme önlemleri zamanında alınıyordu.

" İşyeri yönetilirken, genel olarak bütün çalışanların; özelinde de orta kademe yöneticilerin en aykırı düşünceyi bile özgürce söylemesine imkan veren bir tartışma iklimi yaratılmasına özen gösteriliyordu.

Aktarılan beş özellikle ilgili aldığımız ayrıntı bilgisinin tümünü burada sizlerle paylaşmak isterdim; ama yazının sınırlarını aşar. Sadece tel üretimi için yapılan bir hatla ilgili çalışmadan kısaca söz edersem yapılan işin önemini kavramamıza yardımcı olabilir.

Dünya açık durma

Ferhat Akgüngör ve ekibi, "...bu iş herkesin bildiği iş" mantığından hareket ederek, ellerindeki bilgiyle yetinmiyor. Fuarlardan özel gözlemlere, internet imkanlarından yüzyüze yapılan görüşmelere gelişmelerin ne yönde ve hangi hızda olduğunu kavramaya çalışıyorlar.

Bir hattın kurulması için yaptıkları çalışma yaklaşık 11 ay sürüyor. Ve sonunda bir hat işal makinelerle devreye sokuluyor. İkinci hat ise teknik resimlerini kendilerinin çizdiği bir yerli makineyle kuruluyor. Anlattıklarına göre yerli makine işal makinen beşte birine mal oluyur. Üstelik kullanılan elektrikle çalışan aksamlar yerli koşullara uygun olduğu için daha iyi randıman alıyorlar.Yöneticiler yaptıkları işten mutlu olduklarını söylüyorlar; önemli ölçüde dışsatım yaptıklarını belirtiyor; meydan okuyucu bir tavır sergiliyorlar.

Başta saatçilik olmak ezere, tekstilden tel çekmeye, hazır çelikten ağaç tornacılığına aklınıza gelen bütün üretim alanlarında dünyaya açıksanız; gelişmeleri yakından izliyorsanız ve önce işinizi herkes kadar iyi yapan yani "hünere erişen" bir düzeye getiriyorsanız; sonra da akıl katarak "yaratıcılık" yolunda adımlar atıyorsanız; sektör öneli olmuyor; işi yönetme tarzınız sonucu belirliyor.

Gördüklerim, duyduklarım, öğrendiklerim ve bildiklerim bana şunu söylüyor: Eğer insanlar niyet ederse, iş üzerine odaklanırsa, dünyaya açık durursa, eğilimleri iyi izlerse, imkan ve kısıtlarını objektif değerlendirirse, sektörlerin "olgunluk dönemi" içinde olmaları çok önemli değil. Önemli olan her yapı içinde farklı işlevi bulma, değişik bir kültürel algılama ve farklı olanı yapabilmedir.

Adana'da Güney Çelik tesislerinde yarım günlük incelemedeki gözlemlerimizle ve yöneticilerin anlattıklarından çıkarabildiklerimde anlatmaya çalıştığım dersler vardı. Umarım, bu gözlemlerin doğruluğunu sizler de paylaşırsınız... Ve "sektörden çok projelere bakılmalı" yargısına gönülden katılırsınız.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar