Seçimler ekim ya da kasımda
Son söyleneceği başta söyleyelim. Her ne kadar MHP Lideri Bahçeli erken seçimin 26 Ağustos’ta yapılması önerisini ortaya atmışsa da, öyle görünüyor ki sandığa ekim ya da kasım ayında gidilecek.
Bu tarihi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Mak Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat dile getirdi. Kulat, seçimlerin çok büyük olasılıkla bu yıl ve ekim ya da kasım ayında yapılacağını, 26 Ağustos’un ise kesinlikle söz konusu olamayacağını söyledi.
26 Ağustos’un neden söz konusu olmayacağını belirtirken bu tarihin Kurban Bayramı’na denk geldiğine işaret eden Kulat, Hac için yurtdışında bulunup oy veremeyeceklerin çoğunun tercihinin ittifak lehine olacağını hatırlattı.
Kandil’e harekat
Mehmet Ali Kulat’ın dile getirdiği önemli bir iddia daha var. Kulat, Türkiye’nin seçimlerden önce Kandil’e bir kara harekatı düzenleyeceği görüşünde olduğunu ve seçimin bu konu üstüne inşa edileceğini ifade etti.
Çok sıcak bir yaz geçireceğimiz dün itibarıyla belli olmuştu zaten. Artık önümüzdeki günlerin temel konuları belli. Bir yandan seçim öncesi gelişmeler, diğer yanda bu gelişmelerin ekonomide yapacağı etkiler. Bakalım neler göreceğiz...
“Bireysel değil, ittifakın açıklaması”
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı seçimi ile genel seçimin 26 Ağustos’ta yapılması önerisi gündeme gerçekten de bomba gibi düştü. Tabii ki böyle bir önerinin yapılacağını bilmeyenler için...
Birileri bu öneriden haberdar mıydı, bu soruya kesin bir yanıt veremeyiz tabii ki. 26 Ağustos tarihini Bahçeli ve etrafındaki dar bir çevre mi biliyordu yalnızca, yoksa bu tarih AKP ve MHP tarafından ortaklaşa belirlenmiş, kamuoyuna açıklanmasının ise Bahçeli tarafından yapılması mı uygun görülmüştü?
Bahçeli’nin bu çıkışıyla ilgili olarak siyasi çevrelerde farklı görüşler dile getirilse de bir görüş ağır basıyor. Bir kesim, artık AKP ve MHP’den hemen her konuda tek ses çıktığı görüşünde. “Seçimin erkene alınması gibi çok ama çok önemli bir konuda Bahçeli’nin tek başına hareket etmesi pek beklenemez. Hele seçime ittifak yaparak gireceği AKP’den habersiz hareket etmesi” diyen bu kesimde şu görüşler dile getiriliyor:
“AKP’nin baştan beri seçimlerin erkene alınmayacağı görüşünü ısrarla savunduğunu biliyoruz. Ancak Cumhurbaşkanı seçimi ile genel seçimin yerel seçim sonrasında yapılacak olmasından da rahatsızlık duyulduğu bir gerçek. Kaldı ki ekonomik koşulların giderek bozulacağı kaygısı var, bugünlerin aranmasından endişe ediliyor. O yüzden de AKP’nin seçim tarihine ilişkin katı tutumunu değiştirmiş görünmemek için MHP ile seçimin erkene alınmasının açıklanması konusunda ‘ittifak yapmış’ olduğu anlaşılıyor.
Dolayısıyla şu açıkça görülüyor; seçimin bu yıl yapılması konusu birlikte kararlaştırılmış, konuyu gündeme getirme yöntemi olarak da Bahçeli’nin açıklama yapması konusunda görüş birliğine varılmış, öyle görünüyor.
Erdoğan’ın 2019 vurgusu?
“Peki” diyoruz, grup toplantısında Erdoğan’ın üstüne basa basa 2019’a işaret etmesi?
“Ne yani, Erdoğan Bahçeli’nin önerisinin üstüne atlarcasına, ‘Çok isabetli oldu bu tarih’ diyecek değildi ya. Tabii ki böyle yaklaşacak; ‘Erken seçim istemiyorduk ama madem ittifak yapacağımız parti böyle uygun gördü, düşünürüz’ havası verecek, nitekim öyle de yaptı” deniliyor. Ve dikkatlerin bugün yapılacak Erdoğan-Bahçeli zirvesinde olacağı belirtiliyor.
Siyasetçilerin nabzını çok iyi tuttuğuna inandığımız herkesle konuşmaya çalıştık dün. Edindiğimiz bilgiler bizi yoğun biçimde dünkü açıklamanın AKP-MHP kurgusu olduğuna götürdü zaten. Bahçeli’nin yapacağı erken seçime ilişkin çağrının aslında mart sonu için planlandığını öğrendik. Ama anlaşılıyor ki açıklama zamanı biraz sarkmış...
Ayrı hareket söz konusu olabilir mi?
MHP Lideri Bahçeli’nin AKP ile hiç istişare etmeden böyle bir açıklama yapmış olabileceğini dile getirenler de yok değil. Ama bu düşük bir olasılık ve Bahçeli’nin tek başına bu çıkışı yapmasının bir dizi sakıncası var.
AKP erken seçime taraf görünmezse ne olacak? Bahçeli bu durumda ittifaktan çekilebilecek mi, yoksa çıkışı karşılıksız kaldığı için güç mü kaybedecek?
Ya da varsayalım Bahçeli AKP’ye erken seçim çağrısıyla sürpriz yaptı. AKP bu öneriyi reddeder, MHP de ittifakı bozma resti çekerse ittifakla bile yüzde 50’de zorlanan Erdoğan’ın şansı daha da azalmaz mı?
Dolayısıyla öyle görünüyor ki ne Bahçeli’nin ittifakı bozacak bir adım atma şansı var, ne Erdoğan’ın Bahçeli’nin desteğinden vazgeçme lüksü.
Sonuçta geliyoruz yine bu açıklamanın iki partinin ortak açıklaması olduğuna...
İyi Parti’yi engelleme çabası mı?
Erdoğan’ın görmezden geliyormuş gibi yaptığı, MHP’yi ise fena halde rahatsız eden bir İyi Parti gerçeği var.
İyi Parti’nin seçime girip giremeyeceği tartışma konusu. İyi Parti seçime katılmak için gereken kuruluş ve teşkilatlanma gibi ölçütleri geride bırakmış durumda. Şimdi tartışma konusu olan kongre.
10 Aralık’ta birinci olağan kongre yapıldığı için, altı ay geçtikten sonra haziranda İyi Parti’nin seçimlere katılabileceği belirtiliyor.
Yok eğer iddia edildiği gibi kongre tarihi olarak 1 Nisan’daki olağanüstü kongre esas alınırsa, bu sefer 26 Ağustos’ta yapılacak bir seçime İyi Parti katılamıyor.
Kimi çevreler Bahçeli’nin 26 Ağustos’a işaret ederek İyi Parti’yi devre dışı bırakma hedefi güttüğünü ileri sürüyorlar.
Bu konuyu Mak Danışmanlık’tan Mehmet Ali Kulat’a da sorduk. Kulat, “Tanıdığım kadarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan İyi Parti’nin seçime katılmaması sonucunu verecek bir girişimin içinde olmaz, böyle bir yükü taşımak istemez. Bence İyi Parti mutlaka seçime katılacaktır” dedi.
Ekonomide ne mi olur?
Ne olacak, dün ilk tepkiyi gördük zaten. Önümüzdeki birkaç gün bu ilk açıklamanın yarattığı şok dalgası hafifl er, açıklama biraz daha sindirilir ve daha detaylı hesaplamalar yapılır, riskler belirlenir ve ona göre hareket edilir.
Ama gidişatın iyi yönde olmayacağı da açık. Piyasa bir şekilde paraya boğulur, kurun yönü genel olarak yukarı olur, enfl asyon da artık nereye giderse gider...