Seçime doğru

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

Ali Nihat Özel / Yatırım Finansman

Faiz cephesinde haftanın önemli gelişmeleri ; Hazine ihaleleri, cari açık , Merkez Bankası Genel Kurulu ve Durmuş Yılmaz'ın görev süresinin hafta sonu itibarıyla doluyor olması şeklinde sıralanabilir.  Hafta başında gerçekleştirilen 29.01.2014 vadeli 3 ayda bir kupon ödemeli sabit kuponlu tahvilin yeniden ihracında,faiz oranı % 9.21 olan beklentinin hafif üzerinde % 9.36 olarak  ve 1,33 milyar TL borçlanmayla sonuçlandı. Ardından gösterge faiz 14 baz puan artarak %8.82 seviyelerine geldi. Dün düzenlenen 22 ay vadeli ve yeni gösterge tahvil niteliğinde olacak 20.02.2013 vadeli iskontolu tahvil ihalesinde bileşik ortalama faiz oranı %8.88 olarak beklenti aralığında gerçekleşti.

BDDK verilerine göre bankacılık sektörü kredilerindeki artış devam ediyor. Yıl sonuna göre       % 65 artış görülmekte ve Merkez Bankasının munzam karşılıklar artışı ile frenlemeye çalıştığı kredi büyümesinde henüz istenen sonuçlar alınmış değil. Hafta başında açıklanan ve geçen seneye göre% 126 gibi rekor yükseliş gösteren cari açığın ise piyasalar üzerindeki en baskın risk faktörü olduğu görülüyor. Gerek petrol zengini ülkelerdeki mevcut karışıklıklar sebebiyle gerekse dolardaki değer kaybına bağlı olarak yükselişine devam eden petrol fiyatları , enerji maliyetleri üzerinden cari açığın artarak devamı riskini de beraberinde getirmektedir. Merkez Bankası Başkanı basın toplantısında bu tip risklerin devamı halinde sadece para politikası araçlarının yetmeyeceğini, gerekirse mali politikaların da devreye girmesi gerektiğini açıklamıştı. Hem başkanın değiştiği hem de seçim sürecine girilen bu dönemde daha sert tedbirlerin gelemeyeceği ; ancak seçim sonrası kaçınılmaz olacağı açıktır.

Avrupa Merkez Bankası'nın geçtiğimiz hafta yapmış olduğu toplantı sonrası faiz oranlarını 0.25 baz puan artırması sonucu 1,42 seviyelerinde bulunan Euro/Dolar paritesi 1.44 üzerinde işlem görmeye devam ediyor. Hafta sonu Portekiz'in yardım talebi açıklaması dahi ibreyi  Dolara doğru çeviremedi. Bunların yanında doların değer kaybına bağlı olarak emtia fiyatlarında yaşanan artışın önümüzdeki dönemlerde yaratacağı etkilerinde yeni faiz artırımları sonucunu doğurabileceği şeklindeki açıklamalar da Euro lehine süreci devam ettirmektedir. Teknik olarak 1,4578 seviyelerinde direnci bulunan Euro / Dolar paritesinin bu seviyeyi aşması halinde 1,50 hedef olacaktır. Bir taraftan sıcak para girişi diğer taraftan parite etkisiyle Dolar / TL paritesi geçtiğimiz haftanın tamamında değer yitirdi. Haftaya 1,5345 seviyesinden başlayan kur 1,50 seviyelerini gördü. Bu haftaya ise tepki yükselişi ile başlayan Dolar / TL paritesi için 1,53 seviyeleri direnç olacaktır.

Mart ayının ikinci yarısını yatay seviyede geçiren IMKB 100 endeksi Nisan başında açıklanan ve beklentilerin altında gelen enflasyon rakamlarının yarattığı olumlu havayla sert yükselişle geçirdiği haftanın son işlem gününde kar satışları ile karşılaştı. Uzun süreli sıkışmanın ardından gelen bu hızlı yükseliş 70.000 direncinde sonlandı görünüyor. Piyasalar açısından en büyük riskin petrol fiyatlarındaki yükselişin devamı olduğunu düşünüyorum.  Haftalık bazda grafiğine baktığımızda yaşanan kar realizasyonunun 67.500 yatay ve 66.300 trend destek noktaları olarak karşımıza çıkmaktadır. Destek  seviyeleri aşağı geçilmedikçe yükseliş potansiyelini koruyacak olan endekste en azından seçime kadar pozitif görüşümü koruyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017