Seçim sonrası global piyasalar
Uraz ÇAY / SAXO CAPİTAL
Hafta sonu gerçekleşen seçimlerde tekrardan tek parti yönetimine geçiş politik riskleri en azından kısa vade de TL varlıklar üzerinden kaldırırken özellikle Dolar/TL deki hareketin devamı için gözleri ABD verilerine çevirdi. ABD istihdam verileri kısa vade de Dolar/TL de görülen düşüşün devamını sağlayabilecek en önemli gelişme olurken orta vade de TL deki kazançların ne kadar kalıcı olacağını FED’in ilk faiz artışını ne zaman yapacağından çok ilk artışı yaptıktan sonra süreci nasıl yöneteceğine bağlı olarak değişeceği söylenebilir. Yılbaşından itibaren gelişmekte olan para birimleri arasında yaşanılan kayıplarda seçimler öncesi TL Brezilya Real’i sonrası ikinci sırada bulunurken bu hafta yaşadığı değer artışı bu tablonun TL lehine değiştiğini gösteriyor. Teknik olarak bakıldığında 2.70 -2.75 seviyeleri arasındaki destekleri öne çıkarken gelişmekte olan piyasaların yılsonunda ABD Doları karşısında nasıl sonlandıracağı Fed’in olası ilk artışından sonra piyasaya nasıl sinyaller vereceğine bağlı olduğu söylenebilir. Olasılıklar aralık ayı faiz artışı için 50% üstünde şans verirken bu rakam ekim ayı FED toplantısı öncesi 34% seviyesindeydi.
Bu hafta yurt içinde seçimler gündemi oluştururken özellikle global şirket birleşme/devralmalarda yaşanan artış, Avrupa ve Çin merkez bankalarının büyüme destekli sinyalleri ve hamleleri global piyasalardaki risk iştahını destekliyor. S&P 500 endeksi tekrardan 2.100 seviyesinin üzerine çıkarken ağustos ayında Çin bazlı yaşadığı kayıpların hepsini geri kazanmış durumda. Dax endeksi ağustos ayında satışlar başlamadan önce işlem gördüğü 11.600 seviyesinin altında olsa da EURUSD paritesinde olası 1.08 seviyelerine doğru gerileme tekrardan 11.600 seviyesinin gündeme gelmesine neden olabilir. Faiz artışı olasılıklarının artması altın da satış baskısına neden olurken gene ilk artış sonrası sürecin Fed tarafından nasıl yönetileceği özellikle 2016 ilk çeyreğinde değerli metalde oldukça etkili olacaktır. Aralık sadece faiz (FED) ve gevşeme (AMB) kararları açısından değil aynı zamanda OPEC’in üretim seviyesini değiştirip değiştirmeyeceği açısından da önemli olacak. Çin tarafında bir miktar düzelme görülse de şirketlerin üretiminde beklenilen kadar azalma görülmemesi bakırda kalıcı yükselişi desteklemiyor.