Seçime yine on gün varken....

7 Haziran öncesi seçime 10 gün varken "Seçim yaklaşırken 10 seçim anketi ve üç senaryo” başlıklı bir yazı yazmıştım. O 10 anket ortalamasında muhtemel oy dağılımını AKP yüzde 42.24, CHP 27.04, MHP yüzde 15.42, HDP yüzde 10.15 olarak belirtmiştim. Bunun sonucunda da iktidar yapısı için muhtemel üç senaryodan söz etmiştim.

Sonuçlara göre birinci senaryo, AKP’nin milletvekili sayısının 330’u aşarak başkanlık sistemi için ülkeyi referanduma götürmesiydi. Bunun, ancak HDP’nin baraj altında kalmasıyla mümkün olacağını söylemiştim. HDP’nin barajı aşmasının bu senaryoyu hükümsüz hale getireceğini belirtmiştim.

İkinci senaryonun, AKP’nin 276  ya da üzeri milletvekili çıkararak tek başına iktidar olmayı sağlaması olduğunu açıklamıştım. 

Üçüncü senaryonun ise AKP’nin 276 milletvekilliğini elde edememesi ile koalisyonlar döneminin başlaması olacağını öne sürmüştüm.

Bu durumun aynı zamanda yüzde 10 barajının son bulması anlamına geleceği bir sonuç olacağını, benim de demokrasi adına bu sonucu beklediğimi yazmıştım...

7 Haziran sonuçları “koalisyon” öngördü. Ancak, seçmenin bu isteği bazı siyasilerce iyi okunamadı ve yeni seçim kararı alındı. Yüzde 10 barajı da anlamını yitirmiş olarak ortada kalmaya devam ediyor.

1 Kasım seçimlerine yine 10 gün var. Seçim anketleri küçük farklılıklar taşısa da yine aşağı yukarı aynı şekilde. Artık 7 Haziran öncesinin üçlü senaryosundan AKP’nin 330 oy alarak "başkanlık sistemi" için referandum isteyebileceği ilk senaryo gündemden düşmüş durumda. AKP’nin 276 milletvekilinin üstünde milletvekili çıkararak tek başına iktidar ihtimali sadece AKP’lilerin söylemlerinde yer alıyor. İçte dışta her yerde yer alan yorumlarda ağırlık taşıyan olasılık, 1 Kasım'da da “sandık sonuçlarının”  koalisyon önereceği yönünde.

Buna bağlı olarak da liderlere, seçim sonrasını düşünerek, “çatışmacı ve kırıcı üslübu” terketmeleri öneriliyor. “Empati” içersinde seçim sonrası muhtemel koalisyonlara hazrlanmaları isteniyor. 

Koalisyon konusunda da iki olasılık üzerinde duruluyor. 

Birincisi; iş dünyasının ve yurtdışı çevrelerin üzerinde durduğu AKP-CHP koalisyonu. Bunun birbirlerinin farklılıklarını törpüleyerek, “sağlıklı bir sonuç sağlayacağı” yarumları yapılıyor.

İkincisi; AKP-MHP koalsyonu. Bunu önerenler bu partilerin tabanları arasındaki benzeşme ve uyuma işaret ediyorlar.

Bunların dışında; bir “felaket” olarak isimlendirilen, 1 Kasım sonrası yeni bir seçime gidilmesi talebi de var. Ama birçok AKP’li bile bundan “bir felaket senaryosu” olarak söz ediyorlar.

Evet 1 Kasım seçimlerine 10 gün kala, 7 Haziran seçimlerine 10 gün kala olduğu gibi, kaleme aldığım yazıda, manzaray-ı umumiy-e bu... Beklentiler, anketlere göre “koalisyon”diyor. En sağlıklı ve uyumlusu için siyasilerimiz hazır olmalı. Buna ihtiyacımız var...