Seçim yatırımları
Öğrenci psikolojisidir, karnemizdeki 8’leri, 9’ları, 10’ları hep “biz alırız” olur. Sınavlardaki 2’ler, 3’ler, 4’ler ise hep “öğretmen verdi” olur. Okullarda “sıfırcı öğretmen”ler hiç bitmez!
Oysa, 3’ler ve 4’ler de, 8’ler ve 9’lar da sınavlardan çıkan sonuç değil midir? Avrupa Birliği’nin her aday ülke için her yıl hazırladığı “İlerleme Raporu” aynı öğrenci psikolojisi ile karşılandı AB’ye tam üye olmak için 20 yıldır “aday ülke” statüsünde olan ülkemde…
Türkiye Raporu’nun tartışıldığı Avrupa Parlamentosu’nda bir konuşma yapan AB Komisyonu Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi, “İlişkilerin geleceği konusunda ortak bir anlayışa ihtiyacımız var. Başarılı olmak için her iki tarafın da çaba göstermesi gerekiyor. Ancak ilişkilerin gelişebilmesi için Türkiye’de iç reformlara ve ikili ilişkilerimizde elverişli siyasi ortama ihtiyaç var.
AB Komisyonu kaygılarını dile getirmeye ve siyasi farklılıkları ele almaya devam edecek” dedi. AB’nin aday ülkelerde son bir yılda demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki gelişmeler mercek altına aldığı ve ülkelerin AB müktesebatına, Kopenhag Kriterleri'ne uyumda ne kadar ilerleme kaydettikleri “İlerleme Raporu” ile değerlendiriliyor.
Avrupa Birliği Komisyonu’nun 2016 yılına kadar “İlerleme Raporu” olarak adlandırdığı ve bu tarihten sonra “Ülke Raporu” ismini verdiği “karne”nin ekim ayında açıklanması bekleniyor. Avrupa Parlamentosu’nun “İlerleme Raporu”nun geçen hafta açıklanmasından sonra Türkiye’den AB'ye yine tepkiler geldi.
Cumhurbaşkanlığı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Avrupa Parlamentosu’nda kabul edilen rapor ön yargılı, art niyetli ve kabul edilemezdir. AB ile yeni bir döneme girildiği günlerde bu raporun kabul edilmesi manidardır” dedi.
Dışişleri Bakanlığı, raporun kabul edilmesinden sonra yayınladığı yazılı açıklamada, “Türkiye karşıtı çevrelerin dezenformasyonuna dayalı haksız itham ve önyargılarla dolu bu rapor, AP’nin gerek ülkemizle ilişkiler gerek AB’nin geleceğine ilişkin her zamanki sığ ve vizyonsuz yaklaşımının bir yansımasıdır” ifadelerine yer verdi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AP raporunun, “geliştirilen olumlu gündeme hizmet etmediğini” ve “marjinal çevrelerin etkisiyle hazırlandığı”nı belirtti.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Söz konusu rapor, Türkiye'deki güncel reform çalışmalarını ve insan hakları ile hukukun üstünlüğü alanlarındaki gelişmeleri görmezden gelen, objektif olmaktan uzak, verilere dayanmayan haksız, temelsiz ve hezeyanlarla dolu bir rapordur” ifadelerini kullandı. AB’nin “İlerleme Raporu”na en sert tepki en üst perdeden geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AP’nin yayınladığı rapora yönelik görüşlerinin sorulması üzerine, “gerekirse yolları ayırabilecekleri”ni söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Benim değerlendirmemi çok açık net öğrenmek istiyorsanız Avrupa Birliği, Türkiye’den kopmanın gayreti içerisinde. Avrupa Birliği’nin Türkiye’den kopuş hamlelerini yaptığı bu dönem içerisinde biz de bu gelişmeler karşısında değerlendirmelerimizi yaparız.
Bu değerlendirilmelerden sonra Avrupa Birliği’yle gerekirse yolları ayırabiliriz” dedi. Türkiye’nin “İlerleme Raporu”na verdiği tepkiler Brüksel’de “iç politikaya yönelik açıklama”lar olarak değerlendiriliyor. Önümüzdeki yıl 6-9 Haziran 2024 tarihlerinde bütün Avrupa’da 5 yıllık yeni dönem için Avrupa Parlamentosu seçimleri gerçekleştirilecek. AP Genel Kurulu’nda Türkiye Raporu ile aynı gün yapılan bir değişikle “2019’daki son seçimden bu yana yaşanan demografik değişimler” nedeniyle AP'deki milletvekili sayısını 705’ten 720’ye çıkarma kararı kabul edildi.
Buna göre, 27 AB ülkesinden 12'sinin milletvekili sayısı artırıldı. Avrupa Parlamentosu’nda kabul edilen son “Türkiye İlerleme Raporu”nun önümüzdeki yıl yapılacak AP seçimleri öncesi “seçim yatırımı” olarak değerlendirenlerin sayısı da az değil Brüksel’de…