Sektörde her şey, yapanın yanına kar kalıyor
Geçtiğimiz hafta bir dostum aradı, “Can, sigorta şirketi batmış, ne olacak şimdi? Oradan sigorta yaptıranlar mağdur olmayacaklar mı? Hani sen 'Sigorta sektörü ve şirketlere güven. Şirket batma olayı tarihte kaldı, çünkü Hazine yakın takipte diyordun” dedi.
Bir yutkundum ne diyeyim diye. Yıllardır yazılarımda ve TV programlarımda 'sigorta sektörüne güvenin' diyordum. Çünkü sigorta sektörünün en büyük ihtiyacı, ‘Güven’. Ne oldu şimdi? Bir çuval incir berbat oldu.
Seneler sonra bir sigorta şirketi hem de Hazine'nin gözünün önünde, elinin altında battı. Ve Hazine belki utancından, belki de ‘fazla dallanıp budaklandırmayalım’ düşüncesiyle Milliyet Gazetesi'nde iki sütuna x 4cm (7cmx4cm) ilan ile kamuoyuna ilan edildi. Köpeğini ya da çantasını kaybedenler daha büyük ilanlar veriyorlar. Sigorta şirketlerimiz vefat eden acenteleri için neredeyse çeyrek sayfa başsağlığı ilanı yayınlarken Hazine Müsteşarlığı, bir milyon kişiye ulaşan sigorta şirketinin vefat ilanını avuç içi kadar bir alanda yayınlamayı uygun görmüş! Pes diyorum, başka birşey demiyorum.
Ege Sigorta'nın sahibini tanımam. Birkaç kez TRT'deki programıma davet etmiştim, ses seda çıkmamıştı. TMSF'den Toprak Sigorta satın alınıyor, önce Euro, sonra Ege Sigorta oluyor. Kimse bu değişimlere anlam veremese de nedeni sektör tarafından az çok tahmin edildi. Sonra 2015’te trafik sigortalarında ilk beşte yer aldı. Bütün sektör bunun için intihar demişti.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi'nde bir sistem var , bütün kesilen poliçeler anlık ekranda çıkıyor. Bunu bütün sektör şirketlerinin yöneticileri gibi, Hazine yetkilileri de online takip edebiliyordu. Oradan takip etmesine gerek yok, şirkete atanmış Hazine yöneticileri var. Onlar da seyretmiş sadece.
Ege Sigorta'nın sahibi Hazine el koymadan 15 gün öncesinde şirketteki hisselerini satmış, SGK'ya bir yığın borç bırakmıştı. KKTC üzerinden bir reasürans organizasyonu ile Türkiye’ye yıllardır getirilmeyen milyon TL'ler gibi bir çok iddia var.
Hesabı neden sorulmuyor?
1 milyon sigortalının mağduriyeti, acentelerin eksperlerin ve sektör tedarikçilerinin alacakları ile koskoca bir sorun yumağı. Kamuoyu bunun hesabının sorulmasını bekliyor. Şirket sahibi mi, genel müdür mü çıkıp birileri bunun hesabını vermeli. Geçtiğimiz yıllarda sahtecilikle batan bir broker vardı, sonra Martin&Martin Brokerlik sahibi sektörü 40-50 milyon Euro dolandırdı. Kaçtığı iddia edildi. Tüm bunların hesabının neden sorulmadığını çok merak ediyorum. Sektörü zarara uğratanların yaptıkları yanına kalıyorsa, şirketler 1-2 bin TL için suistimale başvuran sigortalıları mahkemeye çıkartmak için neden çaba gösterir çok merak ettim şimdi.
Bundan sonra ne olacağını söyleyeyim. Martin&Martin batışından sonra Hazine bir yönetmelik çıkarıp bu işlere engel olmak için tüm brokerleri yakmıştı, yine öyle bir şey bekliyorum. Şirketler yandı bu sefer. Güvence Hesabı'ndaki fon yeterliymiş falan, boş laflar. Tüm sigorta şirketlerinin katkısı ile oluşmuş bir fonun üzerine bir şirketin gafleti nedeni ile çökmesine karşıyım ben. Bu fonu bu kadar hoyratça harcayabiliyordu da BES'in uçurulması için çok önemli olan ‘gelir sigortası’ için aranan 100 milyonluk fonu bulmayan Hazine'ye ne demeli!