'Satın almak yerine kirala dolabın daha temiz olsun'
Dünyaca ünlü yatırımcı Warren Buff et, geçtiğimiz sene yaptığı bir açıklamada, önümüzdeki 10 sene içinde perakende sektörünün tamamen değişeceğini ve herkesi şaşırtacağını söylemişti.
Anna Bance, Girl Meets Dress’in yaklaşık 10 yıl önce kurdu. Yani Buff et’ın bahsetmiş olduğu bu değişimi çoktan başlattı. Girl Meets Dress, paylaşım ekonomisinin ortaya çıkardığı yeni bir iş modeli. İnternet üzerinden tasarım ve lüks markalara ait giysiler kiralıyor ve böylece hem lüksü herkes için ulaşılabilir kılıyor, hem de hızlı modanın çevreye verdiği zarara “dur” diyor.
Management Centre Türkiye (MCT), her yıl geleneksel olarak düzenlediği Pazarlama ve İnsan Kaynakları zirvelerini bu yıl “& Now Business&Tech Week” çatısı altında buluşturuyor. Girl Meets Dress Kurucusu Anna Bance da Zirve’nin konuşmacıları arasında.
Zirve öncesinde Girl Meets Dress Kurucusu Anna Bance’dan bu fikrin nasıl ortaya çıktığını; başarının nasıl geldiğini ve geleneksel sektörleri neredeyse tehdit eden bu yeni iş modellerinin müşteriye sunduğu “farkı” sorduk. İşte yanıtları:
Tüm kadınlar lükse erişme şansına kavuştu
“Girl Meets Dress fikri, Fransız lüks markası Hermes'in İngiltere'de PR Sorumlusu olarak çalışırken aklıma geldi. Hepimiz ünlülerin ödül törenleri ve özel etkinlikler için elbiseler kiraladığını biliyoruz. Sosyal medyanın çoğalmasıyla birlikte artık herkes kendi dünyasında minik bir şöhret oluyor. Bu da bir kadının aynı elbiseyi iki kere giymeme yönünde doğuştan gelen arzusu üzerinde giderek artan bir sosyal baskıya dönüşüyor. Xavier de Lecaros-Aquise ile birlikte Girl Meets Dress’i piyasaya sürdükten sonra tüm kadınlar bu lükse erişme şansına kavuştu. Dünyada lüks modayı online olarak kiralayan ilk şirket biz olduk ve böylece Girl Meets Dress'in ‘moda kiralama’ konusunda kendine has, heyecan verici bir e-ticaret kategorisine öncülük etmiş oldu. Bugün girlmeetsdress.com, milyonlarca kadına, perakende giyim fiyatına tasarımcı kıyafetleri ve aksesuarları kiralayabilme imkânı vererek, tüm sosyal aktiviteler için güzel görünmeleri ve kendilerini güzel hissetmeleri konusunda olanak sunuyor. Giysi kiralamak artık normal bir alışveriş yöntemi. Kadınlar hem satın alıyor hem de kiralıyorlar. Lansmanından bu yana, girlmeetsdress.com İngiltere ve Avrupa genelinde hizmet veriyor. Kullanıcılarımız 30'dan fazla ülkeden 230'u aşkın tasarımcının 4 binin üzerinde elbisesini kiralayabiliyor. Müşterilerimizin yüzde 98'i, daha önce hiç kullanmadıkları yeni bir markayı deniyorlar. Birçok kadın ömürleri boyunca belki de ilk kez tasarımcı markasını denemiş oluyor. Yani bir anda her şey erişilebilir duruma geliyor. Elbiseleri daha da erişilebilir hale getirmek için, online siparişin yanı sıra, bir showroom açtık.”
Ortak tüketim yükseliyor
“Yaptığımız her şey online. Teknolojik süreçler işimizin önemli bir parçası. Müşteri verilerini sürekli takip ediyoruz. Lüks kiralama işi hızlı genişleyen sektörler içinde yer alıyor. Paylaşım ekonomisi ile birlikte, hem beklentiler hem de değer açısından önemli ölçüde değişmekte olan perakende ve tüketici alışkanlıklarının gelişmesine yardımcı oluyoruz. Kiralamadaki büyüme, bu değişimin önemli bir göstergesi. Ortak tüketim fikri, ister yaşamak için seçilen yer, ister bir araba ya da tasarımcı kıyafeti olsun, dünya çapında büyük bir etki oluşturuyor.”
“Sahip olmak” hiç olmadığı kadar önemsizleşti
“2009 yılında girlmeetsdress.com piyasaya sürüldüğünde, ekonomik durgunluk psikolojisi hakimdi. Bu, kullanım başına maliyetin bir faktör olarak öne çıkması, paranın mantıklı şekilde harcanması ve onun nerede harcandığının önem arz etmesi anlamına geliyordu. Ama bugün, insanların tecrübe ve zamanın sahip olduğumuz en kıymetli değer olduğunu anladıklarını ve sonuç olarak ‘sahip olma’nın daha önce hiç olmadığı kadar önemsiz hale geldiğini görüyoruz.”
Yabancılar arasında değiş tokuş alışkanlık halini alıyor
“Yirminci yüzyılın ortalarından itibaren, ekonomik refah, merkezine mülkiyetin, sahiplik kavramının yerleştirildiği bir tüketim toplumuyla özdeşleştirildi. Geçmişte çoğu insan bir eve, bir veya iki arabaya sahip olma peşindeydi. Bugün ise, insanlar için gittikçe önem kazanan unsurlar; seçim, kolaylık ve deneyim olarak ön plana çıkıyor. Ve bu, mülkiyet olmaksızın, ne zaman ve nerede olursanız olun, imkanlara erişme anlamına geliyor. Çocukken, çoğumuz değiş tokuş, takas veya ticaret yapmaya alışkındık. Artık bu ağlar küresel olarak internete taşınıyor. Bu tür bir ağ oluşturma ve değiş tokuş yapma, birbirine yabancı insanlar arasında bile alışkanlık halini alıyor.”
Kadınlar 30 yıl önceye kıyasla 4 kat daha çok giysi satın alıyor
“Hızlı moda akımının etik bir yönü yok. Bu modanın sürdürülebilirliği konusu sürekli gündeme geliyor. Ellen MacArthur Vakfı'nın son raporları sayesinde insanlar hızlı moda markalarının çevreye verdiği olumsuz etkileri daha net görebiliyorlar. Hızlı moda akımı son bir keç yıldır, perakendecilerin çok kısa zaman dilimlerinde üretme ve perakende satış yetenekleri nedeniyle körükleniyor. Benzer şekilde, ünlüler vasıtasıyla her fırsatta çok daha fazla ürün tanıtılıyor. Tüketiciler öyle bir noktaya geldi ki artık 30 yıl önceki kadınlara göre dört kat daha fazla giysi satın alınırken, ortalama bir kadın tüketicinin dolabında hiç giymediği 22 giysisi bulunuyor. Tasarım kıyafetler kiralama ise, bir kadının aynı harcamayla her zaman trend giyinip, her aktivitede farklı bir elbiseyle görünebileceği anlamına geliyor. Bu, moda endüstrisinin şimdiye kadar sağlayamadığı mükemmel bir perakende opsiyonu.”