Seçimlerimizle oynuyorlar

Furkan LÜLECİ
Furkan LÜLECİ [email protected]

Sosyal medyada, özellikle TikTok ve Instagram gibi platformlarda karşınıza çıkan şu reklamlara dikkat ettiniz mi?

Bir anne ve küçük bir kız çocuğu, soğukta titriyor. Ekranda iki seçenek beliriyor: “Ekmek mi alacaksınız, yoksa bir ev mi seçeceksiniz?” Bu dramatik sahneler, izleyicide derin bir empati uyandırıyor. Seçim yapıyorsunuz, ancak her defasında yanlış sonuç gösteriliyor ve içinizden “Hayır, öyle değil, böyle yapmalıydınız!” diye haykırıyorsunuz.

Bu tür içeriklere, “Interactive Story-Based Mobile Game Ads” yani etkileşimli hikâye tabanlı mobil oyun reklamları deniyor. Ve ne yazık ki, bu reklamlar empati uyandırmak için tasarlanan manipülatif bir stratejiye dayanıyor. Amaç, sizi bu duygusal hikâyeye bağlayarak oyunu indirmeye teşvik etmek.

Mobil reklam stratejileri ve Türkiye’nin rolü

Türkiye, mobil oyun pazarı açısından küresel oyuncular için cazip bir pazar. Özellikle TikTok ve Meta (Instagram, Facebook) gibi platformlar üzerinden verilen oyun reklamlarında, dramatik hikâye temelli bu içeriklerle sıkça karşılaşıyoruz. Sensor Tower’ın 2023 verilerine göre, Türkiye’de mobil uygulama indirme oranları dünya ortalamasının oldukça üzerinde. Bu, global oyun geliştiricilerinin Türkiye’yi hedeflemesinin en büyük nedenlerinden biri.

Ancak bu reklamlarda genellikle yanıltıcı bir yöntem benimseniyor. Kullanıcılar, reklamda gösterilen hikâyelerin gerçek oyunun içeriğini yansıttığını düşünüyor. Oysa oyunu indirdiğinizde, ne o dramatik anne-kız hikâyesi var ne de empati uyandıran o seçimler. Bunun yerine, basit bir bulmaca ya da tamamen farklı bir oyun içeriğiyle karşılaşıyorsunuz.

Manipülasyon gücüyle sömürü

Bu tür reklamların temel stratejisi, kullanıcıların empati duygusunu harekete geçirmek. İnsan psikolojisinin “yardım etme” güdüsünden faydalanıyorlar. Instagram’da 45 saniyelik bir reklamda çaresiz bir çocuk, zor durumda bir aile gösteriliyor. Bu görüntüler, beynimizin “Müdahale etmeliyim” sinyallerini tetikliyor. Ardından “Bu hikâyeyi ben düzeltebilirim” diyerek oyunu indiriyorsunuz.

Ama gerçek oyunda, bu hikâyenin izini bulamıyorsunuz ve işim ilginç tarafı, oyunun video reklamını sonuna kadar izlemiş oluyorsunuz.

TikTok ve Meta reklamlarının etkisi

Meta ve TikTok gibi platformlarda yayımlanan mobil oyun reklamlarının bu kadar etkili olmasının nedeni, kullanıcıların dikkatini hızlı bir şekilde çekip duygusal bir bağ kurmayı başarmaları. Ancak bu bağın manipülasyon üzerine kurulması, etik açıdan ciddi bir problem. Üstelik bu stratejiler, oyun sektörüne olan güveni zedeliyor.

Etik ve sürdürülebilir reklamcılık nerede?

Mobil oyun geliştiricileri ve reklam verenler, kullanıcı güvenini zedelememek adına daha dürüst bir yaklaşım benimsemeli. Reklamlarda gösterilen hikâyelerin oyunun gerçek içeriğiyle tutarlı olması, uzun vadede daha güçlü bir kullanıcı bağlılığı sağlayabilir. Çünkü kullanıcılar artık daha bilinçli. Yanıltıcı reklamlar, sosyal medya yorumları ve incelemelerle hızla ifşa ediliyor.

Türkiye bu sektörün neresinde?

Türkiye’de mobil oyun sektörü hızla büyüyor ve kullanıcıların mobil oyunlara harcadığı tutar 580 milyon dolara ulaştı. Ancak, bu büyümenin sürdürülebilir olması için global oyun geliştiricilerinin manipülatif reklam stratejilerinden vazgeçmesi gerekiyor.

TikTok ve Meta üzerinden yayımlanan bu manipülatif mobil oyun reklamları, kısa vadede indirme sayılarını artırsa da uzun vadede kullanıcı güvenini ciddi şekilde zedeliyor.

Her sektörde olduğu gibi oyun sektöründe de güven bir kez kaybedildiğinde, onu yeniden kazanmak çok daha zor. Mobil oyun sektörünün bu tarz yanıltıcı stratejiler yerine kullanıcı deneyimine ve dürüstlüğe yatırım yapması, hem sektör hem de kullanıcılar için kazan-kazan durumu yaratacaktır.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Cesur markalar kazanacak 23 Kasım 2024
Çocuk oyunu değil 03 Kasım 2024
Gelecek bu kürede! 13 Ekim 2024