Sanayileşme Stratejisi'nde sanayiinin dağılımı önemli

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

Türkiye'de önde gelen bin sanayi kuruluşu ile ilgili temel bilgileri veren İSO-1000 sıralamasına göre, önde gelen bu 1000 sanayi kuruluşunun toplam üretimden satış rakamlarının yüzde 52'sini İSO'ya kayıtlı sanayi tesisleri gerçekleştiriyor.

İSO tarafından yayınlanan bilgilere göre İSO'ya üye büyüklü küçüklü 16.481 işletme var.

Bu işletmelerin yüzde 21.34'ü Büyükçekmece ve Küçükçekmece'de. Bu iki bölgede 3.517 tesis faaliyet gösteriyor.

Daha sonra her birinde 900-800 tesis bulunan bölgeler, Ümraniye, Bağcılar, Güngören, Tuzla, Zeytinburnu, Gaziosmanpaşa, Kağıthane geliyor.

Onları Bayrampaşa, Bahçelievler, Kartal, Pendik İzliyor.

Şaşırmayınız: Şişlide 521, Avcılarda 456, Eyüp'de 441, Çatalca'da 358, Silivri'de 262, tesis var.

Beyoğlu'da 198, Kadıköy'de 198, Maltepe'de 198, Beşiktaş'da 60 sanayi tesisi faaliyetini sürdürüyor.

Demek ki İstanbul'da bir yoğunlaşma var. Demek ki, İstanbul'da sanayi tesislerin yerleşim bölgeleri ile iç içe.

Bunun nedenlerini araştırmadan, sanayiin ülke genelinde dağılımını tartışmak çok zordur.

Sanayi stratejisi konusu gündeme geldiğinde, bu konuyu önemsememek doğru olamaz.

Neden sanayi İstanbul dışına yayılmıyor? Yayılır ise İstanbul dışında neden sadece KOBİ'ler gelişiyor. KOBİ'ler gelişince ve serpilince neden İstanbul'a taşınıyor?

Eskiden Anadolu'nun yol, su, elektrik sorunu vardı. Şimdi Anadolu'da her şehirde sanayi siteleri kuruldu. Sanayi alt yapısı geliştirildi. Sanayi sitelerinde bıoş yer bulunmuyor… Ama genelde İstanbul üretimdeki ağırlığını koruyor.

İşte burada büyüme ile gelişme arasındaki ilişkinin önemi ortaya çıkıyor. Eğer gelişme büyümeyi izleyemez ise, büyüme olurken gelişme olmaz ise büyümeyi sürdürmek imkansızı olmasa da güçleşiyor.

Hatırlayalım. Cumhuriyetin ilk yıllarında Anadolu'da şeker, çimento, tekstil fabrikaları kurulurken her fabrikada makine yatırımı yanında sosyal yatırımlar da düşünülmüş ve gerçekleştirilmişti. KİT'lerin bahçelerinde spor tesisleri yapılmıştı. Sinemaları, gazinoları, lokantaları, tiyatro salonları vardı. KİT'ler bulundukları şehrin sosyal ve kültürel hayatına canlılık getiriyordu.

Şimdilerde Anadolu'nun her köşesinde yatırımlar yapılıyor, ekonomi büyüyor ama, sosyal gelişme ihmal ediliyor. Yatırımı yapanlar genelde yörenin yerleşikleri. Bölge insanları. Ama o yatırımın büyümesi, üretimin artırılması profesyonel desteği gerektiriyor.

Kurumsallaşma, yatırımcının en iyi profesyonelleri bulması ile mümkün olabiliyor. Ekonomisi büyümüş fakat sosyal bakımdan gelişme gösterememiş yörelere dışarıdan kalifiye elaman, profesyonel yönetici getirmek çok zor oluyor.

Halbuki İstanbul'da böyle bir sorun yok. Tam tersine İstanbul'da sosyal gelişme ekonomik büyümenin önünde koşuyor.

Açık anlatımıyla (1) Sanayiinin Anadolu'ya yayılması için teşvik tedbirlerinin stratejik planda yer alması önemlidir ama (2) Anadolu'da sanayileşmek ve sanayide iddia sahibi olmak isteyen bölgelerde sosyal hayatın gelişmesini sağlayacak olan yöre insanlarıdır.

Kaliteli, deneyimli bir profesyonel yönetici, kalifiye eleman İstanbul dışında iş teklifi aldığında çocuklarının hangi okula gideceğini,karısının gün boyu ne yapacağını, o şehirde sinema,tiyatro olup olmadığını, mesai saatleri sonunda karısıyla,çocuklarıyla gidip yemek yiyecekleri lokantalar bulunup bulunmadığını soruyor.

Burada bir konuya açıklık getirmek gerekir. Bazıları sosyal gelişme kavramını "içkili lokanta olup olmaması" gibi çok basit bir ölçüye indiriyor. Sosyal gelişmenin "içki" ile ilgisi yoktur. İsteyen alkol alır, isteyen almaz. Önemli olan "yaşam biçimi"dir. Yaşam biçiminin ekonomik büyümeye uyumlu olarak gelişmesidir.

Anadolu'da bazı şehirler bunun bilincinde olarak gelişiyor. Eğer her şehir bu konuda değerleme yapar, eksikleri tamamlama arayışa girer ise, işte o zaman İstanbul, İzmir, Ankara; Bursa, İzmit ile Anadolu eşit şartlarda yarışacak. Anadolu'daki işletmeler bulundukları şehirde büyüme imkanına kavuşacak. Büyümeye başlayan Anadolu'dan İstanbul'a, İzmit'e taşınmaya kalkmayacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018