Sanki döviz bulabildik de harcamadık!
Cari açığımız düşüyor, doğru. Hem de öyle böyle düşme değil. Geçen yıl ilk dört ayda 21.8 milyar dolar olan açık bu yıl 3.3 milyar olarak gerçekleşti. Bir başka ifadeyle geçen yılın ocak-nisan döneminde 100 olan cari açık bu yıl 15’te kaldı, tam yüzde 85’lik azalma var.
Son bir yıla bakıyoruz, yalnızca 8.6 milyar dolar açık vermişiz. Önceki bir yıldaki 57.1 milyara göre yine aynı oranda, yüzde 85’lik gerileme söz konusu.
Bundan daha iyi ne olabilir ki değil mi...
İşte cari açığımız düşüyor, demek ki daha az dövize ihtiyaç duyacağız. Bulduğumuz dövizler de cari açığa gitmeyeceği için ya dış borcumuzu kapatacağız ya da döviz rezervimizi güçlendireceğiz.
Olmayan para harcanmaz!
Cari işlemler dengesi, ödemeler dengesinin bir parçasıdır. Yalnızca cari işlemlere odaklanıp ödemeler dengesinin tümünü görmezden gelmek büyük eksikliktir.
Gözümüzü ödemeler dengesinin finansman kalemine kaydırdığımız zaman bir gerçek tokat gibi iniyor suratımıza.
Biz daha fazla cari açık verebilecek kadar döviz bulamıyoruz ki zaten.
Daha önce de yazdık, bir kez daha vurgulamakta yarar var.
Olmayan parayı harcayamazsınız; ne birey olarak, ne kurum olarak, ne ülke olarak.
Önce para temin edilir; ister cebinizdeki para, ister rezerv, ister kredi kullanımı, sonra harcama yapılır.
Dolayısıyla ödemeler dengesinin cari işlemler dengesinden önce biraz aşağıya, finansman dengesine bakmakta yarar var.
Döviz gelmiyor, gidiyor...
Biz finans hesabını ikiye ayırıyoruz. Veriler tabii ki Merkez Bankası kaynaklı ama Merkez bu ayrımı yapmıyor, onu belirtelim.
Doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları ve diğer yatırımlardan oluşan brüt finans hesabından nisan itibarıyla son bir yılda 17.9 milyar dolarlık çıkış oldu. Geçen yılın nisanında ise yıllık bazda tam 45.4 milyarlık giriş var.
45.4 milyarlık girişten 17.9 milyarlık çıkışa... Finans hesabındaki bozulma 63.4 milyar doları buluyor.
Yama Merkez Bankası’ndan...
Yurtdışından döviz gelmeyince, aksine gidince ihtiyaç olan dövizi bir şekilde karşılamak gerek.
Nereden bulacağız bu dövizi... İstikamet Ankara-Ulus, Merkez Bankası!
2018’in nisan ayı itibarıyla son bir yılda gelen dövizin fazlası Merkez Bankası rezervine eklenmişti, tutar fazla değildi, 1.7 milyar dolardı. Bu yılın nisanına geldik, son bir yılda döviz ihtiyacı öylesine had safhaya çıktı ki Merkez Bankası rezervinden tam 14.6 milyar dolar kullanıldı.
Brüt finans hesabından 17.9 milyar çıktığını belirttik. Merkez Bankası rezervinden 14.9 milyar kullanıldı ve finans hesabından net çıkış böylece 3.3 milyara indi.
Net hata noksan kalemindeki yaklaşık 12 milyar dolarlık girişle birlikte 8.6 milyar dolar cari açık verilmiş oldu.
Bu ödemeler dengesiyle övünmek mümkün mü?
Bir kez daha altını kalın kalın çizelim. Cari işlemler dengesi ödemeler dengesinin bir anlamda sonucudur. Önce para bulunur, yani finansman sağlanır, sonra harcama yapılır.
Çok para buldunuz, oluk oluk döviz akıyor, ama fazla dış ticaret açığı vermiyorsunuz, bulduğunuz bu parayı rezerve eklersiniz. Son dönemde böyle bir durum var mı, yok...
Mevcut tabloda da olumlu yönler olabilir. Örneğin dış ticaret açığınız azalıyordur ama bu azalma ithalatın dip yapmasından değil, ihracatın çok artmasından kaynaklanıyordur. Böyle bir durum var mı, o da yok...
Dış ticaret açığının ihracat artışı sayesinde değil, ithalat gerilediği için azaldığını biliyoruz. Peki ithalat, ithal ürünlerin yerini yerli üretim aldığı için azalıyor olabilir mi? Nerede!
Ya ithalat genel bir ekonomik durgunluk, hatta daralma yaşandığı için azalıyorsa... Ne yazık ki gerçek bu.
Şu durumda cari açıktaki bu azalmanın nesiyle övüneceğiz ki...
Kaldı ki, nisandan sonraki dönemde, özellikle yaz aylarında cari fazla da verebiliriz. Turizm sayesinde fazla verilmesi şaşırtıcı değil, bu geçmişte de görüldü zaten.
Cari açığın azalmasıyla, hatta fazla verme aşamasına gelinmesiyle övünelim övünmeye ama bazı gerçekleri de unutmayalım.
Her yıl işsizliği sabit tutabilmek için yüzde 5 dolayında büyümesi gereken Türkiye eğer bu büyümeyi ithal girdiye ihtiyaç duymadan gerçekleştirebiliyorsa, ne diyelim, böyle cari açık vermemeye can kurban!