Savaşın diplomasiye galip geldiği yıl 2024

Prof. Dr. Ragıp Kutay KARACA
Prof. Dr. Ragıp Kutay KARACA DIŞ POLİTİKANALİZ ragipkutay.karaca@dunya.com

Dünya Gazetesi okurları için 2024 yı­lında uluslararası politikada yaşa­nanları bir seri halinde yazmak istedim. 2024’ün yaşanmış öyküleri diplomasi­nin yerine silahın, insan yaşamının yeri­ne ölümün, açlığın ve sefaletin, müdaha­lenin yerine boş söylemlerin, ortaklıklar yerine vahşi rekabetin kazandığını göste­riyor.

Bunlara iklim, göç ve mülteci kriz­lerini, su ve gıda güvenliğini ve tabii ki küresel ekonomik eşitsizliği eklememek olmaz.

Seriye Rusya-Ukrayna Savaşıy­la başlayalım. İçerisine Rusya, Avrupa ve ABD’yi ve dolayısıyla NATO’yu çekebilecek bir krizden bahsediyoruz. En son söyleyeceğimizi baştan söyleyelim. Bir büyük savaş çıkacak ise bunun ana kaynağı bu sorundan başkası olmaz. Av­rupa güvenlik yapısının bozulması NA­TO’nun işin içine girmesi demek olur ki bu büyük bir savaşın işareti olur. Rus­ya’nın kaybetme olasılığı ise nükleer si­lahların ateşlenebileceği bir ortamı ha­zırlayabilir. Bu da 3. Dünya Savaşı’nı ka­çınılmaz kılar.

Putin Ukrayna’yı hızla ele geçirebile­ceklerine ve Gürcistan ile Kırım’da oldu­ğu gibi Batı’nın yardıma gelmeyeceğini düşünmüştü. Putin, Avrupa’ya doğal gaz ihracatının durdurulması da dahil olmak üzere uygun tehditler ve baskılar uygula­nırsa Batı ittifakının Avrupa tarafından parçalanabileceğine ve böylece Batı’nın Ukrayna’ya yardımının kısıtlı kalacağı­na inandı. Ancak Ukrayna işgali özellikle Avrupa’nın politik ve stratejik hesapla­malarında büyük bir değişikliğe yol açtı. Hitler’i verdikleri tavizlerle bir savaş ba­ronuna dönüştüren Avrupa aynı hataya düşmek istemedi.

Avrupa, Ukrayna’ya desteği başlangıç­ta tedirginlikle karşılasa da savaşın sey­ri yardımların artarak devam etmesini sağladı. Bu yardımlarla Rusya’nın kazan­masının önüne geçilebileceği, hatta Rus­ya’nın yenilebileceği düşünüldü. Ancak Batı, Rusya’nın NATO ile doğrudan yüz­leşmekteki tereddüdünü hafife aldı.

Sonuç mu? üzerinden 3 yıla yakın bir süre geçti. Şimdiye kadar net bir kazana­nın ve net bir kaybedenin olmadığı ancak tam olarak doğrulanamasa bile 500 bine yakın insanın öldüğü ya da yaralandığı milyonlarcasının göç etmek zorunda kal­dığı bir savaş bu. Savaşın dünyada yarattı­ğı enerji krizi ve gıda enflasyonu cabası…

Rusya Batı’nın yardımlarını giderek da­ha etkili silahlar üzerinden yapması kar­şısında nükleer ve füze teknolojisini öne sürdü. Bu arada kışın gelmesi Rusya için enerji ve gıda kartını tekrar tekrar oyna­ma imkânı veriyor. Avrupa ise enerji ba­ğımsızlığını artırmak için alternatif ener­ji kaynaklarına yatırım ile gıda tedarik zincirlerini korumak için uluslararası koordinasyonu sağlama gibi önlemleri almaya çalışıyor.

Trump’ın kazanması gidişatı değiştirir mi?

Bugün için bir değerlendirme yapar­sak krizin kazananı ABD olarak gözükü­yor. Soğuk Savaş sonrası Avrupa’yı izle­diği uluslararası politikalara destek nok­tasında ikna zorluğu yaşayan ABD, savaş ile Avrupa’yı tekrardan güvenlik vagonu­na bindirmiş durumda. Bunun yanında Avrupa’nın özellikle Almanya’nın Rus­ya bağlantısı da kesilmiş oldu. Diğer yan­dan Rusya’yı askeri ve ekonomik anlamda yıpratmayı da başardı.

Trump, ABD Başkanlığı seçim süresin­ce sorunu kendisinden başka kimsenin çözemeyeceği ve hatta gelir gelmez ilk çözeceği sorun olacağı iddiasını başkan­lığıyla birlikte iddia olmaktan çıkarmak isteyecektir. Trump’ın bir şirket mantı­ğında devlet yönetmek isteği ekonomiyi öncelikli kılan bir ABD yönetim zihniye­tini öne çıkarıyor.

Savaşın sonlandırılması, diplomatik çözüm süreçlerinin hızlandırılması ve barış müzakerelerine destek olunması hem Avrupa hem de Rusya’nın işine gele­cek gibi. ABD’nin kazanan olmaya devam edebilmesi için Trump’ın bulacağı çözüm Avrupalıları “neden bu işi baştan çözme­dik”, Rusya’yı “o zaman neden bu savaşa girdik”, Ukrayna’yı “bunun için mi savaş­tık” dedirtmeyecek bir çözüm olmalı.

20 Ocak sonrasını bekleyip, göreceğiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Orta Koridor’un önemi 19 Nisan 2025
Diplomasi felaketi 05 Mart 2025
Barış ve korku 19 Şubat 2025