Satranç
Siyah beyaz yıllar… Yani, en güzel filmleri (ki çoğu siyah beyazdır) siyah beyaz televizyonda seyrettiğimiz seneler… Hiç unutmadım! Gecenin geç bir saati başrolünde Curd Jürgens’in oynadığı bir film var beyazcamda… 1960’larda çekilmiş… Şu görüntüler bugün de gözlerimin önünde: Ekmekten satranç taşları yapan, pekmeze batırarak siyah taşları oluşturan, damalı yatak örtüsünde tek başına satranç oynayan bir adam: Dr. B… Filmi gözünü kırpmadan izleyen bu satırların yazarı, Stefan Zweig’ın kitabından senaryolaştırıldığını öğrenecek, bulup okuyacak; sonraki yıllarda tekrar okuyacak, okuyacaktır… Bu arada kitaplardan satranç bilgisini ilerletmeye çalışacak, tahtadan yapılmış zarif figürlerine dokunmanın keyif verdiği bir takım edinecek; bu arada tıpkı kitaptaki gibi tahta ve taşlar olmadan belleğinden oynamaya çalışacaktır…
Kitabı da filmi de anlatmayacağım… Lütfen bulun izleyin, alın okuyun… Satranç, Zweig’ın kaleme aldığı son eseri… Biliyorsunuz, İkinci Dünya Savaşı’nda yaşanan insanlık dramlarına dayanamayan usta yazar, eşiyle birlikte intihar etmişti…
Satranç’ı Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları bastı. Banka, satranca bir sosyal sorumluluk projesi olarak bakıyor. Türkiye Satranç Federasyonu’nun 2005 yılından bu yana ana sponsoru… Çocukların ve gençlerin zihinsel gelişimlerine önemli katkı yapan satranç sporunun yaygınlaşması için ülke çapında satranç sınıfları açıyorlar.
Geçtiğimiz günlerde Sarıyer Bala Hatun İlkokulu’ndaki 20 bininci satranç sınıfı; İş Bankası Genel Müdür Adnan Bali, Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı Gülkız Tulay, İlçe Milli Eğitim Müdürü İbrahim Tahmaz, öğretmen ve öğrencilerin katılımıyla açıldı.
İş Bankası, açtığı satranç sınıfları ile ilköğretim okullarında çocukları satranç oynamaya teşvik etmeyi, öğretmenlerin dikkatini bu alana çekmeyi, olanakları sınırlı okullarda malzeme yetersizliğini ortadan kaldırmayı hedefliyor. Bankanın desteğiyle ülkemizde son yıllarda en fazla lisanslı oyuncuya sahip spor dalı haline gelen satrançta, yurtdışında önemli başarılara imza atılırken uluslararası turnuvalarda kazanılan madalya sayısı 389’a yükselmiş. İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, banka olarak satrancın ülkemizin yarınları için çok önemli olduğuna ve satrançta kazanılan ivmenin devam etmesi gerektiğine inandıklarını belirterek açılışta şunları söyledi: “Bu doğrultuda 12 yıldır satranca verdiğimiz desteği önümüzdeki yıllarda da sürdüreceğiz. Açtığımız satranç sınıfı sayısının 20 bine ulaşması bu konudaki kararlığımızın göstergesi… Ayrıca, Türkiye’nin uluslararası turnuvalarda elde ettiği başarılar, ne kadar doğru yolda olduğumuzu ortaya koyuyor. Bu çabamız Türkiye’nin gelecek yıllarda daha da büyük başarılara imza atmasına vesile olacaktır.”
2005’ten bu yana satrançta 15 dünya şampiyonluğu, 25 dünya ikinciliği ve 28 dünya üçüncülüğünün yanı sıra 44 Avrupa şampiyonluğu, 43 Avrupa ikinciliği ve 39 Avrupa üçüncülüğü, 4 Ülke Avrupa Şampiyonluğu elde edilmiş. Ayrıca, sporcu sayısı 30 binden 782 binin üstüne, satranç antrenörü sayısı 2 binden yaklaşık 85 bine, satranç kulüplerinin sayısı 600’den yaklaşık 2 bine, unvanlı sporcu sayısı 6’dan 166’ya yükselmiş...
Satrançtan söz ederken Ankara’daki bir müzeye de mutlaka değinmeliyim: Gökyay Satranç Müzesi… Gökyay Satranç Müzesi, Altındağ Belediyesi sınırları içerisinde, merkezi bir konumda tarihi dokuyu yansıtan eski Ankara evi mimarisinde hizmet veriyor… 1008 metrekarelik alan içerisinde 109 ülkeden 617 satranç takımı, 4 ana tema üzerinde sergileniyor… Müzenin kurucusu Akın Gökyay’ın 1975 yılında başladığı satranç koleksiyonu, 31 Ocak 2012 tarihinde Guinness Rekorlar Kitabı’na da girmiş…
Bana gelince satranca ilgim, merakım yıllardır eksilmeden sürüyor… Uzun yolculuklarda telefonumdaki satranç programları ile vakit geçirmeyi terih ediyorum… Ve hâlâ, Dr. B’nin yaptığı gibi hayali satranç tahtalarında oynamaya, hamle sayımı artırmaya uğraşıyorum…