Savunma sanayiinde yerlileşme esintileri
“Kayseri'deki hava ikmal ve ana tamir fabrikaları bizim için çok kritik fabrikalar. Kayseri için de son derece önemli. Burada ciddi bir potansiyel var. Eğer bu potansiyeli sizin gibi sanayicilerimizle birleştirebilir, milli sinerjiyi oluşturabilirsek, çok daha yüksek verime ulaşabiliriz. Bayağı gecikmişiz. Bu konuda hızlanmamız gerekiyor. 18 Ağustos'ta çıkan Bakanlar Kurulu kararnamesi de hızlanmak için yapılmış bir düzenleme. Kararnamenin asıl ruhu yerlileştirmedir. Savunma sanayimizi hızlı bir şekilde yerlileştirmeliyiz. Bunu da sizlerle yapılacak stratejik işbirliği sayesinde uzun soluklu birliktelikle yerine getireceğiz.”
Bu sözler, geçenlerde Kayseri'de yapılan savunma sanayi konulu toplantıya konuşmacı olarak katılan Askeri Fabrikalar Genel Müdürü Murat Akkaya'ya ait. Akkaya bununla da kalmıyor, 'büyük projeleri' Kayseri'ye taşımak niyetinde olduklarından söz ederek, "İki fabrikamızda yapacağımız işler var. Tüm yatırımcıları Kayseri'ye yönlendiriyoruz. Bu konuda yakında Kayseri'ye müjdeyi vereceğiz” diye ekliyor.
Geç kalınmış da olsa, anlaşılan Türk Savunma Sanayi kendine yeniden bir çekidüzen verme evresinde. Günün koşulları da dikkate alınarak, kaliteli üretimin izleri sürülüyor; envanterleri, yeni çeşitlerle zenginleştirmenin yolları aranıyor. Hemen her cenahtan sektörün ufkunu açma çabasına düşenlerimiz, yatırıma soyunup gelişimine katkı sağlama uğraşı verenlerimiz var. Tıpkı, kentin köklü 'savunma sanayi' kültüründen aldığı moral destekle kolları sıvayan Kayseri'nin genç kuşak sanayicileri gibi... Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Kayseri'nin geçmişte ürettiği eğitim ve keşif uçakları ile adını havacılık tarihe yazdıran bir kent olduğuna vurgu yaparak “Kayseri Tayyare Fabrikası, bugünkü adıyla Hava İkmal Merkezi, Erkilet Havaalanı fasbat tesislerinin yanına taşınıyor. Orada 5 milyon metrekare alanda oluşacak organize havacılık kümelenmesinin kentte yeniden savunma sanayiinin önünü açacağına inanıyoruz” diyor. Keza, Sanayi Odası Başkanı Mehmet Büyüksimitçi, savunma sanayi için, “Kayseri'nin ufkunun açılmasında etkin rol oynayan, kentin 'olmazsa olmazları'ndan biri.” diye söz ediyor ve ekliyor:
“Kayseri'de savunma sanayiinin temelleri 85 yıl önce yerli uçakların üretildiği Tayyare Fabrikası ile atıldı. Gerek'Tayyare Fabrikası' kimliği ile eğitim ve keşif uçakları üreten bugünkü Hava İkmal Bakım Merkezi, gerekse tankların modernize edildiği Anatamir Fabrikası Kayseri için bir şans. Her iki fabrikamız da köklü birer deneyime sahip; gerek üretim, gerekse malzeme teknolojisi üretimi ile ikisi de kendini ıspatlamış durumda. Dahası... Kayseri'de tank sanayisine, uçak sanayisine ve silah sanayisine ciddi şekilde tedarik yapan firmalarımız var. Helikopter parçaları üreten, savunma sanayisine yazılım yapan, arkadaşlarımız var. Ben gerek otomotiv sanayisi ile gerekse savunma sanayisi ile Kayseri'de birikmiş bir potansiyel olduğu inancındayım. Biz oda olarak bu konuda şehrimizin potansiyelinin ortaya çıkarılması adına elimizden gelen gayreti göstermede kararlıyız” diyor.
Evet, Kayseri 1933'te 'tayyare fabrikası'nın üretime geçmesiyle tanıdı sektörü... Tanımakla kalmadı, gelişip büyümesi için çaba harcadı. Stratejik konumundan, tankların revize edildiği Anatamir'inden, TSK'nın pil ve batarya gereksimlerini gideren Aspilsan'dan, misket bombası üreten Taksan'ından söz edilip, “Altyapı hazır... İşte yan sanayi, işte insan gücü...” denilerek, yatırımlardan pay alınmaya çalışıldı sürekli... Bu isteklerin tutkuya dönüştüğü doksanlı yıllar ise bir bakıma umut yılları olmuştu Kayseri için. Ama tutmadı, havada kaldı tüm çabalar!
İlkini, mavi göklere kanat geren “Ay-Yıldızlı” ilk Türk uçaklarıyla Kayseri'de yapan savunma sanayi, anlaşılan şu sıralar yeni hamlelerin peşinde... Umarım başarılı olur.