Sanayideki durum GSYH’nin 2012’yi %3.2'yle tamamlama ihtimalini yok

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Sanayi üretimi geçen yıl ekimde yüzde 5.7 geriledikten sonra kasımda yüzde 11.3 gibi rekor bir artış gösterdiğinde doğrusu pek sevinmiş, hatta değerlendirmelerde "biraz" abartıya kaçarak bu durumu ekonominin şahlanması olarak bile yorumlamıştık. Oysa sanayi üretiminin ekim ve kasımda böylesine zikzak çizmesinin işgünü sayısıyla çok yakın bir ilintisi vardı. Bu ilintiye değinirken 9 Ocak'ta şunları yazmıştık:

"Ne ekimdeki hızlı gerilemeye bakarak karalar bağlamak gerekiyordu, ne de kasımdaki hızlı artışa bakarak bayram etmek gerekir. Sanayi üretimindeki hızlanmayı ya da tersi gelişmeyi belirleyen etkenler arasında çalışma günleri tahmin edilenin ötesinde belirgin olmaya başladı çünkü. Dolayısıyla değerlendirmeleri ay ay yapmak yerine, dönem dönem yapmakta yarar var.

TÜİK verilerine göre, geçen yıl ekim ayında bir önceki yıla göre yüzde 5.7 gerileyen sanayi üretimi, kasımda yüzde 11.3 gibi önemli bir oranda artış gösterdi. Peki ne oldu yani, Türk sanayisi ekimde bir anlamda dibe oturmuştu da kasımda şaha mı kalktı… Hayır tabii ki, çapraz bir bayram takvimi etkisi ortaya çıktı.

2012'de Kurban Bayramı ekim ayındaydı, 2011'de ise kasım ayında. Dolayısıyla geçen ekim ayında daha az çalışıldı ve 2011 ekimine göre üretim çalışma süresindeki azlığın da etkisiyle yüzde 5.7 geriledi. 2012'nin kasım ayında ise bayram tatili yoktu, ama bu kez baz oluşturan 2011'in kasımında tatil vardı. Bunun da etkisiyle kasımdan kasıma üretim yüzde 11.3 artış gösterdi."

buyume_yil.jpg

 

Aralık ayı verileri açıklandı ve gördük ki sanayi üretiminde 2011'e göre yüzde 3.8 gerileme var. Ve böylece 2012 yılı büyümesini revize tahmin olan yüzde 3.2 düzeyinde gerçekleştirebilmenin de neredeyse olanaksız hale geldiği anlaşılmış oldu. Zaten yüzde 3.2, ilk dokuz aya ilişkin büyüme performansından sonra olanaksız görünüyorduysa da, ekonominin son çeyrekte ivme kazandığına ilişkin bazı yorumlardan ötürü az da olsa bir beklenti vardı. İşte o beklenti de tümüyle yok oldu.

Sanayi üretimi-GSYH bağlantısı

Sanayi üretimi verisiyle GSYH kapsamındaki sanayi sektörü verisi arasında önemli bir paralellik var. Zaten bu da normal, aksi tuhaf olurdu. Sanayi üretimindeki artış ya da azalış küçük farklarla GSYH kapsamındaki sanayi sektörüne yansıyor.
Sanayi sektörü, GSYH'de dörtte bir ağırlığa sahip. Dolayısıyla sanayi bu ağırlığıyla GSYH'nin oluşumunda önemli bir etki yapıyor.

GSYH kapsamındaki sanayi sektörünün ne kadar büyüyebileceğine ilişkin öncü gösterge de TÜİK'in açıkladığı sanayi üretimi verisi. İşte geçen hafta sonu açıklanan aralık ayı ve dolayısıyla son çeyreğe ve yılın tümüne ilişkin sanayi üretimi verisi, GSYH kapsamındaki sanayide parlak bir tablo ortaya çıkmayacağını, bağlı olarak da GSYH'nin çok kötü bir performans gösterme olasılığının iyice arttığını ortaya koydu.

Yüzde 3.2 olasılığı kalmadı

GSYH artış hızında 2012'ye yüzde 4'lük hedefle başlamıştık. Yıl içinde bu hıza ulaşılamayacağı anlaşıldı ve 2013-2015 dönemi orta vadeli programı yapılırken 2012 hedefi revize edildi. Artık 2012 büyüme tahmini yüzde 3.2 idi.

Ancak, bu tahminin yapıldığı günlerde bile yüzde 3.2'nin çok iddialı bir oran olduğu ortadaydı. Türkiye'nin 2012 yılı büyümesini yüzde 3.2 olarak gerçekleştirebilmesi, son çeyrekteki büyümenin yüzde 5 olmasını gerektiriyordu. İlk üç çeyrekte sırasıyla yüzde 3.4, yüzde 3 ve yüzde 1.6 büyüyen Türkiye, nasıl olacaktı da son çeyrekte yüzde 5'lik bir orana erişebilecekti ki…

Yüzde 5, elbette gerçekleştirilebilir bir orandı. Son çeyrekte ivme kazanacak bir sanayi üretimi bizi yüzde 5'e, hatta daha yukarıya taşıyabilirdi. Girişte de belirttik; ekimdeki gerilemeden sonra kasımda rekor bir sanayi üretimi artışı yaşanması, detaya fazla bakılmadan değerlendirme yapıldığında olağandışı bir gelişmeydi ve son çeyreğe ilişkin umutlar bir anda artmıştı. Ancak, ekim ve kasımın kendine özgü durumları vardı ve gerçek tablo aralıkta ortaya çıkıverdi.

Sanayi üretimi geçen yıl ilk çeyrekte yüzde 2.8, ikinci çeyrekte yüzde 3.5, üçüncü çeyrekte yüzde 2.7 arttı. Son çeyrekteki artış ise yalnızca yüzde 0.3 oldu.
Yüzde 0.3, son çeyrekte GSYH kapsamındaki sanayi sektörünün de çok fazla artış göstermediğinin işareti kuşkusuz. Daha önce de belirttik, aksi olsa ve GSYH kapsamındaki sanayi sektörü örneğin yüzde 4-5 gibi oranlarda büyüse, buna şaşmak ve kuşkuyla yaklaşmak gerekir. Dolayısıyla sanayi üretimi verisi bir öncü gösterge ve GSYH'deki sanayi sektöründe de normalde yüzde 0.3 dolayında, olsa olsa yüzde 1'i zar zor aşacak bir gerçekleşme beklemek durumundayız.

Yüzde 2.5 bile çok zor

Sanayide yüzde 1 dolayında artış gerçekleşebilecek bir dönemde toplam GSYH artışının alıp başını gitmesi, örneğin yüzde 5'e ulaşması ve böylece yılın tümü için yüzde 3.2'lik tahminin tutması beklenemez, böyle bir gerçekleşme zaten mucize olur.

2012 sonuna ilişkin tablo üç aşağı beş yukarı belli gibi görünmektedir. GSYH son çeyrekte yüzde 1 artarsa yıllık büyüme yüzde 2.2 olacaktır. Son çeyrek artışının yüzde 1.5 olması durumunda yıllık büyüme yüzde 2.3'e çıkacak, çok zor olmakla birlikte son çeyrekte yüzde 2 büyüme sağlanması halinde ise yüzde 2.5'lik bir büyümeyle yıl kapatılacaktır. Daha önce de  vurguladığımız gibi yüzde 3.2'lik tahmine ulaşmanın yolu son çeyrekte yüzde 5 büyümeden geçmektedir ki, o da olanaksız görünmektedir.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar