Savunma sanayiinde ana destek "satıcı modeli"
Şafak HERDEM / Hukuk Müşaviri
Savunma sanayiinde ana satıcı destek modeli temel anlamda bir sistem sözleşmesi tahtında tedarik edilecek sistem için gerekli tüm lojistik unsurların toplu şekilde ana satıcı tarafından teminini ifade etmektedir. Bu modelde sistem bakım, yedek parçalar, stoklama, gereksinim duyulan mühendislik işler ve modernizasyon işleri Sözleşmedeki yüklenici tarafından yerine getirilmekle yalnızca işletim ve parça düzeyindeki bakım işleri askeri ve diğer sivil kamu görevlileri tarafından sağlanmaktadır.
PVS modeline ilişkin en iyi örnek Apache helikopterleri silah sistemlerinin teminidir. Bu projede Boeing, Lockheed Martin ve General Electric tarafından bir limited şirket olarak kurulmuş Team Apache Systems firması, projede gereksinim duyulacak tüm toptan lojistik desteği sağlama yükümlülüğünde olmakla; işletim ve parça seviyesindeki bakım işleri kullanıcı devlet yetkilileri tarafından sağlanmaktadır.
PVS modeli doğası gereği mevcut ikmal ve bakım faaliyetlerini bertaraf edici bir fonksiyondan ziyade silah sistemlerini destekleyici bir unsur barındırmaktadır. Bir başka ifade ile bu modelin uygulandığı projelerde askeri ikmal ve bakım yetkilileri tüm toptan destek faaliyetlerini yüklenici firmadan almaya devam ederken işletim ve parça seviyesinde kendi ikmal ve bakım merkezlerinden faydalanabilmektedir. Bu suretle, ana yüklenici firma mühendislik, bakım ve modernizasyona ilişkin olarak tüm toplu sorumluluğu yüklenmesinden kaynaklı mevcut bakım, ikmal depolarının tasfiyesi ve işlevsizleştirilmesi değil, yeniden düzenlenmesine ve geliştirilmesine katkı sağlar bir fonksiyona sahiptir.
ABD Savunma Bakanlığı (‘DOD’) kapsamında uygulanan bu modelde DOD temel olarak, üretici firmanın belirli bir bölge veya sorumluluk alanındaki müşterilerine, ürün hattı ve talebe bağlı hizmet veren bir ticari ürün hattına ilişkin satış koşullarını dikkate almakla tedarik edilecek ürün ve hizmetlerin siparişini müteakip tanımlanan belirlenen süre zarfında teslimini değerlendirmeye almaktadır. PVS modelinde ise PVS sözleşmesindeki yüklenici firma ürün/hizmet için ödenen ücret peşinen ödenmeksizin veya öncesinde mutabık kalınacak ABD Savunma Lojistik Ajansı (‘DLA’) elleçleme fiyatı dahil edilecek tutar üzerinden kendi sorumluluğunda adeta bir arayüz fonksiyonu görerek Federal Acquisition Regulation (‘FAR’) ve bağlı ikincil mevzuatına uygun olarak talep edilen ürün/hizmete ilişkin yukarıda belirtilen kapsamda tüm lojistik sorumluluklarını üstlenmektedir. PVS modeline getirilen en büyük eleştiriler özellikle satışlara ilişkin yönetimsel ölçülebilirlik alanının dar tutulması, modelin her emtia için uygulanabilir olmaması, yönetimsel süreçlere ilişkin zafiyet yaratabileceği, fiyatlandırmada uygun analizlerin yapılmadığı ve bilgi ve tecrübe sahibi iş gücü yoksunluğudur.
Ülkemizde özellikle savunma sanayiinde belirli kabiliyet kazanan yerel firmaların, KOBİ seviyesinde tedarik programlarına dahil olan firmalarımıza yönelik PVS modelinde rol alması, hiç şüphesiz ki KOBİ düzeyindeki firmaların etkinliklerinin arttırılmasına ve yine uluslararası savunma sanayii ticaretinde önde gelen firmalar bakımından bölgesel anlamda da fonksiyonlarının ve ticaret hacimlerinin artmasına yol açacaktır.