Savaşın yıkılmış yoksul ve fakir zemini üzerine kurulan Cumhuriyet

1923 yılında savaş sonrası yıkılmış, harap, yoksul bir zemin üzerinde inşa edilen Cumhuriyetimizin 95 yıllık kazanımlarıyla dünyanın 18. büyük ekonomisi haline gelmemiz Hüseyin Gökçe'nin araştırma haberinde ortaya konuluyor. Şimdi, demokrasimizi, adaletimizi, eğitimimizi, teknolojik yapımızı geliştirip, üretimimizi yukarı çekerek dünyanın ilk on ülkesi arasında olmayı hedeflemeliyiz.

Bundan 95 yıl önce genç Cumhuriyet, savaşın yıktığı, yoksul ve fakir zeminin üstüne kurularak 158 milletvekilinin oy birliği ile kabul edilerek inşa edildi. Bugün dünyanın en büyük 18. ekonomisi durumunda. Cumhuriyet'in kuruluşuyla birlikte, reformlarla ekonomik kurtuluş savaşı verilmeye başlandı. Atatürk döneminde ilk 15 yılda birbiri ardına şeker, dokuma fabrikaları limanlar kurulmaya başlandı. Demiryolları ağı genişletilirken, otomotiv montaj ve uçak fabrikaları kuruldu.

Arkadaşımız Hüseyin Gökçe'nin derlediği haberden 95 yılda nüfusumuzun 6.5 kat artığını, milli gelirin 565 milyon dolardan, 565 kat artışla 2018'de 900 milyar dolara çıktığı, 1923'te 45 dolar olan kişi başına milli gelirin ise 2008'de 10 bin doları aştığı bilgisini görüyoruz. Bu, Cumhuriyet döneminde Türk insanının 253 kat zenginleştiği anlamına geliyor. Milli gelirin ise 1600 kat artığını gösteriyor.

Haberde nüfusumuzun her yıl 1 milyon arttığı bilgisi de yer alıyor. 1927'deki ilk sayımda 63 vilayet, 328 kaza, 39 bin köyde yapılan nüfus sayımının sonucunda nüfusumuz, 13 milyon 648 bin iken, 1985'te 50 milyonu, 2007'de 70 milyonu 2017'de ise 80 milyonu aştı. 2018'de 82 milyon seviyesinde olduğu belirtiliyor.

Dışa açılma ile 1980 sonrası dış ticaretimiz önemli gelişme gösterdi. 1923 yılında 51 milyon dolar olan ihracatımızın, 2018 yılı sonunda 169 milyar dolara yükselmiş olması bekleniyor. 1923'te 87 milyon dolar olan ithalatımız ise 87 milyon dolardı. 2018 yılı ithalat beklentisi ise 237 milyar dolar.

1950 yılında 50 milyon dolar seviyesinde olan cari açık ise 2004 yılında 10 milyar doların üzerine çıktı. 2014'te 41 milyar doları, 2017'de 47 milyar doları aşan cari açık ile ilgili yıl sonu beklentisi 54 milyar dolar seviyesinde.

Hüseyin Gökçe'nin haberi ile 95 yıllık Cumhuriyet döneminde önemli nüfus artışı sağladığımızı, ekonomimizde önemli gelişmelerle dünyanın 18. ekonomisi seviyesine yükseldiğimizi görüyoruz. Rakamlar, önemli gelişme gösterdiğimizi ortaya koyuyor. Ancak, yeterli mi sorusuna aynı iyimserlikle yanıt veremiyoruz. Yeni dönemde demokrasimiz, hukuk sistemimiz, eğitimimiz, teknolojimizdeki aksaklıkları gidererek, daha iyi bir üretim yapısına sahip olarak, bulunduğumuz durumla yetinmeyerek Cumhuriyet'in 100. yılında dünyada ilk on arasında yer almak için çaba sarfetmek, gayret göstermek durumunda olmalıyız. Benim düşüncem bu yönde...