Seçime giderken piyasalar
Seçim tarihine kadar piyasaların takip edeceği belli başlı gündem maddeleri;
- Globalde Fed’in faiz artış patikası
- Küresel piyasalardaki olası bankacılık krizine yönelik haber akışları
- TCMB para politikasının önümüzdeki dönemlerde nasıl evrileceğine yönelik sinyaller
- Global anlamda ekonomik aktivite
Enflasyon geçen Kasım ayından bu yana baz etkisi yardımıyla hızlı bir şekilde yavaşlıyor. Buna karşılık, dönemsel enflasyon baskısının olası kur yükselişi ve hükümetin seçim öncesinde ekonomiyi canlandırma planları çerçevesinde yüksek olacağını ve mevcut duruma antitez oluşturacağını değerlendiriyoruz.
Enflasyonist dinamiklerde çok değişim olmamakla birlikte, baz etkisinin devrede olduğunu görmekteyiz. Baz etkisine ilave olarak, kurların görece yatay seyretmesi ve Nisan ayından itibaren devreye alınacak olan elektrik ve doğalgaz indirimleri ile beraber seçim öncesinde enflasyon düşüşünü sürdürecek ve %45-50 bandına gelecektir. Bu etkinin süreklilik sağlamayacağını düşünüyoruz, çünkü 14 Mayıs'ta yapılacak genel seçimler öncesinde ekonomiyi canlandırma amaçlı talep yaratan teşvikler ile Şubat ayındaki depremler sonrasında hükümetin artan mali harcamaları enflasyonun katı kalmasında etkili olacaktır.
Merkez bankası bir sonraki faiz oranlarını belirleme toplantısını 27 Nisan'da gerçekleştirecek. Yılın ikinci üç aylık enflasyon raporunu ise 4 Mayıs'ta açıklayacak. Gevşeme döngüsünün lirayı baskı altında tutan en önemli sebep olduğunu düşünecek olursak, seçim sonrasında önemli bir kur hareketinin görülmesi ihtimal dahilinde olacaktır. Geleneksel politikalara dönüş olması halinde ise, faiz oranları artsa bile önceki dönemde faizin kullanılmaması için getirilen lira önlemleri muhtemelen serbest bırakılacak ve dalgalanma halinde olan bir kur görünümü söz konusu olabilecektir. Bunun yılın ikinci yarısında enflasyon düşüşünü durduracağını düşünürüz.
Mayıs ayında yapılacak seçimler öncesinde lirayı sabit tutmak isteyen politika yapıcılar, bankacılık sisteminde döviz işlemlerinin kullanımını azaltmaya çalışmaktadırlar. Seçimler öncesinde lira üzerinde oluşan baskı, gelecek dönem fiyatlaması açısından da belirsizliğe işaret ediyor. Neticede seçimin sonuçları ve bunun ekonomiye yansıması anlamında senaryo analizi anlamında farklar büyük. Dolayısıyla dövize yönlenmesi gereken bir talep ve bunun oluşturacağı bir baskı var. Liralaşma adımlarının ise takip edilemeyecek kadar sık bir şekilde gelmesi kurun seviyelerinin gerçek piyasa şartlarıyla oluşmaması itibariyle lira da gerçek değerinden uzaklaşma eğiliminde. Bu adımlar banka müşterilerinin mevduat veya diğer araçlar vesilesiyle dövize talep göstermesinin de önüne set çekmeyi amaçlıyor.
Uluslararası alanda; Tarım dışı istihdam öncesinde Fed’in faiz artırım beklentileri %55 olasılıkla 25 baz puan artış olacağı yönünde bir fiyatlanmayı takip ediyoruz. %45 olasılıkla da Fed’in bir aksiyon almayacağı işlemlere yansıyor.
Borsamızdaki son dönemdeki düşüşün sebebinde elbette seçim belirsizliği mevcut. Borsada seçimlere yönelik pozisyon almak isteyen yatırımcılar için en önemli konulardan biri likit hisselerin seçilmesi, seçilen hisselerin ileriye dönük beklentilere sahip olması ve çarpanlar bazında sektörel olarak ucuz olması önemli olacaktır