Seçim bitti şimdi ekonomiye bakalım

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

Şevket Keresteci / Finansinvest

12 Haziran seçimleri sonrasında ortaya çıkan seçim sonuçları, piyasalar açısından "en iyi durum senaryosu" olarak kabul edilen "tek başına ancak çok da güçlü olmayan iktidar" hesabına uygun geldi. AKP'nin 330'un çok az altında milletvekili ile temsil edilecek olması önümüzdeki günlerde BDP ile ilişkisi olmayan bağımsız milletvekilleri veya muhalefet partilerinin bazı milletvekilleri ile destek ya da transfer görüşmeleri getirebilir. Ancak, AKP'nin 330 milletvekiline ulaşamaması halinde bile "yeni anayasa" için geniş tabanlı bir çalışma ortamı yaratmayı deneyeceğini ve tansiyonu düşük tutmaya çalışacağını düşünüyorum. Bununla beraber, artık seçim belirsizliğini geride bırakan piyasalar ekonomi odaklı gelişmelere daha fazla yoğunlaşacaktır.Yani seçimlere konsantre olan piyasalar artık kendi ekonomik odaklara dönecektir.

2011 yılına damgasını vuran en önemli makro başlığımız cari açık. Bu nedenle, önümüzdeki aylarda cari açığın nasıl şekillendiği, Merkez Bankası politikalarının nasıl ilerlediği ve önceki kararların ne kadar başarılı sonuçlar verdiği önemle takip edilecek. Seçim sonuçlarının ardından MB'nin hareket alanının genişlediğini, son dönemde gündeme olduğu gibi BDDK'nın da gerek banka bazında, gerekse sektörel bazda bazı tedbirlere gidebilecektir.Piyasalar açısından kritik olan, bütün bu önlemlerin makro dengeler ile bankaların mali performansı arasındaki hassas dengeyi ne derece etkileyeceği olacaktır. Ayrıca, enflasyon rakamlarının nasıl seyrettiği, bütçe disiplini, kredi derecelendirme kuruluşlarının yorum ve açıklamaları da yurtiçi piyasalarımız üzerinde etkili olacaktır. Kredi derecelendirme kuruluşlarından son açıklamalar, olası bir not artırımı için neredeyse cari açık dışında hiçbir engelin kalmadığı yönünde. Bu nedenle, cari açıkla mücadelede elde edilen her başarı Türkiye'yi not artırımına bir adım daha yaklaştıracaktır. TL varlıklar için siyasi istikrarın olduğu, kamu ekonomi otoritelerinin kredibilite kazanan adımlar attığı, not artırımı gibi beklentilerin gündemini koruduğu bir dönem geçirsek de küresel büyüme kaygılarının da içeride mutlaka etkili olmasını bekliyorum.

İMKB'de bu dönemde dış borsalara göreceli güçlü bir performans izlense dahi bunun mutlak pozitif getirilere işaret edeceğini söylemek zor. Bu konuda, dışarıdaki problemlerin ne derece derinleşeceği önemli. Bununla beraber, Türk şirketlerinin uzun vadeli değerlemeler açısından hala ucuz olduğunu söylenrbilir.Artık seçim bitti ve ekonomik ağırlıklı düşünme ve takip dönemi başladı.Yaz dolayısıyla IMKB bir miktar işlem hacminde yavaşlamada kimseyi tedirgin etmemelidir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017