Seçilmiş Gelir İdaresi özelgeleri
Gelir İdaresi özelgeleri, vergi cezası ve gecikme faizine karşı koruma sağlıyor. Aynı nitelikli özelgeler sadece özelgenin verildiği değil bütün mükellefler için aynı sonuçları doğuruyor. Bu nedenle özelgeler oldukça önemli ve izlenmesi gereken kaynaklar.
Gelir İdaresi'nce verilen özelgelerden seçilmiş bazılarının özetine, yorum yapmadan zaman zaman bu köşede yer vermeye çalışıyorum.
İşte son zamanlarda verilen özelgelerden seçtiğim bazılarının özeti. Özelgelerin tam metinlerine Gelir İdaresi’nin internet sitesinden ulaşmak mümkün.
- Yatırımdan vazgeçilmesi halinde, yapılmakta olan yatırımlar hesabında bulunan tutar gider yazılabilir mi?
(15.11.2018 tarih ve 114063 sayılı özelge)
Şirket tarafından yapılan ve “258- Yapılmakta Olan Yatırımlar” hesabında izlenen harcamalar, söz konusu projenin şirket tarafından yapılmasından vazgeçilmesi halinde, doğrudan gider olarak dikkate alınabilir.
- Feshedilen sözleşme nedeniyle gelir kaydedilen teminat gider olarak dikkate alınabilir mi?
(19.07.2018 tarih ve 665432 sayılı özelge)
İhale sözleşmesinin, teslim edilen malların ihaleye ait teknik şartnameye uygun olmadıkları gerekçesiyle feshedilmesi ve teminat tutarının ilgili müdürlükçe irat kaydedilmesi halinde, bu durumun şirketin, ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının suçlarından doğmamış olması şartıyla, söz konusu teminat tutarının kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün bulunmaktadır.
- Tahsilata yetkili bankanın zamanında ödenen vergiyi süresinde Hazineye aktarmaması % 5 vergi indirimi olanağını ortadan kaldırır mı?
(05.11.2018 tarih ve 13441 sayılı özelge)
Bankaya zamanında ödenen 2018/I döneme ilişkin kurum geçici vergisinin banka tarafından kanuni süresinden bir gün sonra ödenmesi halinde, 2018, 2019 ve 2020 yılları için vergi indirimine ilişkin şartlar sağlanamayacağından, söz konusu yıllarda indirimden yararlanılması mümkün değildir.
- Gayrimaddi hak bedeli ödemelerinde aleyhe ve lehe oluşan kur farkları stopaja tabi midir?
(18.07.2018 tarih ve 15854 sayılı özelge)
Tahakkuk kaydının yapıldığı dönemde TL karşılığı tutar üzerinden tevkifata tabi tutulan gayrimaddi hak bedeli için, ödeme tarihindeki dövizin TL karşılığı toplam brüt tutarı dikkate alınarak tevkifat yapılması gerekir. Gayrimaddi hak bedeline ait daha önce tahakkuk ettirildiği tarihte tevkifata tabi tutulan tutarın fiilen ödendiği tarihteki TL karşılığı arasındaki fark üzerinden ayrıca tevkifat yapılacağına dair daha önce verilen görüşte herhangi bir değişiklik bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, vergi kesintisi uygulamasında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen tutarlar dikkate alındığından, verginin tahakkuk ettiği tarihten sonra döviz kurunun düşmesi halinde, tahakkuk tarihindeki kur esas alınarak hesaplanan tevkifat tutarının düzeltilmesi veya iadesi söz konusu değildir.
- Sermaye artırımından gelen nakdin bir kısmının arsa alımında kullanılması durumunda faiz indiriminden yararlanılabilir mi?
(11.03.2019 tarih ve 16830 sayılı özelge)
Nakden artırılan sermayeye ilişkin olarak faiz indiriminden faydalanılması mümkün olup, nakden artırılan sermayenin arsa satın alınmasında kullanılan kısmına ilişkin indirim oranı % 0’dır.
- Borçla karşılanan sermaye artırımında faiz indirimi yapılabilir mi?
(13.03.2019 tarih ve 17126 sayılı özelge)
Ortaklarca veya ortaklarla ilişkili olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artışları dolayısıyla faiz indiriminden yararlanılamaz.
- Holding şirketinin grup şirketine olan borcuna karşılık iştirak hisselerinin satışından elde edilecek kazanç için istisnadan yararlanılabilir mi?
(07.01.2019 tarih ve 360 sayılı özelge)
Şirket aktifinde yer alan iştirak hisselerinin, % 100 hissesine sahip olunan grup şirketine olan borç karşılığında bu şirkete satılması durumunda;
- Aktifte yer alan iştirak hisseleri adı geçen grup şirketinde yine iştirak hissesi olarak var olacağından ve
- Söz konusu iştirak hisselerine dolaylı olarak sahip olmaya devam edileceğinden,
bu satıştan elde edilecek kazançla ilgili olarak Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde düzenlenen istisnadan yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.
- Sevk irsaliyesi lojistik firmasınca düzenlenebilir mi?
(20.11.2018 tarih ve 1039659 sayılı özelge)
Sevk irsaliyesi ticari mal hareketinin izlenmesi için düzenlenen bir belgedir. Bu belgenin esas olarak malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı durumda satıcı, alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde ise alıcı tarafından düzenlenmesi ve taşıtta bulundurulması gerekmektedir. Ancak, alım satıma taraf olanlar tarafından, üçüncü şahıslara talimat vermek suretiyle malın sevk ettirildiği durumlarda, alım satıma taraf olanlar yerine malın taşıma sorumluluğunu üstlenen üçüncü şahıslar tarafından sevk irsaliyesi düzenlenebilmesi mümkündür.
İnternet sitesi üzerinden satış yapan üçüncü parti satıcılara lojistik programı çerçevesinde verilen, ürünlerini şirkete ait lojistik merkezinde depolama ve satış gerçekleştiğinde müşteriye teslim etme hizmetine konu ürünlerin satışını müteakiben, satışı yapan mükelleflerin talimatı/talebi üzerine lojistik merkezinden alıcılara sevkinde, söz konusu satış ve sevk işleminde doğrudan fonksiyon üstlenen lojistik şirketince kendi sevk irsaliyesinin düzenlenmesi/kullanılması mümkün bulunmaktadır.
Bu durumda, sevk irsaliyesinde, ürünlerin kimin adına ve kime teslim edilmek üzere sevk edildiğini belirtir bir ibareye yer verilmesi ve söz konusu sevk irsaliyesinin şirkette kalan nüshasının bir örneğinin adına mal sevkiyatı yapılan mükellefe gönderilmesi gerekmektedir.