Seçime on gün kalmış, döviz ılımlı, faizde değişiklik beklenmiyor

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Merkez Bankası faiz oranlarını son olarak şubat ayı toplantısında değiştirdi. 24 Şubat'ta gerçekleştirilen Para Politikası Kurulu toplantısında haftalık repo faizi yüzde 7.75'ten yüzde 7.50'ye, gecelik borç alma faizi yüzde 7.50'den yüzde 7.25'e, borç verme faizi ise yüzde 11.25'ten yüzde 10.75'e indirildi. Merkez Bankası 24 Şubat'tan bu yana yaptığı yedi toplantıda faizi değiştirmedi.

Bu süreçte neler yaşandı neler... 24 Şubat'ta dolar 2.48, euro 2.80 düzeyinde bulunuyordu. 24 Şubat'tan sonraki dönemde dolar 3.05'i, euro 3.42'yi gördü. Ama Merkez Bankası faize dokunmamayı tercih etti. Hem zaten normal koşullarda Merkez Bankası faize dokunduğunda, bu operasyon bir indirim değil, artış yönünde olurdu. Bırakınız artışa gitmeyi, Merkez Bankası'nın faizi indirmemesinin bile inanılmaz eleştiri konusu yapıldığı bir ortamda, zaten artış söz konusu olabilir miydi ki...

Yaklaşık iki yıllık dönemin faiz oranlarına baktığımızda bu dönemde bir kez faiz artırıldığını görüyoruz. 28 Ocak 2014 tarihinde gerçekleştirilen ara toplantıda haftalık repo faizi yüzde 4.50'den yüzde 10'a, gecelik borç alma faizi yüzde 3.50'den yüzde 8'e, borç verme faizi de yüzde 7.75'ten yüzde 12'ye çıkarılmıştı. Merkez Bankası en büyük "kabahati" o tarihte işledi zaten. Dolar ve euro fırlamış ve 2.40'a ve 3.20'ye ulaşmıştı; olsundu, artsındı, ne olurdu ki, faizi artırmak da nereden çıkıyordu...

Merkez'in "kabahati" faizi artırmakla da sınırlı kalmadı. Haydi işler bir anda kötü gider olmuştu, kur çok hızlı bir şekilde yükselmişti, çaresiz kalındı, artırıldı faiz, kur düştüğünde niye indirilmiyordu ki. 

Artırırken ikiye katla, indirirken gıdım gıdım! Nasıl artırırken ikiye katlanmış, hatta daha fazla artırılmıştı, indirirken de yarıya düşürülmeliydi.

28 Ocak 2014 toplantısından önceki düzeylere hala inemedik. İnme şansımız kağıt üstünde elbette vardı, bir karara bakardı. Ama böyle bir kararın sonuçları çok ama çok ağır olurdu kuşkusuz. 

Merkez Bankası faizi yavaş yavaş indirmeyi tercih etti. Artırması gereken dönemlerde de ancak be ancak sabit tutarak ayak direyebildi baskılara. Baskıları göğüslemeye çalışmasa ve doğru bildiğini yapsaydı, yani artırsaydı faizi gerekli gördüğünde, ne kaybederdi, o da tartışılır ya. "Demek ki", diyelim, "Faizi artırmayı gerekli görmedi"; böyle geçiştirelim en iyisi.

Bazı kesimler hala "Merkez Bankası faizi indirseydi ne yatırımlar gelecekti Türkiye'ye, ne yatırımlar" diye düşünüyor. Sanki sıradaydı yabancılar, Merkez'den gelecek faiz indirimini bekliyorlardı, tek ölçü oydu. Taş koymuş oldu Merkez Bankası bu tutumuyla.

Yatırım yapmayı düşünen ülkelerin bizi nasıl görmekte olduklarını canlandırmaya çalışsak kafamızda... Hani genellikle Afrika'da ya da Ortadoğu'da bir ülkede gerçekleşen ve bizim de bir-iki dakikalık sıradan bir televizyon haberi olarak izleyip geçtiğimiz o büyük patlamalardan birini de biz yaşamadık mı Başkentinin göbeğinde. 100'den fazla vatandaşımızı kaybetmedik mi. 

Güvenlik zafiyeti vardı, yoktu; hangisi olursa olsun durum vahim. Güvenlik zafiyeti varsa da vahim, yoksa da. 

Sonuç önemli ve dışarıdan can güvenliği olmayan bir ülke olarak görülüyoruz. Geçtik can güvenliğini, ekonomisi güven veren bir ülke görüntüsü çiziyor muyuz peki. Ne yazık ki bu sorunun yanıtı da evet değil.

Eski FED Başkanı Bernanke anılarında, tüm dünya FED'in uyguladığı politikalar yüzünden ABD'ye yüklenirken, Başkan Obama'nın kendisine olan desteğini anlatıyor. Bizde merkez bankası başkanları anılarını yazsa, acaba neler anlatırlardı. 

Bugün değişiklik beklenmiyor

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, ekim ayı toplantısını bugün yapacak. Artık seçime on gün kalmış, dövizde bir ay önceye göre çok daha ılımlı bir seyir hakim; dolayısıyla böyle bir ortamda Merkez Bankası'ndan faizde herhangi bir değişikliğe gitmesi beklenmiyor. 

Artık tüm hesaplar kasım için yapılıyor. Hele şu 1 Kasım bir atlatılsın, hükümetin nasıl kurulacağı iyi kötü belli olsun ya da yeniden bir seçime yelken mi açacağız o görülsün, Merkez Bankası da ona göre tavrını belirleyecektir. Ama bu demek değil ki 24 Kasım toplantısında faizde mutlaka bir değişiklik yapılacak, belki faiz uzun bir süre daha bu düzeyde tutulacaktır. 

aa-g-005.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar