Satın alma gücünde AB ile makas daraldı

Naki BAKIR
Naki BAKIR MAKRO BAKIŞ naki.bakir@dunya.com

Satın Alma Gücü Paritesine göre kişi başına GSYH endeksinde 27 AB ülkesi ortalaması 100 kabul edilirse, Türkiye’nin değeri 2022’de 6 puan artarak 69 oldu. SGP’ye göre kişi başı gelirde Türkiye, Avrupa bölgesindeki 36 ülke içinde 2 basamak yükselerek 28’inci oldu.

Satın alma gücü paritesine göre kişi başına milli gelirde Türkiye, AB-27 ortalaması arasındaki marj yüzde 31’e gerilerken, Avrupa bölgesindeki 36 ülkenin en varlıklısı Lüksemburg ile aradaki fark da 3,8 kata indi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK); Eurostat ve OECD iş birliğiyle yürütülen satın alma gücü paritesi çalışmaları temelinde, Avrupa bölgesindeki 36 ülkeye ilişkin kişi başına gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) hacim endekslerine ilişkin 2022 yılı geçici sonuçlarını açıkladı.

Karşılaştırmalarda; 27 AB üyesi ülke, 3 Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkesi (İsviçre, İzlanda ve Norveç), 5 aday ülke (Türkiye, Kuzey Makedonya, Karadağ, Sırbistan ve Arnavutluk) ve 1 potansiyel aday ülke (Bosna-Hersek) olmak üzere toplamda 36 ülke kapsandı.

Türkiye’de gelir AB’nin yüzde 69’u

 AB üyesi 27 ülkenin SGP’ye göre ortalama kişi başı milli geliri 100 kabul edildiğinde Türkiye’ninki 69 olarak gerçekleşti. Buna göre Türkiye’nin satın alma gücü, AB27 ortalamasının yüzde 31 altında kaldı.

Ancak Türkiye’nin karşılaştırmalı olarak satın alma gücü endeksi önceki yıla göre 6 puan yükseldi. AB27 100 kabul edildiğinde Türkiye’nin endeks değeri 2020 yılında 61 ve 2021 yılında 63 düzeyinde gerçekleşmişti. Gelir düzeyine göre karşılaştırmada 2022’de, 36 ülke arasında Slovakya ve Yunanistan’ı geçen Türkiye, önceki yıla göre 2 basamak çıkarak 28’inci sıraya yükseldi.

Diğerleri Bulgaristan, Karadağ, Sırbistan, Kuzey Makedonya, Bosna Herkes ve Arnavutluk olmak üzere 36 ülke içinde SGP’ye göre gelir düzeyi Türkiye’den daha düşük ülke sayısı 8’e çıktı. 1 Lüksemburglu 4 Türk’e bedel SGP’ye göre kişi başına GSYH endeksi en yüksek ülke, 261 ile Lüksemburg, en düşük ülke ise 34 ile Arnavutluk oldu.

Buna göre kişi başına GSYH endeksinde Lüksemburg AB ortalamasının yüzde 161 üzerinde, Arnavutluk ise yüzde 66 altında değere sahip oldu. 27 üye ülke arasında gelir düzeyi görece düşük olanlar ortalamayı aşağı çekerken, Lüksemburg başta eski üye kıta Avrupası ülkeleri ile Türkiye arasındaki gelir farkı makası açıklığını korudu.

Satın alma gücüne göre kişi başı gelirde Lüksemburg Türkiye’nin 3,8, İrlanda 3,4, Norveç 3,1, İsviçre 2,2, Danimarka 2,1 katı düzeyinde. Türkiye’de SGP’ye göre kişi başı milli gelir, 36 ülke içinde gelir düzeyi en düşük olan Arnavutluk’un ise yaklaşık iki katı düzeyinde bulunuyor.

Türkiye AB’ye göre çok ucuz

Türkiye’nin fiili bireysel tüketime ilişkin fiyat düzeyi endeksi ise 2022 yılı geçici sonuçlarına göre 36 oldu. Bu değer, AB ülkeleri genelinde 100 Euro karşılığı satın alınan aynı mal ve hizmet sepetinin Türkiye’de 36 Euro karşılığı Türk Lirası ile satın alınabileceğini gösterdi. Fiyat düzeyi endeksi, ülkelerin ulusal para birimlerinin karşılaştırmalı olarak döviz kuruna göre alım gücünün göstergesi. Bir ülkenin fiyat düzeyi endeksi, 100’den büyük ise bu ülke karşılaştırıldığı ülke grubu ortalamasına göre “pahalı”, 100’den küçük ise bu ülke karşılaştırıldığı ülke grubu ortalamasına göre “ucuz” olarak ifade ediliyor.

Türk’ün tüketimi, Avrupalının %80’i kadar

Kişi başına fiili bireysel tüketim düzeyi 27 AB ülkesi ortalaması 100 kabul edildiğinde, Türkiye için 80 olarak ölçüldü. Buna göre Türkiye’de kişi başına fiili bireysel tüketim AB27 ortalamasının yüzde 20 altında kaldı. Karşılaştırmalarda yer alan 36 ülke arasında kişi başına fiili bireysel tüketim değeri en yüksek ülke 138 ile Lüksemburg, en düşük ülke ise 40 ile Arnavutluk oldu.

Gelişmişlik düzeylerinin karşılaştırılmasında kişi başına GSYH temel alınırken, tüketicilerin göreli refah düzeylerinin karşılaştırılmasında kişi başına fiili bireysel tüketim endeksleri daha uygun bir gösterge olarak kabul ediliyor. Ancak fiili bireysel tüketim, tüketicilerin satın aldığı mal ve hizmetlere ek olarak devlet veya kâr amacı olmayan kuruluşlar tarafından sağlanan (eğitim, sağlık vb.) hizmetleri de kapsıyor. Bu da Türkiye’nin endeks değerini yükseltiyor.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Bütçede aslan payı faize 26 Haziran 2024
Ekonomiden daralma sinyali 25 Haziran 2024