Satış mesleğinde, mutlu, huzurlu ve aynı anda başarılı olmak mümkün mü?
Yücel Uygun
Satış mesleğinin, diğer mesleklere göre oldukça zor olduğu aşikardır. Günümüzde satış temsilcileri, gün içinde birçok müşteri adayı ile görüşüyor ve çoğundan ret cevabı alıyor. Bu sebepten bu mesleği icra edenlerin, duygu regülasyonunu çok iyi yapmaları gerekiyor. Özellikle uzun yıllar, satış mesleğinde çalışan kişiler, bir anlam arayışı içine girebiliyor. Peki, satış temsilcilerinin hem başarılı olma yolunda adım atmaları, hem mutlu, hem de huzurlu olmaları mümkün mü? Aşağıdaki maddeler çerçevesinde çalışanlar, bu konuda daha farklı ve olumlu bir bakış açısına sahip olabiliyor.
1- Kendine güvenmesi
Güne başlarken bireyin kendine şefkat beslemesi ve güvenmesi önemli bir unsurdur. Çünkü, kendisine şefkat besleyen insanların empati yeteneği daha güçlü oluyor. Kendine güvenden kasıt ise, satış temsilcisinin bir birey olarak kendisine değer vermesidir. (Geçmişteki başarılarından dolayı değil, ‘sadece insan olduğum için değerliyim’ kavramını benimsemesi.) Satış temsilcisinin bu tavrı, gün içinde müşteri adayları ile görüşürken, beden diline de yansıyacaktır.
2- Müşteri adayına öncelikle birey olduğu İçin değer vermesi
Aslında bu madde, daha iyi bir insan olmanın da önemli bir kuralıdır. Satış temsilcisi, görüşmelerinde, (gerek telefonda, gerek yüz yüze) potansiyel müşteriye öncelikle birey olduğu için kıymet vermelidir. Satış temsilcisi, ilk önce satış ile ilgili hırslarını bir kenara bırakıp, müşteri adayı ile dostluk ilişkisi kurmalıdır. Günümüzde, bu yaklaşımı uygulayan çalışanların, beden dili de karşı tarafa olumlu yansıyor. Ve bu aşamada bıraktıkları ilk izlenim, satış süreci için oldukça önemli bir adım haline geliyor. Bu sebepten ‘insan sevgisi’, başarılı ve mutlu satış temsilcilerinin sahip olması gereken önemli özelliklerden biridir.
3- Yaptığı İşi önemli görmesi
Satış temsilcisi, yaptığı işi değerli görüyorsa, bu tutumu, ruhsal sağlığı ve kişisel tatmin yaşaması için kendisine fayda sağlıyor. Neredeyse, tüm mesleklerde belirli bir süre geçtikten sonra, çalışan birey kendisini sorguluyor; ‘ben ne yapıyorum’. Bu aşamada çalışan, ‘’dünyada yaşayan yaklaşık sekiz milyar insandan biriyim. Ve herkesin, bu dünyada belirli sorumlulukları var. Benim de sorumluluklarımdan biri, yaptığım iş ile insanlara fayda sağlamak’’ düşüncesini benimsediğinde, kendini çok daha huzurlu hissediyor.
Örnek;
Tıbbi cihaz satışı yapan birinin, sattığı cihazlarla, insanların iyileşecek olmasını düşünmesi. Eğitim satışı yapan bir çalışanın, insanların hayatına önemli ölçüde katkı sağladığını ve onların, gelecekte edindikleri bilgiler ışığında daha iyi bir konuma geleceklerini düşünmesi vb.
Her bireyin, hayatı zenginleştirmek adına bir şeyler yapması, (İş dışında, sosyal sorumluluk projeleri kapsamında bir çalışma da bireyin içsel huzuru için oldukça faydalı olacaktır.) içsel motivasyonu ve huzuru için önemli bir yaklaşım olacaktır.
Satış temsilcileri, her güne başlarken, yukarıdaki maddeleri iyice içselleştirdiği takdire, gelecekte, hem başarılı olma yolunda adımlar atarken, hem de mutlu ve huzurlu bir iş yaşamı için kendini geliştirmiş oluyor. Satış yöneticilerin görevi ise, bu konular hakkında ekibini bilinçlendirmesidir ve eğitime önem vererek sürdürebilir başarılı bir satış operasyonu oluşturmasıdır.