Seçimden önceki son düzlüğe girildi

Bir süredir seçim belirsizliği nedeniyle hacimsiz bir şekil­de gerileyen Borsa İstanbul’da seçime yönelik alınacak pozisyon­lar için son haftadayız. Bu nedenle bu hafta borsadaki hareketliliğin biraz daha artması beklenebilir. Seçim ilk turda sonuçlanacak olursa, belirsiz­liğin ortadan kalkmasının getireceği yeni beklentiler borsada hareketlerin boyutunu da artıracaktır. Kendi ta­rihsel ortalamalarına ve yurtdışı em­sallerine kıyasla çok yüksek iskontolarla işlem gören Borsa İstanbul’un çıkışı da düşüşte olduğu gibi hızlı bir şekilde gerçekleşebilir.

Son dönem­de maliyetlerin yukarıda kalmış ol­ması ve buna bağlı olarak satış iştahı­nın düşük olması olası bir yükselişte de tıpkı düşüşte olduğu gibi bir süre hacimlerin düşük kalmasına neden olabilir. Bu nedenle bu süreçte hacim bazlı göstergeler yanıltıcı olabilir. An­cak seçim ikinci tura kalacak olur ve bu süreçte mecliste parçalı bir yapı oluşacak olur ise ikinci tur sonuçla­nıp sis perdesi dağılana kadar borsa­daki zayıf seyrin devamı beklenebilir.

Seçim tamamen geride kaldığında seçim öncesinde farklı varlık grup­larına dağılarak riski azaltan bor­sa yatırımcısı için borsada başlaya­cak bir hareket tekrar hızlı bir giri­şin kapısını açabilir. Olası bir borsa hareketinde ilk hareketlenecek sek­tör ve hisselerin likiditesi yüksek BIST 30 ve BIST 100 hisseleri olma­sı olası. Bu nedenle seçim sonrası bir yükseliş bekleyenlerin ilk etapta bu kapsamdaki hisselere yoğunlaşması doğru olacaktır.

Eğer yükselişi des­tekleyecek kalıcı bir atmosfer yaka­lanabilecek olursa ikinci dalgada faa­liyetlerinde başarısını devam ettiren, yüksek karlılığa sahip ve çarpanla­rı piyasa koşulları nedeniyle düşük kalmış hisseler ikinci bir dalga alımla karşılaşabilir. Bu nedenle bizler se­çim öncesi ve hemen sonrasında baş­layabilecek bir yükselişte ilk etapta macera aramadan bankacılık, hol­dingler, otomotiv, havacılık, peraken­de gibi likiditesi yüksek olan sektör­ler ve bunların içindeki büyük ölçekli şirketlere odaklanılması daha sonra­sında portföyün orta ve küçük ölçekli şirketlere yavaş yavaş dağıtılması ge­rektiğini düşünüyoruz.