Sarı Melek

Özgür HATİPOĞLU
Özgür HATİPOĞLU DERİN BAKIŞ ozgur.hatipoglu@dunya.com

Trump’a düzenlenen suikast girişimi­ni de yaşadık ve bunu “önceden” gö­ren astrologlara da primimizi verdik, sos­yal medyada kaşının üzerinde gözü olduğu için “çok şüpheli” davranışları olan siville­ri izledik, acayip güzel komplo teorilerini de okuduk.

Şimdi sıra bu hadise sonrasın­da Trump’ın ne kadar fazla prim yaptığına dair anketler, ardından seçimi kazandıktan sonra Powell’ı görevden alacağı, Dolar’ı na­sıl zayıflatacağı, faizin düşmesine nasıl se­bep olacağı gibi hikayelere geldi.

Ben de bana bu köşede yazmanın verdiği yetkiye dayanarak izninizle kendi düşünce­lerimi ifade edeyim. Bu suikast olayı büyük ihtimalle gerçekten Trump’a gidecek oylar­da bir miktar artışa neden olacaktır. Zaten karşısında dikkate değer bir rakip olmadı­ğı için böyle bir olay olmasaydı da kazanma ihtimali son derece yüksek. Parantez içinde ifade etmem lazım; siyaset konusunda tah­minlerim neredeyse hiçbir zaman tutmadı – Trump’ın seçime girdiği ilk dönemde ka­zanması imkânsız diyordum, adam seçimi kazandı. Brexit mümkün değil dedim, refe­randumdan çıkış kararı geldi. Örnekleri çe­şitlendirmem mümkün…

Dünya e-globalizasyon sürecinde

Kaldığımız yerden devam edersek, seçimi kazanması halinde öngörülebilir kararlardan bazıları Çin menşeili malların ithalatına çe­şitli zorluklar getirilmesi, savaş bölgelerine yapılan askeri ve ekonomik yardımların hız­lıca azaltılması, ilerleyen zamanlarda istih­dam verilerinin yavaşlamasını da arkasına alarak faiz indirimi için Fed’e baskı yapması, temiz enerjiye olgusunu desteklemeyen her türlü karar/açıklama olabilir.

Piyasaya etkilerini ise ilerleyen zaman­larda değerlendireceğim, şimdiden söy­leyeceklerim çok havada olacaktır ve yu­karıdaki gibi uygulamaların dozajına göre piyasa etkisi farklılık gösterecektir. Ama bir şeyden eminim; ne yazık ki dünya de­vam eden bir de-globalizasyon süreci için­de ve bu insanların seyahat özgürlüğünden tutun da, ticarete kadar yaşam biçimlerini sınırlayıcı etkiler gösterecek gibi duruyor. Klasik olarak hammadde fiyatlarını yuka­rı sürecek bir ortama doğru koşarak gidiyor olabiliriz. Yani emtia piyasaları büyük ihti­malle oyun değiştirici olacak.

ABD gayri menkul piyasası

Yeni “eski başkan”, yeni umutlar… ama işin gideri sanki öyle değil. ABD’de en son büyük krizin adı emlak piyasası kaynaklı krediy­di. Şimdilerde ise belki ABD ülkesi genelin­de henüz değil ama bölgesel olarak bir gayri­menkul krizi yükleniyormuş gibi görünüyor.

ABD’de arayacağınız her türlü gayrimen­kul istatistik verisine ulaşabileceğiniz Re­venture verilerine göre ABD’de yeni konut kredilerinde (mortgage) medyan ödeme taksiti hane hane halkı gelirinin %41’in­den fazlasına denk geliyor. Düşünün, sizin ve eşinizin toplam aylık gelirinin neredeyse yarısını ev kredisine ödüyorsunuz. Ne dü­şündürdünüz?

ABD’li açısından ise olayı şöyle düşünün; 2008’deki mortgage krizinde bile aylık med­yan ödeme hane halkı gelirinin %39’unu çe­kiyordu.

Ev kirası geliren %30'u olmalı

Bir de kiralama açısından verilere bakar­sak medyan ev kirası ABD genelinde aylık gelirin %30’una geliyor. Doğrusu bence bu maksimum seviye demek. Yani ev kirasına ödenen tutarın aylık gelirin maksimum %30 kadar olması mantıklı olabilir. Ancak faizin yüksek olduğu durumlarda aslında bu da ser­maye maliyeti açısından bakıldığında pahalı­dır – bizde kimse buna bakmaz.

Dolayısıyla Amerikan ekonomisi ve tüke­ticileri açısından gelinen noktada ev sahibi olmak en son 45 yıl önce bu kadar pahalı ol­muştu. Şimdi düşünelim, ev sahibi olmanın bu kadar pahalı olduğu bir ortamda bundan hangi verilerin nasıl etkilenmesini bekleriz?

Tabi ki ev satışları, mortgage başvuruları, inşaat izinleri, inşaat başlangıçları gibi gayri menkul verilerinin negatif etkilenmesi gere­kir. Bu yazıyı hazırlarken verilerin en güncel haline baktım, gerçekten de bahsi geçen veri­lerin hepsi aşağı burun kıvırmışlar ve bazıla­rı 2019’dan bu yana en düşük seviyelerinde.

Ne yazık ki bu daha başlangıç gibi gözü­küyor. Siz bir de bu kredileri ödeyemeyen Amerikalıların sayısının arttığını düşü­nün. Sanırım dünyanın o ucunda hayat sar­pa saracak, elinde nakdi olan fırsatlar bula­cak. Göreceğiz…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Beryl ve daha fazlası 09 Temmuz 2024