Şehirlerimizi yönetenler tasarrufu öğrenecek mi?
Bu palmiyeler başka palmiye
Şehre palmiyeler dikmişler. Ama bu palmiyeler başka palmiye; yapay palmiye imiş. Açılan yapraklarına güneş panelleri (solar panels) yerleştirilmiş. Ağacın gövdesi çok marifetli imiş. Yaprakları da gölge temin ediyormuş. Bakın bu yapay ağaçları, hangi özelliklerle donatmışlar:
1- Kendi kendine yetiyor
Bu yapay palmiye, yüzde 100 güneş enerjisi ile çalışıyormuş. Bu nedenle ağacın fonksiyonları için dışardan bir kaynağa ihtiyaç yokmuş.
2- “O ağacın altını, şimdi hatırlıyor musun?”
Palmiye, konulduğu yerde bir gölge yaratıyormuş. Ağacın fonksiyonlarından yararlanacaklar, o ağacın altında oturabiliyormuş.
3- “Doldur güzelim, doldur”
Diyelim ki, yolda yürüyen, hem de sevgilisi ile konuşan delikanlının telefonunun sarjı bitmek üzere. Ağacı görünce gözleri gülüyor. Çünkü ağacın, telefon ve benzeri elektronik gereçleri doldurabilecek bir dolum istasyonu niteliği varmış. Hem de gereçleri, benzerlerinden 2,5 kat daha hızlı doldurabiliyormuş
4- Kablosuz internet yayını (Wi-Fi Hotspot)
Adam lokantaya şöyle bir tabela asmış: “Kablosuz internet yayınımız yoktur. Neden birbirinizle konuşmayı denemiyorsunuz?” Ama eğer lokantası bu ağaca en fazla 100 metre uzakta ise bu levha geçersiz olacaktır. Çünkü ağacın, kablosuz internet yayını da varmış
5- Dokunmatik ekranlı enformasyon kaynağı
Diyelim ki, bir turist bir adres arıyor. Ağacın dokunmatik ekranından, hem de değişik dillerde, bilgi alabiliyormuş. Ya da bir yiğidin (!) canı Çinli dövmek istedi. En yakın Çin lokantasının adresini bu ekrandan bulabiliyormuş. Çok sıkıştınız, acil bir bilgi almak / aktarmak istiyorsunuz. Bir “Acil” düğmesine dokunup bir yetkiliye canlı kamera bağlantısı ile ulaşabiliyormuşsunuz.
6-Digital Billboard
Ağacın gövdesi, resmi ve ticari amaçlar için kullanılabilir bir “billboard” imiş. Örneğin, belediyenizden şöyle bir mesaj olabilecektir: “Şehrimizin kurtuluş yıldönümü ramazana geldiğinden, kutlamalar bayram sonunda yapılacaktır; mitinge bekleriz.”
7-Dayanıklılık
Bu ağaçlar açıkhava şartlarına dayanacak biçimde dizayn edilmiş. Yani bizim bazı duble yollar gibi, bir kış sonrası ıslak “pesküvit” misali dağılmayacakmış.
Acaba hangi şehir?
Şimdi merak ediyorsunuzdur: Bu palmiyeler hangi şehirde? Acaba Atina’da mı? IMF ve alacağı olan ülkelere verdiği ödeme planında “İlk örneğini diktik. Bize biraz daha para verin, başka palmiyeler de dikelim. Bize gelen vatandaşlarınız bizim internet hizmetinden bedava yararlansın. Borcumuzu bu şekilde öderiz” mi diyorlar?
Yoksa bu Palmiyeler bizi kıskanan Almanlar’ın Berlin’inde mi? “Siz havaalanları ile, saraylarınızla bizi geçtiniz. İşte biz de büyüklüğümüzü palmiyelerimizle gösteririz” diye bize nispet yapmak için mi diktiler?
Neyse, sizi fazla meraklandırmayalım. Bu yapay palmiyeler Dubai’de dikilmiş. Adamların çevresi petrol yataklarıyla dolu. “Dağda domuzu eksik” denecek cinsten zenginler. Ama fosil yakıtlarının yerine, gözlerini böyle yenilenebilir enerji kaynaklarına dikmişler.
Bir yorum
Gönül istemez mi, bizim belediyeler de böyle teknolojilere kucak açsalar. Örneğin, İstanbul’da yol kenarlarındaki duvarlara döşenen bedava çiçekler yerine böyle, daha yararlı şeyler konsa. (Bedava diyorum, çünkü öyle olduğunu sanıyorum. Herhalde bir hayırsever, “Şehre benim de bir katkım olsun” diye, bu duvar çiçeklerini diktiriyor. Hiçbir belediyenin, daha konulması tamamlanamadan, diğer taraftan kuruyan, işletme masrafları bu kadar ağır bir sisteme, hovardaca para yatıracağını sanmıyorum.)
Güneşli hava bizde de bol; yararlanmalı. Teknolojiyi akıllıca kullanmalı. Şehri idare ederken, kör kuruşun hesabını yapmak; şeffaf olup, kör kuruşun hesabını vermek gerekir diye düşünüyorum. Bir şeyi yaparken, fonksiyonuna ve yararına bakmalıdır. Gösteriş budalalığı, geri kalmışlık göstergesidir. Sürdürülebilirliğe ve tasarrufa önem vermemelidir.
Ne dersiniz, bizim şehirlerimizi yönetenler de teknolojiyi akıllı kullanmayı, tasarrufu, sürdürülebilirliği öğrenecek mi?