Şangay hayal kırıklığı mı yaşatacak?

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

Murat BERK / Yapı Kredi Yatırım

İki hafta önce, özellikle Japon, ABD ve Avrupa banka hisse ve CDS’lerindeki satış baskısına dikkat çekmiş ve bir sonraki piyasa gündeminin bu konuyla ilgili olabileceğini aktarmıştık. Nitekim, öngördüğümüz şekilde bu konu piyasaların en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. 

Geçen hafta ise şunları yazmıştık: “Yılbaşından bu yana ifade ettiğimiz orta ve uzun vadeli görüşlerimizi koruyor olsak da en azından kısa vadede piyasalardaki karamsarlığın biraz aşırıya gitmiş olabileceğini düşünüyoruz. Özellikle merkez bankaları olmak üzere küresel politika yapıcılarının yavaş yavaş artan sözel müdahalelerinin koordineli bir müdahale beklentisi yaratabileceği görüşündeyiz.” 

“Bu beklentiler özellikle en fazla düşen ve aşırı satım noktalarına ulaşmış görünen piyasa ve küresel bankacılık gibi sektörlerde kısa vadede tepki denemelerini beraberinde getirebilir.” Nitekim, geçen hafta piyasalara daha olumlu bir hava geldi ve yükseliş yaşandı. 

Bu olumlu hava da ay sonunda Çin’de toplanacak G-20 toplantısından koordineli müdahale hatta yeni bir “Plaza Anlaşması” beklentilerinin yavaş yavaş artması yönünde rol oynadı. 

1985 yılında New York’ta Plaza Oteli’nde toplanan ABD, Batı Almanya, Fransa, İngiltere ve Japonya, doların aşırı değer kazanması karşısında uygulayacakları ekonomi ve para politikalarında koordineli bir şekilde hareket etme kararı vermişlerdi. Bu kapsamda doların, mark ve yen karşısındaki değerin düşürülmesi konusunda anlaştılar. Hafta sonunda ise Şangay toplantılarından yeni bir Plaza anlaşmasının çıkmayacağını düşünüyoruz. Piyasalara güven vermeye yönelik mesajlar verilmeye çalışılacaktır ama ülkelerin arasında özellikle kurlar konusunda çıkar birlikteliği değil, çıkar çatışması olduğunu ve Şangay’dan somut tedbirler gelmeyeceğini düşünüyoruz. Böyle olması durumunda ise piyasalarda bunun bir hayal kırıklığı yaratma ihtimali var. Ayrıca Cuma günü açıklanan ABD TÜFE verilerinin önceki ayki yukarı yönlü revizyonları da göz önüne aldığımızda Amerika Merkez Bankası’nın (FED) elini çok rahatlatmayacağını düşünüyoruz. 

Özellikle küresel banka ve şirket sektörlerinde fonlama tarafına ilişkin işaretlerin önemli olmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Bu bağlamda Moody’s yüksek getirili bono spreadinin aybaşından bu yana ortalama 848bps seviyesinde olduğunu bunun da 2008 yılı Ağustos ayından beri en yüksek seviye olduğunu belirtmek gerekiyor. Geçen haftadan beri yaşananın küresel ayı piyasası içinde bir tepki yükselişi olduğu ve yükselişin de ara vereceği veya sonlanabileceğine dair bazı işaretlerin küçümsenmemesi gerektiğini düşünüyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017