Şehir Üniversitesi’nde yaşanan olay ne…

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Şehir Üniversitesinin kredi aldığı bankaya borcunun bir taksitini ödeyemediği için kredisinin tamamının geri çağrılması ve gelirlerine ihtiyati haciz konması konusunu dayandığı sebepleri ve öğrenciler, öğretim üyeleri ve çalışanları açısından yaratacağı olumsuzlukları ele aldım. Kısa zamanda sorunun çözülmesini diliyorum…

Şehir Üniversitesi 3 Mayıs 2008 tarihinde Bilim Sanat Vakfınca kuruluşunu tamamlayıp, 2010-2011 döneminde eğitim öğretime başlamış bir Vakıf Üniversitesidir. İlk dönemde Mütevelli Heyet Başkalığını Bilim Sanat Vakfı kurucularından Murat Ülker yaparken, üniversite Altunizade’deki kampüs binasında öğretime başladıktan sonra, 2017 yılında 49 yıllığına kiralanan Kartal Dragos’taki 410 dönümlük eski Tekel fabrikası arazisine taşındı. Düzenlemeler ve bina yapımları için Halkbank’tan kredi kullanıldı. Murat Ülker Mütevelli Heyet Başkanlığı’ndan ayrılınca Başkanlığı, Milli Eğitim Eski Bakanı Prof. Ömer Dinçer aldı.

Üniversitenin Mütevelli Heyetinde Dinçer’in yanı sıra Nobel ödüllü bilim insanı Prof. Aziz Sancar, Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, LC Wakiki CEO’su Vahap Küçük, Rektör Prof. Peyami Çelikcan ve BİM CFO’su Haluk Dortoğlu gibi isimler yer alıyor.

Üniversitenin aralarında Prof. Engin Akarlı, Prof. Cem Behar. Prof. Ayşe Soysal, Prof. Ergun Özbudun, Prof. Ahmet Faruk Aysan gibi ağırlıklı olarak Boğaziçi Üniversitesi kökenli 114’ü tam zamanlı 306 öğretim üyesi ve bini aşkın yabancı olmak üzere 7 bin öğrencisi bulunuyor.
Üniversitede 2015 yılında bir rektör seçimi sorunu yaşandı. Üç öğretim üyesi istifa ederken, o zaman Mütevelli Heyet Başkanı olan Murat Ülker, Ali Atıf Bir’in ayrılması ve yeni rektör ataması gerçekleştirerek bu sorunu çözdü. Arazi tahsisi konusuna da Tek Gıda iş sendikası itiraz etti, ama bu sorunda ortadan kaldırıldı.

Üniversitenin bu günlerde yaşadığı sorunla ilgili bilgisine başvurduğum bir yönetici, ”Kampüs düzenlenmesi sırasında aldığımız kredinin bir taksitini zamanında ödeyemediğimiz için Halkbank kredinin tamamını geri çağırma kararı alıp, hesaplarımıza ihtiyati haciz koydu. Bu haciz uygulaması Bankalar Birliği’nin 25 milyon üstündeki şirket borçlarının yeniden yapılandırılması konusunda bankalara yazı gönderdiği dönemde yaşandı. Yeniden yapılandırma başvuru kararımız kabul edilmedi. Oysa bu sene 7 milyon lira değer üretmiş durumdayız. Gelecek yıl ise 10 milyon lira değer üretme hedefliyoruz. Mağdur olmamak için anlayış bekliyoruz. Etraftan kararın siyasi olduğunu şirketimizin öğretim üyelerine maaş ödeyemez hale gelip mali acziyete düşürülmek istendiğini duyuyoruz. Ahmet Davutoğlu’nun isminden de söz ediliyor. Ama o üniversitemizden çoktan ayrıldı” açıklamasını yaptı.

Öğrenciler de bir bildiri yayınlayarak, “Bankanın ihtiyati haciz kararıyla öğrenci bursları, çalışan maaşları, proje fonlarının bulunduğu banka hesaplarına el konulurken, başka kurumlarda borç yapılandırılmasına gidiliyor. Bir eğitim kurumuna bu hakkın tanınmaması, okulun mali yapısının hedef alınması, kurumumuzu mahvetme amacını taşıdığını açıkça göstermektedir” değerlendirmesini yaptılar.

Gelişmekte olan bir Vakıf Üniversitesinin bu durumla karşı karşıya olması öğrenciler, aileler, öğretim üyeleri ve çalışanlar açısından önemli bir olumsuzluğa sebep oluyor. Kısa zamanda sorunun çözülmesini diliyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar