Seçilmiş Gelir İdaresi özelgeleri

Recep BIYIK
Recep BIYIK VERGİ PORTALI [email protected]

Yeni özelge sistemi

Vergi uygulanmasında tereddüt edilen konular hakkında Gelir İdaresi'nden açıklama (özelge) istenebilmektedir. Özelge sistemi 2010 yılı başında hem başvuru prosedürü hem de hukuki sonuçları itibariyle yeniden düzenlenmiştir. Yeni düzenlemede, özelge talepleri için başvurular, Vergi Dairesi Başkanlığı bulunan illerde bu birimlere, bulunmayan illerde ise defterdarlıklara "özelge talep formu" ile yapılmaktadır.

Gelir İdaresi'nce onaylanan özelgeler Gelir İdaresi'nin bütün yetkili birimlerinin görebildikleri bir havuza atılmakta ayrıca Gelir İdaresinin internet sitesinde yayınlanmaktadır.

Özelgeler, özelge alan mükellefe ceza ve faiz açısından koruma sağlamaktadır.

Özelge sistemiyle ilgili son yenilik 10. 10. 2011 tarihi itibariyle açıklanmıştır. Bu tarih itibariyle Gelir İdaresinin internet sitesinde verilen özelgelere hızlı ulaşım sağlayan yeni bir sayfa kullanıcıların hizmetine sunulmuştur. Özellikle verilen özelge sayısının artmasına paralel olarak bu sayfa kullanıcılara büyük kolaylık sağlayacaktır.

Aşağıda, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın internet sitesinde yer alan özelgelerden kurumlar vergisiyle ilgili özelliği olan seçilmiş bazılarının özeti yer almaktadır. Diğer konulardaki seçilmiş özelge özetlerine izleyen makalelerde yer verilecektir.

İndirimli kurumlar vergisi (Yatırım teşvik)

Yatırımın kısmen işletilmesinden elde edilen kazancın ayrı tespitinin söz konusu olmadığı durumda, devletçe karşılanacak tutarın tespitinde; amortisman uygulaması ile ilişkilendirilmeksizin, yapılan tevsi yatırıma ait tutarların, dönem sonunda kurumun aktifine kayıtlı bulunan amortisman düşülmemiş toplam sabit kıymet tutarına (devam eden yatırımlara ait tutarlar da dahil) oranlanması suretiyle indirimli oran uygulanacak kazancın belirlenmesi gerekmektedir. Sabit kıymet ifadesinden ise Vergi Usul Kanunu'nun 313. maddesi uyarınca amortisman mevzuunu oluşturan iktisadi kıymetlerin anlaşılması gerekir.

(29.04.2011 tarihli özelge)

İndirimli kurumlar vergisi (Yatırım teşvik)

Yatırım teşvik belgeli yatırım nedeniyle elde edilen kazancın işletme bütünlüğü çerçevesinde ayrı hesaplarda takip ve tespit edilerek indirimli oran uygulanacak kazanç tutarının tespit edilmesi ve yatırımın kısmen veya tamamen faaliyete geçtiği geçici vergi döneminden itibaren indirimli kurumlar vergisi uygulamasından yararlanılabilmesi mümkün bulunmaktadır.

(09.05.2011 tarihli özelge)

Serbest bölge kazancının dağıtımında vergileme

Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulan ve kanuni veya iş merkezleri serbest bölgede bulunan şirketlerin tam mükellef kurum olarak değerlendirilmesi gerekir.

Serbest Bölgeler Kanunu'nun geçici 3. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan istisna hükmünün, kâr dağıtımına bağlı yapılacak vergi kesintisine etkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle; serbest bölgede faaliyet gösteren mükellefler tarafından kâr dağıtımı yapılması halinde, dağıtılan kâr payları üzerinden kârı elde edenin hukuki statüsüne göre, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 15 ve 30. maddeleri ve Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi gereğince tevkifat yapılması gerekir.

Ancak, ortağı olunan tam mükellef statüsündeki anonim şirketten elde edilen kâr payları, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin birinci alt bendine göre iştirak kazancı istisnası kapsamında olduğundan, kurumlar vergisinden istisna tutulması gerekmektedir.

Öte yandan, serbest bölgede ortağı olunan tam mükellef anonim şirketten elde edilen kâr payından Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 15. maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesinde tam mükellef kurumlara dağıtılan kâr payları üzerinden vergi tevkifatı yapılacağına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığından, tevkifat yapılmaması gerekmektedir.

(29.04.2011 tarihli özelge)

Sponsorluk Giderleri

Belediye tarafından düzenlenen festival çerçevesinde dans topluluğu getirilmesine yönelik olarak bir başka şirkete ödenen tutarlar, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 10. maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d) bentleri kapsamında değerlendirilerek kurum kazancından indirilemez.

(28.04.2011 tarihli özelge)

Devrolan şirkete ait yatırım indiriminden yararlanan kazancın dağıtımı

Devir nedeniyle tasfiyesiz infisah eden şirketin yatırım indirimi uygulanması nedeniyle Mayıs 2009 döneminde Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 61. maddesi uyarınca % 19,8 oranında gelir vergisi kesintisine tabi tutulan ve birleşme ile birleşilen şirkete devredilen 2008 yılı mali kârının, birleşilen şirket hesaplarında da takip edilebilmesi imkânı bulunduğundan, bu şirket tarafından dağıtımı yapılacak söz konusu kârın, geçici 62. madde uyarınca stopaja tabi tutulmaması gerekmektedir.

(28.04.2011 tarihli özelge)

Çalınan paraların gider yazılması

Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 11. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde yer alan hüküm gereğince, kurumun kendisinin, ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının suçlarından doğan maddi ve manevi zarar tazminat giderlerinin kurum kazancının tespitinde indirilmesi mümkün değildir.

Bu hükme göre, çalınan veya kaybolan paraların gider yazılması mümkün olmadığı gibi ifa edilen para taşımacılığı hizmetinde kaybolan veya çalınan tutarların karşı tarafa tazmin edilmesi nedeniyle ödenecek tazminat tutarlarının kurum kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.

(25.03.2011 tarihli özelge)

Nev'i değişikliği halinde alınan hisse senetlerinin iktisap tarihi

Kurumlar Vergisi Kanunu açısından şirketlerde nev'i değişikliği devir hükmünde olduğundan, nev'i değişikliğinin Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 19 ve 20. maddeleri kapsamında yapılması halinde, limited şirketin ortaklarına verilecek anonim şirkete ait hisse senetlerinin ilk iktisap tarihi olarak, ortaklarınızın nevi değiştiren limited şirketin sermayesine iştirak ettikleri tarihin dikkate alınması gerekmektedir.

(01.02.2011 tarihli özelge)

Şirket kuruluşu öncesinde ortak tarafından ödenen kiranın gider yazılması

01.11.2009-01.11.2010 tarihleri arasında şirket ortağı tarafından kiralanan işyeri nedeniyle, şirketin kurulup kira sözleşmesine taraf olduğu tarihten sonraki döneme isabet eden (08.02.2010-01.10.2010 tarihleri arasında) kira ödemelerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilebilmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak, söz konusu kira sözleşmesinin şirketçe devralınmasından önceki dönemlere isabet eden kira ödemelerinin gider olarak indirilebilmesi mümkün bulunmamaktadır.

(03.05.2011 tarihli özelge)

Sermaye azaltımında vergileme

Şirket sermayesinin bir kısmının işletmeden çekilmesi işlemi, sermayeye eklenmiş olan pasif kalemlere ait enflasyon fark hesaplarının işletmeden çekilmesi olarak değerlendirilmekte olup, çekilen tutarın vergiye tabi tutulması gerekmektedir.

(03.05.2011 tarihli özelge)

İhracatta kazancın elde edilme zamanı

Yurt dışındaki alıcının, satış akdine konu olan malı satıcının Türkiye'deki fabrikasında, deposunda veya herhangi bir işyerinde kendisinin veya adına hareket edenin teslim alacağını satış akdinde belirlenmiş olması halinde, satıcının belirtilen işyerinde malı teslim etmesiyle satış akdi tamamlanmış ve gelir tahakkuk etmiş olur. Dolayısıyla söz konusu gelirin bu tarihin içinde bulunduğu takvim yılının kurum kazancı olarak değerlendirilmesi gerekir.

Diğer taraftan, ihracatta malın satıcının Türkiye'deki işyerinde teslim alınması hariç olmak üzere, gerçekleştirilen ihracat faaliyetlerine ilişkin elde edilen gelirin fiili ihraç tarihi itibarıyla tahakkuk ettiğinin kabul edilmesi ve bu tarihin içinde bulunduğu takvim yılının kurum kazancı olarak değerlendirilmesi gerekir.

(22.09.2010 tarihli özelge)

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar